22. bölüm "savaşçı"

79 52 116
                                    

İyi okumalar...

Sahilde Mehir'i gözetliyip tehdit etmesi için birini ayarlamıştı genç adam.

"Ayağa kalktığı anda ona çarpacaksın. Diyeceğin kelimeyi unutmadın değil mi?" Diye doğrulatmaya çalıştı 19 yaşlarında olan genci.
"Evet Rüzgâr abi" dediğinde "güzel" diye cevapladı. Kısa süre bekledikten sonra Mehir'in ayağa kalktığını fark etmişti genç.

"Abi gidiyorum" dedi telefondaki Rüzgâr'a. Genç çocuk hızlıca koşarak aynı dediği gibi kıza çarpmıştı. Az geçen konuşma sonrasında tekrardan çocuğun geri gelmesiyle hemen bulunduğu ortamda eğildi fark edilmemek için.

"Tamam değil mi?" Dedi genç adam telefonda.
"Merak etme abi, istediğin gibi söyledim" dedi. adam çocuğa belirli bir miktar paranın hesabına yatırdığını söyledikten sonra gerisinin kendisini halledeceğini söyleyerek oradan ayrılabileceğinden bahsetti. Çocuk 'tamam' dedikten sonra telefonu kapattı.

Bir süre geçtikten sonra mesaj attı genç kıza.
Ertesi gün mesajına karşılık gelmişti.

'Kimsin?'

Tabiki kim olduğunu söylemeyecekti. Kısaca cevap yazdıktan sonra telefonunu cebine attı.

*

Bir süre sonra yine genç kız mesaj atmıştı genç adama. Kim olduğunu delicesine merak ediyordu. Genç adamla aralarında geçen yazışmalar sonrasında telefonunu masaya bırakarak duşa girmişti. Çıktığında ise gelen mesaja anlamaz ifadeyle baktı.

Tanımadığı bir kişiyle niye mesajlaştığını düşündü genç adam. Mesajları okuyunca bunu kendisinin yazmış olabilme ihtimale saatlerce gülebilirdi.

Mesajlarda Mehir'in isminin olduğunu görünce kaşlarını çattı. Neden ona böyle bir mesaj yazmıştı ki?

Bir kadına tehdit edici mesaj yazmak, asla yapmayacağı şeylerden bir tanesiydi onun için. Birinin oyun oynadığını düşündü..

Masada duran telefonun Rüzgâr'a ait oluşu hayretler içerisinde bırakmıştı beni. Saniyeler sonra Meral ablanın sesi yankılandı kafamda.

"Kişilik bozukluğu olabilir" kafamı iki yana sallarken Batu'nun Rüzgâr'ın salona girdiğini gördüğü anda hızla yanına giderek yumruk attığını görmüştüm. Rüzgâr beklemediği bir şeyle karşılaştığından dolayı sendelenmişti.

"Noluyor lan?"

"Seni öldüreceğim oğlum!" Derken bir yumruk daha atmıştı Batu. Rüzgâr yana düşen kafasını kaldırıp bu sefer o vurmuştu.

"Yapmayın!"

Ikisini ayırmaya çalışıyordum.

"Belanı sikeceğim senin! Baştan beri ne halt olduğun belliydi" dedi Batu Rüzgâr'a vurmaya devam ederken.

"Neyden bahsediyorsun amına koyayım" diye bağırdı Rüzgâr kendisine gelen darbelere karşılık vererek.

Delirmiş gibi kavga ediyorlardı ve kollarından tutmaya çalışmam hiçbir şeye engel olmuyordu. Batu'nun gözü dönmüş gibiydi.

UMUT IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin