Dirty Life を lalisgguk

🕊eighteen🕊

"Hiç mi kıyafetin yok senin şöyle şu kızlar gibi." Eliyle gösterdiği kızlara baktım, kalçalarının tam altında biten elbiseler ya da göğüs dekolteli büstiyerler, hepsi kıyafetlerini açmak için uğraş vermişlerdi sanki, fakat kötü durmuyordu güzel duruyordu en azından yakışıyordu onlara, ama ben onların içinde kendimi hayal dahi edemiyordum.
Bana yakışır mıydı ki?
Ben o kıyafetlere layık biri miydim?

Noluyordu bana böyle bunu kafama takacak bir insan mıydım ben?
Peki ya neden şimdi boğazıma düğümleniyor sözcüklerim?
Onun gözlerine baktım bir süre, bakışları yere düşerken başını kaşıdı.
Neden üzerime geliyordu?
Ya bunu bıraksana Lalisa!
Sen ne zamandan beri insanların sana dediklerini takarsın!? Ne zaman takardın?
Niye kırılıyorsun şimdi?

"B-ben gitmek istiyorum." Dediğimde titreyen sesimi ortadan o kadar kaldırmak isterdim ki ama gücüm yetmedi.
Yürümeye başladığımda arkama bakmadan hızla gitmek istedim ordan, yok olmak.
Bu kadar ufak bir şey nasıl da canımı acıtabilmişti?
Bu küçücük şeye alınacak kadar ne olmuştu bana?

Kapıdan çıkarken kolum sarılan elle durdum.
"Nereye gidiyorsun? Evime gidecektik daha?"
Elini itip kolumu geri çektim.
"Bu kadar yeterli!! Chaeyoung'u evine bırak sağsalim evine dönsün senden başka hiçbir şey istemiyorum! Adresin bende zaten var telefonuma atmıştın! Geleceğim."

O bardan çıkıp giderken arkama çok bakmak istedim.
Onun yüzünün şekline, neler hissettiğine.
Çünkü ne kadar saklasam da ondan hoşlanıyordum ama şu an yanımda onu istemiyorum, yanımda bana her zaman değer verecek kişiyi istiyorum o kadar psikopatça olacak biliyorum ama onu istiyorum katili.
Benim için birini öldürecek kadar severken onu oracıkta bırakmıştım.
Bunu nasıl yaparım.

Telefonumda olan bilinmeyen numaraya mesaj attım.

L: beni bul. Yanıma gel sana ihtiyacım var.

Mesaja cevap gelmemişti.
Belki de meşguldür?
Ya da artık beni düşünmeyi bırakmıştır?

BN: yolun karşısındayım durağın arkasında.

Aldığım mesaj ile hemen karşıdan karşıya geçtim.
Gelmişti benim için gelmişti.
Unutmamıştı beni.
Ne kadar aptalım ben bir katilin gelişine seviniyorum.
İşte ilgisizlik böyle bir  şey kimden olursa olsun ilgi bekliyorsunuz.

Durağın arkasına baktığımda arkası dönük bir siyah beden vardı.
Ona yaklaştım.
Omzuna dokundum, bana döndü.
Siyah maske siyah şapka ve siyah gözlük takıyordu.
Ağır kokan bir parfüm kokusu almıştım.
Resmen bocalamıştı üzerine tüm parfümü.
Kapüşonlusunun da şapkasını geçirmiş yere bakıyordu.

"Gece biri bekleyemedin mi?"
Söylediği şeyle irkildim.
"Bekleyemezdim, benden şüphelenirlerdi, böyle yapmaktan başka çarem yoktu."
"Lalisa."
"Evet? Beni ne için çağırmıştın?"
"Bugün senin için birini daha öldürdüm güzelim."
Ellerim ağzıma giderken şaşkınlığımı koruyamıyordum.
"N-ne? K-kimi? Jungkook'u mu?"
"Onu mu öldürmemi isterdin?"
"Hayır istemezdim benim yüzümden kimse ölsün istemezdim! Kimi öldürdün?!"
"Oh Sehun."
Ah tanrım şükürler olsun Jungkook yaşıyor-
Ne diyorum ben?
Sehun'u öldürmüş ve teşekkür mü ediyorum?