9. Bölüm

9 2 0
                                    

Şu an da nasıl bir halde olduğumuzu anlatmamı ister misiniz? Evet, dediğinizi varsayıyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu an da nasıl bir halde olduğumuzu anlatmamı ister misiniz? Evet, dediğinizi varsayıyorum. Öyleyse şu sesleri dinleyin;

"İnanamıyorum! Gerçekten inanamıyorum!" İsyankar bir kız.

"Bu nasıl iş lan! Hay si*eyim!" Öfkeli bir çocuk.

"Nasıl yani, biz buradan çıkamayacak mıyız? Ama ben ölmek istemiyorum!" Perişan bir genç.

"Kaldık işte burada. Çürüyen bedenlerimizi bulmazlarsa iyi." Umutsuz bir vaka.

Peki ya sonuca ne dersiniz? Korkan insanlar? Otelde kalan gençler? Durun, en iyisi ben özetleyim; sonuç tam bir
KAOS!

Otelin giriş katındaki koca salonda, 19 kişiyle beraber tam bir kaos yaşanıyordu. Kimisi isyan ediyor, kimisi ağlıyor ve kimisiyse neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Bu on dokuz kişinin, yaptıkları farklı olsa da düşündükleri tek bir şey vardı; buradan nasıl çıkacakları.

"Kimsenin telefonu çalışmıyor, buna eminiz değil mi?"

"Evet işte Yaren! Daha neyini sorguluyorsun?!"

"Bana niye bağırıyorsun! Bir çözüm bulmaya çalışıyorum!" Elbette ki yine tartışıyoruz...

"Hop, hop! Sakin olun gençler. Kavganın sırası değil!"

"Sen niye her şeye karışıyorsun çorbadan çıkan kıl gibi!"

"Düzgün konuş lan! Gerizekalı herif!"

"Bana bak!" Ve ilkokul çocukları gibi birbirlerine yumruk atmaya başladılar. Onlara iğrenircesine baktım. Hâlâ gurur meselesindeydiler. Gerçekten berbat! Bakın ve görün şimdi, beyaz atlı prens onları durduracak.

"Şu halinize bakın! Bu durumda bile kavga edebiliyorsunuz, gerçekten bravo size!" Demiştim. Beyaz atlı olan Berk, kavgaya en nihayetinde son verdi. İlkokullu iki genç kavga etmeyi kesip ayağa kalktılar. Ardından birbirinin ellerini sıkıp helallik istediler. -daha az önce kavga etmemiş miydiler? Aman neyse- Ardından köşeye doğru çekilip geriye kalan herkes gibi öylece beklemeye başladılar. Berk bir adım öne çıkarak konuştu,

"Bakın arkadaşlar, şu anda birlik olmamız gerekirken sizler kavga ediyorsunuz. Bu yaptığınızın hiç bir mantıklı tarafı yok. Bence artık, insan gibi oturup şu konuyu konuşalım." Söylediği şeyi onaylayan sesler yükseldi. Bunun üzerine herkes bir çember oluşturdu ve neler yapılacağı hakkında konuşulmaya başlandı.

"Hepimizin telefonlarının bozulması tesadüf olamaz." dedi bir çocuk gözleri üzerine çekerek.

"Ben de öyle düşünüyorum." dedi adının Yaren olduğunu öğrendiğim kız. "Ama öyleyse nasıl bozuldu bu telefonlar?"

"Efe sen bu teknolojiyle falan ilgilisin. Sence nasıl oldu bu?" Gözlerim Efe'yi aradığında, kenarda duran çocuk olduğunu ona bakan insanlardan anladım. Efe; aşağı doğru eğimli dümdüz saçları ve yuvarlak büyük gözlükleriyle tam bir hacker'ı andırıyordu. Hatta resmen bunun için doğmuştu!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NO:24| KaranlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin