UMUT IŞIĞI

32. bölüm "şaka"

İyi okumalaarr..

Benimde saatlerdir merak ettiğim soruyu sormuştu bana.

"Bilmiyorum" dedim.

"Nerden çıktı peki?"diye soru yöneltti tekrar.

"Koltuğun arasında buldum, şarjı bitmişti. Onun dolmasını bekliyordum ben de işte"

"Açalım o zaman şunu"dediğinde tuşa basacağı sırada odaya Çınar girmişti.

"Mehir şu Emreyle beni aynı odaya koyma Allah için, valla uykumda döver beni sabaha cenaze namazımı kılarsınız" dedi. Söylediği şeye gülerken telefon işinin yattığına dair Batu'ya bakış attım.

Sonuçta her şeyi bilen tek oydu ve diğer arkadaşlarımın benim hakkımda kötü şeyler öğrenmesini istemezdim, içinde ne olduğunu bilmiyorduk sonuçta.

Çınar'ın dediklerine gülerken konuştum.

"2 misafir odası var, Buğra sen ve Emre'yi birine ayarlamıştım aslında"

Çınar koşa koşa yanıma gelip kolumdan tuttu.

"Yalvarırım bak lütfen!" Dedi isyankâr bir sesle.

"Tamam kızları ben benim yanıma alırım, senle Batu bir odada Emre ile Buğra bir odada kalır" dediğimde Çınar "işte bu!" Diye bağırdı.

Elini omzuma attı.

"Gel Emre'yi kudurtalım"

"Ne derdin var senin bu çocukla. Az rahat bırak" dedi Batu gülerek.

"Onun benimle derdi var asıl" dedi sitemle.

Hep birlikte gülüştükten sonra odadan çıktık.

Kızların odasına giderken aklıma gelen fikirle gülümsedim. " kızlar sizleri buradan benim yanıma alıyorum, kız gecesi yapacağız!"

Gözde ile Derin'in el çırparak yataktan kalkmasıyla Çınar söylenmeye başladı.

"E hani ben?"

"Kız gecesi dedi duymadın mı olum?

"Bir geceliğine kız olamaz mıyım yani?"

"Çınar hadi kardeşim gir şu odaya" diyerek yavaşta iktirdi omzundan Batu.

"Of tamam ya"

Kızlar yattığı yataktan yastıklarını aldığı gibi fırlayınca koşarak benim odama geçtik.

"Ayy çok güzel oldu böyle" dedi Gözde sevinçle yatağa otururken.

"O kadar gelmişsiniz, eğlenmeden gitmek olur mu hiç?"

"Olmaazzz!!"

Derin'de yatağa geçerken kapıyı kapatıp ben de yanlarına gittim.

"Hadi bakalım dökülün dedikoduları" dedim heyecanla.

Ben yokken olan bitenden bahsettiklerinde konu Emre'ye gelmişti.

"Barışmıştık biliyorsun ama sonra tekrardan üzüyor. Üzünce pişman oluyor özür diliyor ama sonra yine üzecek bir şey buluyor böyle bir döngü içerisindeyiz"

"Hem seviyor hem zarar veriyor yani"

"Aynen öyle.. kalbimin kırıklarını toplayıp daha güzelini yapabiliyor ama kendi eserini tekrardan paramparça etmekten de hiç çekinmiyor" dedi Gözde elleriyle oynarken.

"Belki o da bilerek kırmak istemiyordur seni" dedim.

"Bir değil iki değil üç değil mehir, sürekli aynı şeyi yapıyor belki de birbirimize göre değilizdir"