Sabah yataktan hızlı düşüşüm ile uyandım ardından telefonundan saate baktığımda saatin neredeyse dokuz olacağını fark edip hemen lavaboya girdim içerde neler yaşadığımı anlatmama gerek yoktur herhalde .Ellerimi köpürterek yıkadıktan sonra soğuk suyu beyaz tenime vura vura yüzümü yıkadım .
Odama dönüp pijamalarımdan kurtulup dolabımdan seçtiğim siyah yakasında kibar bir broş olan ceketi içime de düz beyaz
tişört üzerime giyindim altımda dolabımdaki siyah sıradan eteğimi giyindim saçlarımı hızlı bir şekilde atkuyruğu yaptım ve önlerden iki tutam çıkardım yüzüme güneş kremimi sürüp acele ile sporlarımı giyip çıktım .Şimdi derseniz o takıma spor olur mu , olmaz biliyorum ama patronum çok dakik ve topuklular ile koşmak çok zor oluyor .
'Şirkete çok geç kalmıştım' bu düşünceler ve aklıma yiyeceğim azarlar ve ek olarak da alacağım küçük çaplı ceza gelince endişelenmemek elde değil .
Bir kaç dakika ardından otobüs geldi hemen çantamdan kartı çıkartıp ücreti ödedim .
Bu arada ben Min-seo Lee Min-seo ama arkadaşlarım bana Min yada Seo diye seslenirler .
Otobüs ineceğim durağa yaklaştığında ayağı kalkıp beklemeye başladım biraz fazla erken kalkmış olabilirdim aslında yerime oturacaktım ama genç bir adam oturduğu için mecbur ayakta ilerleyeceğim .
Neredeyse 3 dakika oldu hala ayaktaydım . Arka koltuklardan birinden uzun ihtişamlı siyah pantolon ve beyaz tişört giymiş bir adam bana doğru yürüdü
Tam önümde durup arkamda oturan adamın bileğini tutup bir harekette ayağı kaldırdı ardından adamın telefonunu alıp şifresini girmesini söyledi , yakışıklı çocuk
adam itiraz edince bileğini daha fazla kuvvet uyguladı ve çevirdi sert bakışları da eklenince adam daha fazla itiraz edemedi ve telefonun şifresini açtıYakışıklı çocuk bakışlarını bana çevirdi ve telefonun galerisindeki son çekilen fotoğrafları bana gösterdi
Min-seo : B-bu ... bunlar benim
Evet bunlar benim etek altından çekilmiş fotoğraflarımdı .
X : Siz halleder misiniz yoksa ben mi ilgileneyim beyefendi ile ?
Dedi ihtişamlı yakışıklı çocuk . Bakışlarımı bir süre daha etrafta gezdirirken gözüm yerdeki sapık pislik iğrenç adama kaydı ve sporlarımla bir tekme yapıştırdım karnına .X : Pekiii ... adamı sana bırakırsak öldürebilirsin bu yüzden karakola beraber gitmeye ne dersin ?
Dedi şaşırmış şekilde . Kafam ile onayladım . Otobüsten polisler ile indik ve polis arabası ile karakola gittik .
***
Yaklaşık iki saat olacaktı ve ben hala sorguda olan yakışıklıyı bekliyordum .
Hemen hemen on yirmi dakikaya çıktı çıkışa doğru ilerlerken ona bu minnettarlığımı nasıl ödeyeceğimi düşünüyordum . Aklımı okumuş gibi konuşmaya başladı birden .
X : Bu arada ben Jungkook , Jeon jungkook
Dedi yakış- yani jungkook ardından nefes almadan konuşmaya devam etti
Jk : Minattarlığını ödemek için ismini ve telefonunu verebilirsin güzellik .
Dedi . Bir dakika ne dedi .. telefon numaram mı ? Benim telefon numaram hem de ?
Min-seo : Tanıştığıma memnun oldum jungkook ben Min-seo fakat sana telefonumu vermek gibi bir düşünce yok aklımda
Dedim aradan otuz saniye geçti ve konuşmaya devam ettim
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BOSS | JJK
FanfictionHerşey o sapıktan beni kurtarması ile başladı ● O-o bir psikopat ● Vücudum bu işkenceleri kaldırmıyor jungkook ● Benden kaçmamalıydın güzelim ● Seni seviyorum Min-seo ● Sadece benim patronumsunuz bay jeon ● Seni seviyoru...