Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?
✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨✨
Marinette gözlerini açtığında nerede olduğunu kavramaya çalıştı. Başı çok fazla ağrıyordu. Ağrı kesici bulmalıydı ama daha nerede olduğunu bile bilmiyordu.
Genç kız içeri giren Alya'yı görünce derin bir nefes aldı. Bir an aklına kötü şeyler gelmemiş değildi.
Alya Marinette'nin yanına gelerek, genç kıza bir bardak suyla bir tane ağrı kesici uzattı.
Marinette hızla ağrı kesiciyi ve suyu içti. Boş bardağı genç kıza uzatırken, Alya'nın gözlerinin altının morardığını farketti.
- Alya ne oldu, ağladın mı sen?
Genç kız Marinette' ye sıkıca sarılarak, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Bir süre daha öyle kaldıktan sonra gözlerini mavi gözlere sabitleyerek, konuştu.
-Sen iyisin değil mi Marinette?
- Evet ama beni kucağına alan kişi kimdi?
-Şeyy ben taşıyamayınca nino yardım etti.
- Peki o yeşil gözler kimindi?
-Hangi yeşil gözler?
-Dün beni kucağına alan kişinin yeşil gözleri vardı.
-N-ne yok öyle bir şey. Sen yanlış hatiırlıyorsundur.
-Ah sanırım öyle. Dün o kadar içmemeliydim. Hiç bir şeyi doğru dürüst hatırlamıyorum bile.
Marinette Alya ile beraber aşağı indiler. Genç kız karşısında gördüğü masayla gülümsedi çünkü acıkmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(👆)
Marinette birden ağzına gelen kusma hissiyle hızla rastgele bir odaya girdi. Şansından laoboya girmişti. Bir süre kustuktan sonra aynada kendisine baktı. Laobodan çıkmak için kapıyı açtığında karşısında Alya'yı görünce hafif bir şekilde gülümsedi.
- Marinette iyi misin?
- Evet sadece biraz midem bulandı. Dün o kadar içtiğimden olmalı.
-Ah seni asla yanlız bırakmamalıydım
-Hey bu senin suçun değil.
-Uh hadi kahvaltımızı edelim.
- Peki
2 saat sonra
Marinette eve gelmiş, yatağında yatarak, tavanı izliyordu. Bir yandan da çok düşünceliydi. O yeşil gözleri gördüğüne emindi. Aklı çok karışıktı. İçinden 'belkide sadece hayalledim' diye düşündü.
Ayrıca Alya ve Nino bir kaç gündür çok garip davranıyorlardı. Sanki bir şey saklıyor gibiydiler. Marinette kafasını iki yana sallayarak, aklındaki düşünceleri bir kenara fırlattı.
Düşünerek bir yere varamayacaktı.
Biraz uyumalıydı. Böylesi onun için daha iyi olucaktı. Yani öyle umuyordu. Genç kız saat 2 civarı uyandı. Ağzının kuruduğunu farkederek, yatağının yanında duran beyaz küçük masanın üzerindeki kırmızı kapaklı cam sürahiyi eline alarak, sürahinin yanında duran cam bardağa suyu doldurdu. Dudaklarının arasına götürerek,tüm suyu kafasına dikti.
Tam geri yatacaktı ki camda gördüğü yeşil gözlerle bir an panikleyerek, yere düştü. Bir kaç saniye derin derin nefesler alarak, tekrar cama baktı. Ama az önce gördüğü yeşil gözler yoktu. Hayal mi görmüştü?
Genç kız tam kendini sakinleştirmiş ve yatağına yatmıştı ki odadan gelen adım sesleriyle beraber korkmaya başlamıştı.
-Sen benimsin Marinette. Sadece benim!
Genç kız son olarak duyduğu cümleyle daha da çok korkmaya başlamıştı. Artık o kadar çok korkmaya başlamıştı ki yavaş yavaş bilincini kaybetmeye başlamıştı.
Sonrası karanlık...
Dım dım dımmm
Bwbhjjwjsjsis
Gökyüzü biraz daha karanlıklaştı, mavi üstüne mavi, her saniye biraz daha mavi ve daha derin, çok daha derin gölgeleri gecenin. Gece gözlerimin
