17. bölüm "eğlence"

106 64 110
                                    

Medya: Mehir

merhaba canlaaar
O kadar karıştı ki her şey inanın derslerden kafam kalmamış normalde Rüzgar'la alakalı o kısıma birkaç bölüm daha vardı ama karıştırmışım o yüzden onu şu an aklınızdan silin yine çoğu seyi benzer şekilde başka bir bölüm olarak yayınlama yapacağım ama şu an 16. Bölümden sonraki bölüm bu olacak. Yani Rüzgar'la telefon konuşmasından sonraki olan kısım aynı şekilde devam edecek sadece klinik sonrasında değişiklik yapıldı.

Cidden çok özür diliyorum böyle bir hata için ama gidişatı düzenlemek yönünden onu kaldırmak zorunda kaldım. Kaldırmasam öyle toplasam diye düşündüm ama çok kopukluk olacaktı yani olaydan olaya atlamış gibi olacaktı bu yüzden böyle yapmaya karar verdimm kusuruma bakmayın lütfen 😔

Oy ve yorum yapmayı unutmayalımm
İyi okumalaar...

Her şeyin bir an olsun peşimi bıraktığına inandırmıştım kendimi. Böylesine güzel bir şehirde hayatıma yeniden başlayabileceğimin umudu sarıyordu son günlerde. bu umut aklıma başımdaki belayı bile getirmemişti hiçbir zaman.

Rüzgar son cümlesinden sonra telefonu kapatmıştı. İçimde korkuya dair hiçbir şey yoktu.

"Ne yapacağız?" Dedi Batu sorar gözlerle bana bakarken. Olaya karşı tepkimi ölçmeye çalışıyordu.

"Hiçbir şey, normal devam edeceğiz buradaki hayatımıza. Misafir gelirse de güzelce ağırlarız" dedim yalandan gülerek. Batu'da gülerek karşılık vermişti.

Öyle bir durumda olayı nasıl kaldırabilirdim bilmiyordum ama güçlü durmak zorunda olduğumu hatırlattım kendine. Aklıma sürekli Enes'in gelmesi ve yokluğu, boşluktaymış gibi hissettiriyordu. Uzun şekilde onu düşününce gözlerimin dolmasına engel olamıyordum.

"Ne oldu?" Diye sordu Batu.

"Aylar oldu, onsuz aylar geçti. Bir saatimi bile zor geçirirken ayların geçmesi canımı çok yakıyor. İlk gün ki gibi kalbim paramparça durumda. Ayakta durmaya çalışıyorum ama olmayışının aklıma gelmesi çok kolay sarsıyor beni. Göremiyorum, sarılamıyorum, sesini duyamıyorum. Ailem olan kişinin yokluğu uçurumdan isteğim olmadan iktirilmişim de boşluğa düştüğüm andaki çaresizliğin olur hiçbir şey yapamazsın ya, onun gibi hissediyorum. Ben Enes'i çok özledim Batu" dedim gözyaşlarım yanaklarımdan akarken.

Batu yanıma gelip sarıldı.

"Her şey tamamen geçecek, güven bana"

"Sana sonsuz güveniyorum ama hiçbir şey tamamen geçmeyecek. Enes olmadığı sürece sürekli eksik kalan kısımlar her zaman olacak Belki bazı şeyler geçecekti ama yokluğunun bıraktığı boşluk geçmeyecek" diyemedim.

Batu'ya sardığım kollarımı yavaşça bırakırken bir yandan da psikoloğumla konuşmanın iyi geleceğini aklından geçiriyordum.

"Ben bi Meral ablayı arayacağım, yarına randevu için. Sanırım biraz konuşsak iyi olacak" dedim ve gözyaşlarımı sildim. Batu'da beni kafasıyla onayladıktan sonra cebindeki sigarayı çıkararak balkona doğru ilerlerdi. Meral ablayla kısa bir konuşma yapıp görüşmeyi ayarladıktan sonra ben de arkasından onu takip ettim.

Batu sigarasını yakmış sandalyeye oturuyordu.

"Çok özlemişim, yıllar oldu görmeyeli hala güzelliği eskisi gibi" dedi ağzındaki dumanı dışarı bırakırken.

"Onun gördüğün andaki hissini tahmin edebiliyorum, o özlemin verdiği güzel ama acı veren hissin son bulması eminim ki harika bir şeydir"

UMUT IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin