Gece loş bir ışıkta sadece müziğin sesi ile uzanıp düşürüyorum. O duvarlara uzun uzun bakmamı sağlayan bir şey var, eksik bir şey.
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Genç kız başını Kara kediye çevirerek, hafifçe başını salladı. Gerçekten kendisine neden böyle dediğini merak ediyordu.
-İlk geldiğinde sana dediğim cümleyi hatırlıyor musun?
-Cehenneme hoş geldin küçük melek.
Kara kedi genç kızın unutmamasına karşı gülümsedi. Ardından derin bir nefes alarak gözlerini, genç kızın gözlerine sabitledi.
-İşte o cümledeki biziz Marinette.
- Bu da ne demek?
-Sana melekçik dememin sebebi benim meleğim olman ayrıca çok kısasın güzelim.
Marinette genç adama sinirle baktı. Arkasındaki yastığı kara kediye fırlatarttı. Ardından kollarını bir birine dolayarak, ilk okul çocukları gibi çiçek oldu ve 'Ben kısa değilim sen fazla uzunsun.' diye homurdandı.
Genç kız bir kaç saniye sonra kendine gelerek, genç adama baktı.
-kara kedi?
-efendim melekçik?
-Bana şöyle demeyi keser misin?
-sana hep böyle diyeceğim melekçik.
Marinette derin bir nefes verdikten sonra aklındakileri toplayarak tekrar kara kediye döndü.
-Bana neden o cümlenin biz olduğumuzu söyledin? Orada tam olarak ne demek istedin?
-Hangi cümle?
-Bilmemezlikten gelme.
- Marinette saat çok geç oldu. Artık uyumalısın.
-Ama-
-uyu dedim sana!
Genç adam hızla odayı terk etti. Arkasında bir o kadar şaşkın ve bir o kadarda üzgün bir melek bırakarak...
༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆༆
Genç kız gözüne giren güneş ışığıyla uyandı. Ayaklarını ılık olan zeminle buluşturdu ve ayağa kalktı. Yavaşça banyoya ilerledi. Rahatlamak istiyordu ve zaten burada çok fazla yapabileceği bir şey yoktu.
Yavaşça banyodaki küvete ilerledi. Sıcak suyu açtı ve küvetin dolmasını bekledi. İçine biraz banyodan bulmuş olduğu sabun, şampuan ve değişik kokulardan aktardı.
Yavaşça küvete girdi. Dinlenmek istiyordu ama aklındaki düşünceler rahatlamasına engel oluyordu.
Kara kedi neden birden öyle davranmıştı? Neden bu kadar çok kızmıştı? Yanlış bir şey mi yapmıştı? Peki o cümlede ne demek istiyordu? Yoksa cehennemden mi bahsediyordu?
Genç kız aklındaki tonlarca soruyu bir kenara bırakarak, küvete iyice yayıldı. Şu an hiç bir şey düşünmek istemiyordu.
Genç kız bir süre sonra ayaklarını banyonun soğuk zeminiyle buluşturdu. Bedenini havluyla sardı ve yavaşça dışarı çıktı. Odasına adım atar atmaz Kara kediyle karşılaşmayı beklemediği için büyük bir şaşkınlıkla genç adama baktı. Daha sonra şu an müsait bir durumda olmadığı aklına gelince yanaklarının kızarmasına engel olamadı.
Genç adam genç kıza küçük bir gülümseme sundu.
-Yemen için biraz bir şeyler getirmiştim güzelim.
-T-tamam. Şimdi lütfen dışarı çık.
- Neden?
- Ne neden? Üzerimi giyineceğim izninle!
Genç kız kaşlarını çatarak söylediği cümlenin ardından sinirle genç adama baktı. Genç adam ise olduğu durumdan memnun gibi bir ifadesi vardı. Yana kıvrılmış dudağı, parlayan gözleri ve hızla atan kalbi de bunun bir işaretiydi.
Kara kedi öne doğru bir adım attı ve genç kız bir adım geri...
Genç adam bütün benliğiyle genç kızı istiyordu ama ona zarar gelecek diye de korkuyordu...
Genç kız ise bir o kadar genç adamı isteyip bir o kadar da bunun yanlış olduğunu düşünüyordu...
O an iki gencinde korkuları ve endişeleri yenildi. Aşkları ağır bastı ve teraziyi kırdı...
Dudakları birleşti, küçük öpücükler
Kapları birleşti
Kader iki genci bir araya getirdi
O an ikiside kendinden geçti
İki aşık, aşkı seçti
Ikisi de unuttu korkularını
Ve endişelerini
Düşünmediler devamını
Olacakları
Sadece devam ettiler
Ve aşka uyum sağladılar
Son bir kalp atışı
Artık birbirlerine ait iki genç
Hikaye daha yeni başladı tatlım
Küçük bir aşk oyununa başladıkBu sadece bir saklambaç
Saklan saklanabildiğin kadar
Ama unutma
Aşktan sonsuza dek kaçamazsınBebeğim
Evine hoş geldinCehenneme hoş geldin küçük melekçik
Ben cehennemim ve sende benim meleğim
Hadi oynayalım...Ve o an melekçik cehennemin olmuştu...
Bu ait olmak bedenden ibaret değildi, bu ruhen ve kalben bağlanmaktı...
Peki o bağ kopar mıydı ya da sonuze dek durur muydu? Belkide hasarlara rağmen incinmesene rağmen savaş izleriyle hala tutar mıydı bu iki genci?
Kim bilebilirdi?
Geceleri ben ağır, çok ağır bir taşın altında uyurum. Gündüzleri hafif, çok hafif bir yaprağın ucunda yaşarım. Gece beni taş ezer. Gündüz rüzgar devirir. Kanadıkça kanarım. Hayallerimi o yüzden kanla yazarım. Mine Söğüt
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Evet dediğim gibi çok yazmayı beceremedim ama😕
Neyse
Bu arada tebrik edin beni, ilk defa 1000 kelimeye ulaşabilen bir bölüm yazdım xjwjjsjdiwisi
I love you 😘💖
20 oy 40 yorum ^_^
Evet sınır fazla biliyorum ama illaki dolar herhalde 🤗💖
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝓔𝓨𝓔𝓢
ChickLitDo eyes lie? What if the sun shined into the night. ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ ☯︎ kitap kapağı = @-Selenophile-