5

55 3 0
                                    

Genç kız o gece rüyaında Slytherin ortak salonun gördü. Herkes onun üstüne geliyor, elindekilerle saldırıyordu ama ona hiçbirşey isabet etmiyordu. Biri onu koruyordu. Siyah pelerin giymiş biri herkesi engelliyordu. Hermione yavaşça kendisini koruyan vücudu döndürdü. Bu Draco Malfoydu. Nefes nefes uyandı. Rüyasındaki saldırı yerine onun uyanmasına neden olan rüyasında gördüğü genç adamın gözleriydi. Yardım ister gibi bakıyordu, muhtaç gibi, anlaşılmak ister gibi. Bu nedense hermione'yi korkutmuştu. Draco için üzülmesini sağlamıştı. Mesaj sesi irkilmesine neden olurken başucundaki telefonu eline aldı.

Bilinmeyen numara: Günaydın Mionem

Hermione: ismim Hermione ve ben sana ait değilim

Bilinmeyen Numara: biliyorum ama herkesin kullandığı hitap şeklini kullanırsam, herkesten ne farkım kalır?

Hermione: sen zaten herkessin, farkın olması gerekmez!

Bilinmeyen Numara: ama seni seviyorum

Hermione: Yani?

Bilinmeyen Numara: yok bir şey, bir şey demedim.

Hermione düşünmek ve kendini toparlayabilmek için gölün etrafında birkaç tur atıp kütüphaneye gitti. Hem ısınmak, hem de dünkü dersleri tekrar etmek o an mantıklı gelmişti. Her zaman ki masasına yöneldiğin de, masanın üstündeki paket dikkatini çekti. Sandalyeye oturup paketi yana ittireceği sırada üstünde ki zarfta adının yazdığını gördü. Zarfın içindek kağıdı yavaşça çıkarırken içinden " lütfen hakaret vs olmasın ve bir zehir de. Sabah sabah bunlarla moralimi bozmak istemiyorum" diye düşünüyordu. Zarfta ki kağıtta;

"sinire, strese ve ayın malum günlerine iyi gelir"

Yazıyordu. Hermione kutuyu açtığında içinde bir sürü çikolatalı kurbağa olduğunu gördü. Scorpius'a sabah biraz kötü davranmıştı ve bu sinirini regle bağlayan bir erkeğe sevinse mi üzülse mi bilemedi. Siniri Malfoy içindi, çocuğa haberi bile olmayan birşer için kinlenmek hermione'ye o an saçma geldi. Kağıdı kitabının arasına yerleştirdi ve çikolatalı kurbağalardan birini ağzına atarken gözü karşı masaya takıldı. Draco Malfoy ileri iksir yapımı kitabını karıştırıyor ve parşömenine notlar alıyordu. Hermione'nin ona baktığını hissedince gözünü parşömenden kaldırdı.

- Madam Pince kütüphaneye yiyecek soktuğunu görürse çok kızar haberin olsun.

Deyip göz kırptı. Hermione ilk defa hiç düşünmeden ona seslendi

- Sen de ister misin Draco?

- İkimize birden kızsın mı istiyorsun?

- Hayır sana kızarken kenardan sıvışmayı düşünüyorum

- Ooo beyaz atlı prens gibi kurtarıcı olmak, en sevdiğim

- Çok kaptırma Malfoy! Senden olsa olsa beyaz at olur

- Bu yakışıklılığımla mı? İmkansız

Hermione sadece omuzlarını silkti. Draco parşömenine geri dönerken ona bir kurbağa fırlattı. Gözlerini kağıdından ayırmadan hava da yakalayan Draco

- Unutma Granger, ben en iyi arayıcıyım

Dedi. Hermionenin buna diyecek bir bir şeyi yoktu. O an da Draco nun gözlerine bakarken karnını gıdıklayan duygunun ne olduğunu bulmaya çalışıyordu. 

SLYTHERİN BULANIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin