Avlanma bittikten sonra kendime gelmiştim susuzluğumu gidermiştim.
Ama ben hâlâ bu olanların bir rüya olmasını dilerdim. Hâlâ inanamıyordum Ama bu bir gerçekti ben wampirdim."Küçük hanım Düşüncelerini biliyorum, ve anlıyorum seni. Bu olanların bir rüya olmasını dilerdin. Fakat bu gerçek sen de aşağı Dünya'lılardansın." Dediğinde oflayarak cevap verdim.
"Ben, eve gitmek istiyorum bu yaşanılanlar kâbus olmalı.
Edward lütfen beni götür buradan!
Söz veriyorum birdaha karşınıza bile çıkmam." Dedim ama boşaydı. Yine bir ihtimal şansımı denemek istedim."Ah çok salaksın. Buradan gidemezsin artık bizdensin." Dediğinde yine gözlerim doldu.
Yürürken birden yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Ben bunları kaldıramazdım. İnanmak çok zor!
Edward yanıma eğildi ve kafamı kaldırıp göz yaşlarımı sildi. 10 saniye kadar gözlerimin içine baktı ve;"Bak Linda, sana istesemde yardım edemem yoksa ikimizde ölürüz anlıyor musun beni? Sana yardım ettiğimi büyükler anlarsa ikimizde ölürüz kurtuluş olmaz!"
"Hangi büyüklerden bahsediyorsun?" Dedim gözlerinin içine bakarken.
"Bizden büyükler bak ben sadece 200 yıldır yaşıyorum. Asırlardır yaşayan wampirler var onlar bizim büyüklerimiz. Onlar ne derse biz onu uygularız. seni test etmemizi ve eğer gerçekten wampirsen seni yanımızdan ayırmamamızı söylediler bize. Bizde öyle yapıyoruz üzgünüm anla beni." Dediğinde göz yaşlarımı silip ayağa kalktım. Sanırım kabullenmem gerekiyordu olan biten herşeyi.
Edward benimle konuşunca biraz sakinleşiyordum. Bilmiyorum ne zaman benimle konuşsa sakinleşiyordum. Onda gerçekten birşey vardı bunun wampir olmamızla ilgisi yoktu. Beni ona çeken birşey.
Edward'la yürümeye devam ederken başıma bir ağrı girdi. Yine o garip ağrı. Ne zaman derin düşüncelere dalsam hep o ağrı giriyor her seferinde bu oluyor.
Bir şekilde dayanıyordum. Kulübeye varmıştık. Kapıdan içeri girdiğimizde Ruby'yi gördüm. Şaşkınlıkla ona bakıyordum o da aynı şekilde."RUBY!" Diye bağırdım birden onu karşımda görünce.
"LİNDA!"
"Ruby sen-, sen ne arıyorsun burada?" Diye sordum meraktan kaşlarımı kaldırarak.
"Linda herşeyi anlatacağım lütfen sakinleş." Dediği sırada Edward konuşmanızı böldü.
"hadi kızlar şaşırmanız bittiyse geçin şöyle. Ruby, ona herşeyi anlatsana ne bekliyorsun?" Dedi Ruby'ye bakarak.
"Neden bahsediyorsun?
Ruby ne anlatacaksın bana?" Dedim meraklı bir ifadeyle."Linda bak ben böyle olsun istemezdim!" Dedi endişeli bir ses tonuyla. Şaşkınlıkla Ruby'ye bakıyordum.
"Linda beni bu söyleyeceklerim için asla affetmeyeceğini biliyorum özür dilerim. Ben insan değilim." Dediğinde kafamı kaldırıp gözlerimi kocaman açtım. Büyük bir şaşkınlıkla;
"NE?! Sende mi wampirsin yoksa?" Dedim bağırarak.
"Hayır, hayır ben wampir değilim ben büyücüyüm!" Dediğinde şaşkınlıkla ona bakmaya devam ediyordum.
"nasıl? büyücüler de mi var?" Dedim meraklı bir ifadeyle.
"Evet Linda daha bilmediğin bir çok varlık var. kurt adamlar, hayaletler, Periler, iblisler." Dediğinde korkmuş bir ifadeyle cevap verdim.
"Ama-, ama bunlar saçmalık inanmıyorum sana, inanmıyorum! Hiç birinize inanmıyorum." Deyip sinir ve öfkeyle bir anda kapıdan çıktım Edward bunu farketti ve beni tutmaya çalıştı fakat bu sefer çok farklı bi şekilde beni tutmak isterken ben bir anda Edward'ı sert bir şekilde duvara fırlattım.
Ve ormanda hızla koşmaya başladım.
Normal bir insana göre 10 kat daha hızlı koşuyordum. Öfke, üzüntü, hayal kırıklığı tüm duyguları aynı anda içimde hissediyordum.
Bir yerde durdum ve ağacın arkasına geçip ağlamaya başladım.
O sırada Kevin'ı gördüm. Yanıma oturdu ve;

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞAĞI DÜNYA'LILARIN KASABASI
Vampir~Ne olursa olsun yaşadığın hayatı sev. Çünkü öyle bir gün gelir ki, o beğenmediğin hayatı mumla ararsın~