🕊nine🕊

452 48 3
                                    

Başlayalllıııım o zamaaaan

"Ben söz veriyorum sen de ver o zaman Jungkook!"
"Peki söz!"dedi ve önüne döndü.
Bu sırada Chaeyoung arka kapıyı açmıştı.
"Selam" dedi.
"Merhaba" dedim.
"Çok güzel olmuşsun Lalisa." Dedi Chaeyoung.
"Sen de güzel olmuşsun hadi otur da gidelim." Dedim.
Gülümsedi ve yanıma oturdu.
Yalan yoktu gerçekten güzel olmuştu, hem asil hem de iddialıydı.

"Merhaba Jungkook" dedi Chaeyoung, Jungkook olduğu için biraz utangaç davranıyordu.
"Selam Chaeyoung." Dedi Jungkook biraz değişmişti tavırları, daha sert ve soğuk davranıyordu, kaşları sürekli çatık.
Chaeyoung bana yaklaşıp.
"O neden bizi bırakıyor?" Dedi, haklıydı.
"Sonra anlatırım."
"Hayır anlat şimdi merak ediyorum Lalisa."
"Of Chae sonra-"

"Lalisa ve ben sevgiliyiz Chaeyoung."
Dedi bir anda Jungkook.

Ani kalp krizi geçirme riski bu çocuk etrafımda olduğunda ihtimaller ikiye katlanıyor!! Tanrıııım!

"Ne ciddi misiniz siz?"
Dedi şaşkın bir şekilde.
"Evet, hatta çıkalı iki gün oldu."
"İki gün mü?"dedi Chae.
"Evet ama lütfen Lalisa'ya kızma ben saklamak istedim."
"Anlıyorum."dedi Chaeyoung bana şaşkın şaşkın bakıyordu hala.
Ben de şaşkınım arkadaşım.

"Evet geldik kızlar."dedi ve arabayı bir yere park etti.
Biz arabadan inerken etrafıma bakınıyordum, her yerde insan vardı ve hepsi benim yaşıtlarımdaydı, garip olansa hepsinin elinde bira ya da sigara benzeri şeyler vardı.
Chaeyoung benim koluma girmişti, normaldi çünkü sadece Jimin için gelmişti ve ilk defa gelmişti.
Peki ya ben?
Evet ben buraya çok yabancıydım.
Chaeyoung en azından kıyafetleri ile buradaki çoğu kıza benzemişti fakat ben siyahlar içinde diğer erkeklere benziyordum, sadece dudaklarımdaki renk belki birazcık farklılığımı gösterebilirdi.

Jungkook bana bakıyordu elini uzattığında yutkundum, elimi mi tutacaktı? Jungkook'un elini gören Chaeyoung benim kolumdan ayrıldı.
Ona döndüğümde bana kaşıyla bir şeyler anlatmaya çalışıyordu, galiba Jungkook'un elini tutmamı istiyordu.
Jungkook'a döndüğümde beni beklemeden elimi ellerinin arasına almıştı bile.
Biz yürümeye başladığımızda Chaeyoung da arkamızdan geliyordu.
Ona kısaca baktığımda onun bakışlarının etrafta gezdiğini gördüm, galiba Jimin'i arıyordu.

"Öncelikle bir yarış olacak, buraya boşuna gelmedik değil mi? Sevgilim."
Dedi Jungkook.

"Yarışa mı katılacaksın?"dedim.
"Evet, hatta yanımda oturmanı istiyorum, şimdi başka bir kadın oturursa hoş durmaz öyle değil mi?"dedi. Haklıydı fakat ben öne oturamam ki. Off lanet olsun!
"Bu sefer olmasa olur mu?" Dedim biraz utanarak.
"Neden?" Dedi tavırları değiştiğinde yutkundum.
"Öne oturmasam en azından." Etrafta birileri bizi duyar diye birazcık yakın duruyordu ama duysalar bile ne olacaktı ki?
Ellerimiz birbirine kenetlenmişti adeta ve benim elim gayet de rahattı.

Ehehe tabiki rahat olacak.

"Neden öne oturmuyorsun Lalisa?" Dedi biraz sert ses tonunu kullanarak.
"Çünkü rahat edemiyorum, ayrıca bunu dert olacağını sanmıyorum, arkaya oturabilirim." Dedim.
Histerik bir gülüş attığında kaşlarımı çattım.
"Niye gülüyorsun?"
Dediğimde bana bakıp kaşları çatık hale dönüştü ve aniden beni kendine çekti, bakışları o kadar sertti ki ürkmüştüm, yüzüme tükürürcesine konuşmaya başladı.
"Çocuk oyuncağı mı sanıyorsun sen? Öne oturacaksın! Yanıma oturmanın amacı var aptal! Bu bayrak yarışı bayrağı alan kazanır!"
Dediğinde kaşlarım hala çatıktı.
"Ne demek bayrak yarışı!? Katılma o zamna ben bir de bayrak mı alacağım?!"
"Katılma mı? Yineletmeyi seviyorsun galiba? Çocuk oyuncağı değil bu!! Yarışa katılmazsan atılırsın!!"Dedi.
"Ya istemiyorum başka bir kadınla katıl o zaman!"dedim sesli bir şekilde.
"Ben seni istiyorum!" Dedi sertçe. Derin bir nefes alıp yutkundum, bakışlarımı başka bir yere çevirdim.
Arkamızda duran Chaeyoung'u unutmuştuk.
O ise sadece bizim yaptığımız tartışmaya bakıyordu.
"Chaeyoung ne yapmak istiyorsun?" Dedim. Buraya asıl gelme amacımız onun Jimin'le olan bağını arttırmaktı!
Bunu yapmalıydık! Bunun için buraya kadar geldik!
"Lalisa Jimin ile aynı arabaya binmeliyim böylece onunla konuşabilirim."dediğinde göz devirdim gerçekten çok cesurdu, sevdiği adam için yarışa katılacaktı.
"Galiba Chaeyoung senden daha cesur ha?" Dedi kulağıma doğru Jungkook. Şimdi de beni gaza mı getirmeye çalışıyordu?
"Olabilir?" Dedim.
Güldü ve elimi parmakları ile okşadı.
"Sen yarışa katıl ben de Jimin'i ikna edeyim?" Dedi cüretkar bir şekilde.
"Bence Chaeyoung kendi başına halledebilir" dediğimde gülümseyip başını iki yana salladı.
"Jimin her kıza evet demez, o seçmiştir bile yerine başka bir kız bulması zor olacaktır ama ben söylersem ikna olacaktır." Pislikler kızlarla oynuyorlar resmen seçmekmiş!
"Hadi ama güzelim, bence çok güzel bir anlaşma!" Dediğinde göz devirdim, Chaeyoung'a baktığımda gözlerinin  dolduğunu fark ettim, onun baktığı yere baktığımda gözlerimi irileştirmeden edemedim, Jimin kızın saçlarını okşuyordu, kızın eli ise Jimin'in boynundaydı.
Chaeyoung'un bakışları bana döndüğünde başını iki yana salladı, gözlerinden firar eden göz damlasını elinin tersi ile sildi ve arkasını dönüp gidecekken Jungkook'un elinden kurtulup onu durdurdum.
"Chaeyoung!" Bana döndüğünde kızarık gözleri ile bana bakıyordu.
"Efendim Lalisa?"
"Niye ağlıyorsun?"
"Görmüyor musun? Başkasını bulmuş bile! Ben ne yapabilirim ki?"
Ben yapabilirim değil mi?
Yapacak mıyım?
Jungkook 'a baktığımda kaşları çatık bize bakıyordu.
"Sen üzülme tamam mı? Ben halledeceğim yani Jungkook, Jimin ile konuşacak, o kızın sadece eğlenmek için yanında olduğuna eminim, hiç bir şey hissetmeden, yani bu yüzden kendini üzme, sen onun kalbine gireceksin tamam mı?"dediğimde gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.
Başını salladı hüzünle, hemen Jungkook'a döndüm.
"Git konuş!" Dediğimde gülümsedi, "Binecek misin?" Dediğinde onaylarcasına başımı salladım.
"Güzel" dedi, keyifliydi ve gayet de mutluydu.
Burnuma hafifçe vurdu ve gülerek arkasına dönüp Jimin'in yanına gitti.
Jimin yanındaki kızı gönderip Jungkook'la konuşmaya başladı, Jimin'in bakışları Chaeyoung'a ulaştığında gülümsedi ve başını aşağı indirdi, Jungkook sert duruyordu.
Konuşuyorlardı ama ben duyamıyordum, Jimin başını sağa yatırıp ofluyordu, galiba istememişti aniden bağırdığında Jungkook omzuna vurdu Jimin'in.
Jungkook da sinirle bağırdı, seslerinin yüksekliğini anlasam da etrafta olan yoğunluktan dolayı sesler anlaşılmıyordu.
Yanımdaki Chaeyoung ise yerinde sabırsızca kıpırdıyordu.
"Acaba ne konuşuyorlar, neden sinirliler ki?"
Dediğinde ofladım, "Ben de anlamadım ki? Gelirler birazdan biraz sabret."
Dediğimde ofladı. Jungkook bize doğru gelirken kaşları çatıktı, bakışları bana döndüğünde gülümsedi, arkasından gelen Jimin ise suratsız bir şekilde bakınıyordu etrafa yanımıza geldiklerinde bakışları Chaeyoung dışında herkeste geziyordu.
"Evet kızlar birazdan yarış başlayacak bunu için hazır olun tamam mı?" Dedi Jungkook.
"Jimin, Chaeyoung sana eşlik edebilir bence" dediğinde Jimin gülümseyip, "Neden olmasın?" Dedi ve Chaeyoung'un elinden tutup onu arabasına götürmeye başladığında kaşlarım çatık onları seyrediyordum. Kızı resmen alıp götürmüştü.
"Prenses hanım önden buyur lütfen-"
"Vayy Jungkook Bey?" Dedi tanıdığım bir ses tonu.
Tahmin etmek o kadar da zor değildi.
Jungkook kaşları çatık bir şekilde Sehun'a döndüğünde yumruklarını sıktığını görmüştüm, arkamdaki bedene döndüğümde Sehun'un da şaşkın bakışlarının üzerimde olduğunu gördüm.
"Lalisa burda ne işin var?" Dedi bir anda, belimde hissettiğim kemikli eller ile belime sarılan bedene döndüm.

"Neden sevgilimle yarışa katılamaz mıyım?" Diyen Jungkook'un gevşeyen yüz hatları tüm olayı ortaya koymuştu çünkü bu sefer de Sehun'un yüz hatları sıkılaşmıştı.
Bakışları bana dönen Sehun ciddi bir şekilde sinirlenmeye başlıyordu.
"Demek sevgilin, katil biriyle sevgili olmak güzel mi bari Jungkook?"
Diyen Sehun'a bir yumruk atmak istedim.

"Katil olsa bile dünyanın sonuna kadar sevilecek biriyle sevgili olmak çok daha güzel Sehun, iyi yarışlar!"

Diyip belimdeki eliyle beraber arabının yanına kadar yürümüştük.
"Bunlar gerçek düşüncelerin mi?" Dedim arabaya binmeden önce.
"Sevgili olduğumuza inanmasını istiyorum, herkesin inanmasını istiyorum, hatta bu yalana ben de inanmak isterdim." Diyip gülümsedi ardından sürücü koltuğuna oturdu.
Arabası o kadar lüks duruyordu ki gözlerimi hiç bir yerinden alamıyordum neden şaşırıyorum ki?
Jeon Jungkook'un arabasıydı, kendisi gibi canavar bir araba almıştı, gülümsemesiyle kandırabilirken, kahkahası ile tuzağa düşürebilirdi.

Bağlanmamalıydım ona, bu yaptığı nazik hareketler beni benden almamalıydı.

Üzgünüm Lalisa, Jeon Jungkook'un tuzağındaki canavara aşık olmak üzeresin.

+10 beğeni +20yorum

Dirty Life を lalisggukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin