Melis kızmıştı,kırılmıştı. O anda başından aşağıya sıcak sular dökülmüştü sanki. Midesine kramplar giriyordu. Melis kafasını olumsuz anlamda sallayarak gitti. Tunç peşinden koştu. Mert Ezgi"nin yanına yaklaşıp "süpersin kızım kaptın istediğini" dedi. Tabi Ezgi buna sevinmisti fakat Tunç'u durdurması gerekiyordu. Koşarak peşinden gitti.
Tunç Melis'i kaybetmişti. Bakabileceği her yere baktı. Ezgi ona yetişmişti. Ezgi Tunç'un kolundan tutup birseyler fısıldadı. Tunç Ezgi'ye sarıldı. El ele tutuşup yürüdüler. Melis ise olanları binanın içinden izlemişti. Ağlamak istiyordu fakat olmuyordu yapamadı. Dışarı çıktı o anda arkadan bir ses "yeni boynuzların çıkmış prenses" dedi. Kim olabilir tabiki Mert. Melis gözleriyle ona kes sesini anlamında bir bakış attı. "Hadi ama boynuzlu bak bana her an yanındayım ve seni seviyorum da neden ben değil o." Melis de aslında bu soruyu kendine sormalıydı. Vazgeçmişti. Zaten okulun son zamanlarıydı. Lise çağı bitiyordu. Bitince arkasına bile bakmadan izmire gitmeyi planlıyordu. Dayanmalıydı bu duruma ve buna da Mert yardımcı olacaktı. Geriye dönüp Mert'e doğru yürüdü. Yüzünü okşadı. Yumuşacıktı etkilemişti. Mert bunu fırsat bilerek onu öptü. Melis normalde olsa kendini çekerdi fakat çekmedi. Artık hoşuna bile gitmeye başlamıştı. Kendini geri çekip elini tuttu. "Bundan sonra birlikteyiz." dedi.
Tunç ve Ezgi eve gitmişti. Ezgi artık eve gitmesinin bir anlamı olmadığını söylemişti. Çünkü annesi daha fazla dayanamayıp bir adamla evlenmişti. Adam her gece Ezgi'yi sıkıştırıp onu istediği söylerdi. Ezgi'nin kaçışları bu yüzdendi. Ezgi artık Tunç da kalıyordu bu yüzden yanına aldığı birkaç giysiyi dışarı çıkarken giyiyor.Evde ise Tunç'un kıyafetleriyle geziyordu. Onlar için herşey mükemmeldi. Melis ise şans verdiğine pişman olmamıştı. Mert resmen değişmişti. Melis'e tapar gibiydi. Bunun herkes farkına varmıştı. Herkes şaşkındı. Okulda bir parti düzenleniyordu ve bu parti herkesin eşiyle gelmesi zorunlu olan partilerdendi. Ezgi Tunç'u götürecekti.
Okulda hazırlıklar devam ediyordu. Müzik öğretmeni Melis ve Mert'i şarkı söylemeleri için ikna etmişti çalışmalara bile başlamışlardı. Onlar çalışırken bütün sınıflar müzik odasının önüne dolar onları dinlerdi. Nöbetçi öğretmen ise onları kovardı fakat gitmez kapıda ritm tutardı.
*
Tunç ve Ezgi de parti için kıyafet almaya gitmişlerdi. Ezgi giyip çıkıyor Tunç ise puan veriyordu. Ezgi sonunda pembe tonlarında bir mini elbiseyi satın almıştı. Ten rengine ve saçlarına mükemmel bir şekilde uyum sağlamıştı. Tunç ise spor bir takım giyecekti.
Iste o gün gelmişti. Tunç hazırlanmış Ezgi'yi bekliyordu. Bir yandan da ona bağırıyordu. "Hadi Ezgi hadi geç kalıyoruz." Ezgi çok geçmeden aşağıya indi. Muhteşem görünüyordu. Tunç o merdivenleri inene kadar ağzı açık bakmıştı. "Sanırım sen partinin en güzel kızısın."dedi. Ezgi utanarak yanağına bir öpücük kondurdu. Gitmeye hazırdılar.
Hava kararmaya başlamıştı. Tüm ışıklar yanmış ve dans pisti aydınlatılmıştı. Herkes yeni gelmeye başladığı için klasik müzik çalıyordu. Yaklaşık 1 saat sonra tamı tamına herkes oradaydı. Tunç'un gözleri Melis'i arıyordu fakat ortaklıklarda yoktu. Artık müzikler calınmaya başlamıştı. Masada oturan birkaç kişi vardı gerisi dans ediyordu. Tunç omzuna dokunan bir elle geri döndü. Elif gelmişti. Yanında ise bir çocuk vardı o da kimdi. Çok sessiz kalmadan Elif "bu erkek arkadaşım Kerem."dedi ve Ezgi'nin elini sıktı. Sonra yandaki masaya gidip oturdular. Ezgi tuhaf tuhaf yan masaya bakıyordu. Tunç daha fazla dayanamadı.
"Çok istiyosan git orda otur!"dedi. Ezgi onun kıskandığını anlayarak "Gözüm dalmış hayatım kusura bakma."dedi. O anda müdür yardımcısı sahneye çıkarak Melis ve Mert'in şarkı söyleyeceklerini anons etti. Büyük bir alkış fırtınası koptu. Herkes sahnenin önünde toplanmıştı. Tunçlarda kalabalığa karışıp bekliyorlardı. Kalabalık yavaş yavaş açılmaya başladı. O anda yine herkes alkış yapıyordu. Melis saçlarını kapalı bir tona boyatmıstı ve kıvırcık yapmıştı . Kırmızı uzun elbisesi gecenin aydınlığında parlıyordu. Gözleri de o şekildeydi. Yanında Mert göze çarpan harika bir takım elbiseyle geliyorlardı. Sahneye çıktılar söyleyecekleri şarkıyı açıklamışlardı ve müziğin ritmi duyulan kadar alkış sesi dinmemisti. Şarkı başladığında Tunç Melis'in o melek sesiyle bütünleşmişti. Sesini içinin derinliklerinde hissetmişti. Herkes şarkıya eşlik ediyordu. Şarkının bitiminde Mert Melis'e sarılıp onu öptü bu Tunç'un midesini bulandırmıştı. Okula çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eğer sen yoksan...
RomanceAşk denen duyguyu ilk defa yaşayan ve yaşadığı bu duygunun bedelini canıyla ödeyen bir gencin hikayesi...