Ey uykusuz gecelerin hükmünü veren yalnızlık, söyle daha kaç gece uyku girmeyecek bu gözlere?
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Evi biraz dolaşsa hiçte fena olmazdı. Böylece bir çıkış yolu olup olmadığını öğrenebilirdi, değil mi?
Marinette parmak uçlarında haraket ederek, odadan çıktı ve aşağı inmeye karar verdi. Şu an en mantıklı seçenek evin en alt katından başlamaktı. Gerçi geldiği eve bakılırsa buradan kolayca çıkması imkansızdı ama yinede bir kaç bilgi edinebilirdi.
Genç kız sessiz ama hızlı hareket etmeye çalışarak, merdivenlerden inmeye başladı. Merdivenler çok büyüktü. Minik ayakları, minik adımlar atıyordu ve bundan dolayı merdivenleri inmesinde zorluk çıkarıyordu. Ama sonunda genç kız, genç adamı uyandırmadan inmeyi becerebilmişti.
Bir kaç kat merdiven inmesi gerçekten çok yorucuydu. Genç kız bir kaç dakika olduğu yerde durarak, nefesini kontrol altına aldı.
Daha fazla vakit kaybetmeden gözleriyle efradı taradı. En alt kattaki oturma odasıda diğer odalardan farksız bir şekilde siyahtı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Biraz daha büyük ve perdeler kapalı olarak düşünüm please^_^)
Marinette 'Bu adamın siyaha karşı bir zaafı var' diye düşünmeden edemedi. Daha sonra bu konuya çok takılmaması gerektiğini düşünerek, gözlerini odada gezdirmeye devam etti. Camlardan birinin önüne gelerek, gözleriyle dışarıyı süzdü.
Dışarıda bir sürü koruma vardı. Genç kız yirmi kişiden sonra saymayı bırakmıştı. Bu kadar çok korumaya ne gerek vardı ki şimdi?
Marinette yukarıdan gelen koşma sesleriyle olduğu yerde dona kaldı.
Hemen sağlam bir yalan bulması gerekiyordu ya da en azından kendini kurtarmaya yetecek bir bahane.
Genç kız sanki Kara kedi'nin geldiğini bilmiyormuş gibi cama doğru döndü.
Kara kedi Marinette'nin arkasına kadar geldi ve sert bir şekilde genç kızı belinden tutarak, kendine çevirdi.
Çatık kaşları genç kızın gözlerindeki yaşları görünce yumuşamıştı. Bir eliyle genç kızın akan göz yaşlarını silerken, diğer eliyle de genç kızın belini tutuyordu.
-Ne oldu güzelim, neden ağlıyor o güzel gözlerin?
Genç adam Marinette 'yi bir hamlede prenses tutuşuyla kucağına alarak, mutfağa ilerledi.
Genç kızı tezgaha oturtarak, dibine kadar girdi.
Marinette biraz daha göz yaşlarını artırarak, kara kedi'ye baktı.
-Kara kedi
-Efendim küçük melekçik?
-Bahçen çok güzelmiş.
-Bundan dolayı mı ağlıyorsun?
- Ben bahçeye çıkmak istiyorum ama sen izin vermiyorsun.
Genç kız dudağını büzerek, cilveli bir şekilde söylediği şeylere içinden lanetler yağdırdı.
Normalde böyle davranan biri değildi ama kaçmak için tek şansı bu olabilirdi...
Vakit geceye karışma vakti. Kimi sevinçleriyle, kimi dertleriyle, kimi düşleriyle... Ah dile gelse de; anlatsa yastıklar, içimizde neler var... - Hikmet Anıl Öztekin
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
18 oy 40 yorum
Bu sefer sınır dolmadan bölüm atmayacağım...
Buraya kitabın büyümesi ve sınırındolması için bir kaçkişi etiketler misiniz please^_^
