15.BÖLÜM

120 9 1
                                    

Melis yatağından doğruldu.Sanırım herşey bir hayaldi.Çok mutlu olmuştu.Dün neler olmuştu acaba?

Üzerine birşeyler giyip dışarı çıktı.Tunç'un yanına gitmeliydi.Sokaktan çıkarken Mert ise Melis'i takip etti.Tabiki melis'in öyle mutluydu ki arkasında biri olduğunu bile farketmedi. Elif'in doğum gününü kutladıkları yere gitti.Elif ordaydı.Tek başına diz çökmüş ağlıyordu.Yoksa dün olanlar hayal değilmiydi.Tunç'a cidden birşey mi olmuştu.En iyisi gidip öğrenmekti.Elif'in yanına doğru yürüdü.Onun yanına diz çöktü.Konuşmadan bir süre onu izledi.Çantasından bir peçete çıkarıp Elif'e uzattı.Elif peçeteyi alarak Melis'e sarılarak ağlamaya başladı.Melis yine dudağını ısırdı.İçinden kötü şeyler geçiyordu."Ona birşey olursa..."dedi içinden sonra susturdu iç sesini.O güçlüdür o dayanır dedi.Mert ise olanları kenardan izliyordu.Bu olanlara bir anlam veremiyordu.Melis tutamadı kendini tek bir damla gözyaşı düştü yere. O anda garipten bir ses duydu : "Bak yine gördüm." Farkettirmeden gözyaşını sildi.Elif'in kollarından ayrılarak sağa sola baktı.Kimsecikler yoktu.Elif' e ne olduğunu sordu.Artık vereceği cevabı o kadar çok merak ediyordu ki.Korkuyordu içine birşey oturmuştu.Tam da kalbinin ortasına.Hani birini kaybettiğinizde göğsünüzün tam ortasında bir boşluk olur.Acı verir.Tam olarak o şekilde işte.O bunları düşünürken Elif kendine gelmişti ve anlatmaya başlamıştı.

"Seni tanıyorum aslında.Sen Tunç'un ilk ve tek aşkısın.Hayalinde bütünleştirip kaybettiği insansın.Sen o sun işte.Tunç'u bu kadar üzen kişisin.İlk tanıştığımız gün anlattı bunu bana ve ben seni unutturacağıma söz vermiştim ama onun aşkı öylesine büyüktü ki beni bile yıktı.Neden ağladığıma gelince o çok hasta tahmin ettiğinden çok hemde ve bu geçmeyecek.Bugün benden ayrıldı.Neden biliyor musun üzülmemi istemedi. Ona birşey olduğunda çok üzülmemden korktu."

Melis kafasını ellerinin arasından kaldırarak Elif'e baktı.Gözleri yaşarmıştı.Olduğu yerden hızlıca kalkıp kapıya yöneldi.O anda Elif "söyleyeceklerim bitmedi "diye arkasından bağırdı.Melis geriye dönerek "O şimdi nerede?" diye sordu.Elif ise evinin adresini verdi.


Melis tekrar kapıya yöneldi.Elif bu sefer arkasından "Onu üzme olur mu?" dedi.Melis yaşarmış gözlerini kırpıştırarak gülümsedi.

Melis kapıdan çıktığında Mert kenara saklanmıştı.Yine takip ediyordu.Tunç'un evinin önüne geldi.Perde açıktı.Tunç sandalyede oturmuş kitap okuyordu.Sessizce onu izledi Melis.Böyle huzur dolu bir insanı kaybedicek olması acı bir durumdu.Tarifi bile yoktu.O anda "Nasıl da mutlu değil mi ?" diye bir ses duydu.Kafasını çevirdi gelen Mertti.O nasıl bulmuştu burayı acaba.Melis gözlerini yine Tunç'a dikti.Hava kararmaya başlayıncaya kadar izledi.Yanına gitmeye cesareti yoktu.Artık eve gitmeliydi.Geri geri yürürken ayağı çöp kovasına takıldı.Tunç duyduğu sese bakmak için ayağa kalktı.Kimse yoktu belli ki kimse saklanmıştı ya da kedi olabilirdi.Tunç pencerenin önünde durdu.Kaçmaya çalışan Melis'i gördü.Perdeyi hızlıca kapattı.

Bu duruma Melis şaşırdı.Ne olmuştu bu çocuğa?

Eğer sen yoksan...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin