Geçmiş aslında geçmezmiş efendim. Hep bir köşede yerinden çıkmak için geceyi beklermiş...
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Genç kız kapıdan içeri giren yine O yeşil gözlü adamla birlikte aklındaki tüm düşünceleri bir kenara bıraktı. Genç adam sırıtarak Marinette'ye bakıyordu. Elindeki gümüş tepsiyi genç kızın önüne bırakarak, hiç bir şeyden söylemeden odadan çıktı. Bu adam mı anormaldi yoksa Marinette'ye mi öyle geliyordu?
Genç kız gelen yemekleri ne kadar yemek istemesede yemek zorundaydı. Karnı açtı ve buradan kurtulmak için enerjiye ihtiyacı vardı.
(👆)Marinette gelen yemekleri yemeden önce kokladı. Burnuna anormal bir koku gelmeyince yiyecekleri yemeye başladı.
Bu adamdan her şey beklenirdi. Genç kız içinden yemeğe zehir koymadığını umarak, yatağa uzandı. Yemeği çoktan bitmişti ve aklı yine düşüncelerle doluydu.
Gözlerini kapattı, uyumuyordu. Sadece dinlenmek istiyordu. Ama dinlenmesi bile mümkün değildi. Aklında milyonlarca soru vardı.
Kapının tekrar açılmasıyla oluşan gıcırtı, odaya birinin girdiğinin habercisiydi.
Genç kız gözlerini açmak istemiyordu. Yine odaya o siyah maskeli adamın geldiğini düşünüyordu ve onu görmek istemiyordu.
Genç kız bir kaç saniye daha gözlerini kapalı tuttu. Ardından onu kaçıran adamı daha ne kadar süre görmemesinin mümkün olduğunu düşündü. Hem eğer onu kaçıran kişiyi incelerse belki zayıf bir noktasını ya da buradan çıkmanın bir yolunu bulabilirdi...
Genç kız gözlerini açtığında karşısında hiç beklemediği iki kişiyi görünce, şaşkınlıkla ağzını açtı.
Burada ne işleri vardı? Yoksa onlarda mı kaçırılmışlardı?
Marinette 'Tanrım şu siyah maskeli şahıs ne yapmaya çalışıyor' diye düşünmeden edemedi.
Daha sonra sorması gereken şeyleri söylemek için bir adım ileri gitti.
Karşısında ciddi ciddi Alya ve Nino duruyordu.
- Alya, Nino burada ne işiniz var?
-Yoksa bu siyah maskeli şahıs sizide mi kaçırdı?
Marinette sorduğu soruya cevap alamayınca, olaylara anlam vermeye çalışıyordu. Ama aklına ne olduğu hakkında en ufak bir fikir bile gelmiyordu.
Alno çiftinin ise başları önlerine eğikti. Sanki bir hata yapmış ve hatalarını kabullenmiş gibi bir hâlleri vardı...
Odadan küçük bir kıkırdama sesi duyulduğunda, genç kız başını kaldırmıştı ve yeşil gözlü adamın odaya geldiğini yeni görebilmişti.
-Ah Marinette ajanlarımla tanış Alya ve Nino.
- Ne!?
Bu doğru olamaz.-Ah evet doğru. Hatta onları seninle arkadaş olmaları için ben gönderdim. Seni koruyup, hakkında her şeyi öğrenmeleri için..
Genç kız duyduğu cümlelerin etkisiyle gözlerinden akan yaşları bile farketmemişti. Hızla koşarak, odanın içinde yer alan banyoya girdi. Arkasından sertçe kapıyı çarparak yere çöktü.
İstemsizce akan göz yaşlarını durduramıyordu.
Onlara güvenmişti. Alya'ya güvenip, tüm sırlarını vermişti.
Annesi öldükten sonra ona tek iyi gelen kişiydi ama oda bir sahnenin ezbere bir bölümünü oynayan oyuncudan farksızdı.
SAHTE
Acaba genç kız ile gerçekten arkadaş olmak istemiş miydi? Yoksa buda ezbere bölümlerden birinden mi ibaretti?
Genç kız ağlamasını durduramıyordu. Yine tek başınaydı. Ağlıyordu ama yanında ne göz yaşını silecek biri ne de onunla ağlayacak biri vardı.
Yine tekti, yola başladığı gibi...
Gece gözlerimin içine baktı; biçimsiz, kör, sonsuz ve sınırsız. Hiçbir şey dokunamadı karşımda duran geceye o an. Stanisław Lem
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
You know you are very precious 💝
♫︎
♫︎
♫︎ ☽︎
♫︎
♫︎ 𝓖𝓔𝓒𝓔 ✨✨✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓔𝓨𝓔𝓢
ChickLitDo eyes lie? What if the sun shined into the night. ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ kitap kapağı = @-Selenophile-