2. bölüm "Işık söndü"

608 383 110
                                    

Medya: Enes

Bölüm şarkısıyla okursanız daha güzel olur bence♡ ben size şarkıyı başlatacağınız yeri söyleyeceğim.

İlk bölümde söylemeyi unuttum
Kitaba başladığınız tarihini yazın (:

İyi okumalarr...

Hastane, bir annenin bağırışı, durduramadığım göz yaşlarım ve zorla ayakta kalmaya çalışan bedenim...

Nasıl olmuştu?
ne zaman olmuştu?

Hiçbir şey bilmiyordum. Hiçbir şey... delirmek üzereydim. Bir elime kafama darbe uygularken diğer elimle isyan edercesine akan göz yaşlarımı sildim. Kafam almıyordu. Hastane duvarına diktim gözlerimi. Kaybetme korkusunu derinden yaşıyordum.

"Enes' in yakınları siz misiniz?"

Duyduğum doktorun sesiyle ona doğru yöneldim. Allah'ım lütfen yaşıyor olsun, lütfen.

"Üzgünüm... ama"

Korkuyla sordum.

"Üzgünüm ne?"

"hastayı kaybettik."

Enes'in annesinin acı bir çığlığı kulağıma gelirken ben idrak edememiştim. O iki kelime, Beni hayattan koparan iki kelime 'hastayı kaybettik.'

'Hayır hayır' dedim itiraz edercesine. Bu bir şakaydı, emindim. Beni mi bıracak o? Enes ve beni bırakmak? Komik bir şakadan farkı yoktu nu ihtimalin. Yapmaz ki öyle bir şey..

"ya doktor bey girin içeri uyandırın sevdiğimi o beni bırakmaz. Hastayı kaybettik ne demek? Kamera şakası falan mı? Görmek istiyorum onu" diye konuştum inanmazcasına.

"bakın zor bir durum biliyorum ama elimizden geleni yaptık başınız sağ olsun"

Enes, Enes beni bırakmazdı, söz vermişti söz. Bırakamazdı ki biz onunla birlikte ölecektik.

Ölmedi o. Ölmedi. Enes ÖLMEDİ!

"çekil şuradan ne biçim doktorsun sen be adam! Bir işi beceremiyorsun!" Diye bağırdım.

Burada başlatabilirsiniz.

"Mehir hanım içeri gir- arkadaşlar hanfendiyi  tutun"

Tam gideceğim sırada iki kişinin kollarımı tutmasıyla ilerleyememiştim.

"Ya bıraksanıza bırakın beni şimdi ben ona sarılacağım ve o uyanacak bırak dedim bırak!" Dedim sinirle.

"Mehir kızım gel" dedi Ahmet amca.

"Ahmet amca bak inanma bunlara yalan söylüyorlar" dedim isyan edercesine.

Ahmet amca-Enes'in babası- yanıma geldi ve sarıldı bana. Kaç saattir ağlıyordum bilmiyorum ama tek bildiğim şey uzun bi süre daha ağlamamın durmayacağı idi.

Ahmet amca'dan ayrıldıktan sonra Selen teyzeye-annesi- sarıldım. Sarılıp ağladık hıçkırıklarla. Kısa bir süre öyle durduktan sonra hızla sildim göz yaşlarımı. Doktorların ilgisinin dağıldığını hissettiğim anda yoğun bakıma doğru girdim.

Beni tutmak için arkadan gelen hemşireleri aldırmadan daldım içeri. Oradaydı işte. Uyuyordu sadece. Yanına gidip yatağın kenarına oturdum. Elini tuttum.

"Enes'im, Şans yıldızım. Bak ben geldim. Uyansana hadi. Doktor öldü diye bir şeyler saçmaladı inanmadım. İnsan umut ışığını bırakır mı hiç? Bırakmaz. Aç o güzel gözlerini, bak bana yine. Seni kaybetmeyi göze alamam ki ben" dediklerime karşı Enes tek bir tepki vermemişti. Kalkması lazımdı o yataktan.

UMUT IŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin