Cadıyı ne yapacaklardı? Hiç bilmiyorlardı. Cadı ile başbaşa kalmışlardı. Ayrıca yağmur yağıyordu. Islanmış ne yapacaklarını konuşuyorlardı.
-Lucas sen zeki çocuktun hani? Bul birşeyler.
-Yuqi zekiyim ona laf yokta şuan da birşey bulamam.
"Zeki isen kullan şu beynini yoksa..." cadı sağ elini havaya kaldırıp, sol elini ağzına döndürerek ıslık çaldı.
Yuqi ve Lucas başlarını gökyüzüne çevirdi. Gelen süpürgeyi yakalayıp üstüne oturdu ve uçarak asasını kapıp gözden kayboldu. Yuqi ve Lucas şaşkınlıktan ağızları açık havaya bakıyorlardı.
-Lucas kaçtı işte!
-Senin yüzünden kaçtı!
-Ben ne yaptım senin yüzünden oldu!
-Şu dalları kafes gibi yapsaydın. Üstünü niye kapamadın?
-Aklıma gelmemiş olabilir. Söyleseydin çok zeki isen. Şimdi söylemek marifet değil. Olan oldu.
-Tamam tartışmayalım.
-Diyecek lafın yok haklıyım tabi. Konuyu bu sebeple kapadın hemen.
-Yuqi!
-Lucas bana sesini yükseltme!
-Sen neden konuyu kapatmak yerine uzattıkça uzatıyorsun!
-Haklıyım çünkü!
-Tamam haklısın o zaman yeter artık!
Kollarını göğsüne bağladı Yuqi. Sinirlenmişti ve sinirini Lucas' tan çıkarmıştı. Pişmandı.
-Lucas ben...
-Sıkıntı yok. Rahatlıyacaksan kolum sana feda olsun. Kardeşim kolumu kum torbası gibi kullanır, sonra bana sarılırdı.
"Gerçekten mi? Tek çocuğum ben..." koluna vurdu Lucas'ın. Lucas gülümsemeye başlayınca yanağına öpücük kondurdu.
-Cadı tam olarak ne yapmak istiyor?
-Türünün en güçlüsü olup dünyayı yönetmek istiyor her pislik gibi.
-Yapabilir mi?
-Senin ruhunu alabilseydi yapabilirdi. Ancak yine de çok güçlü. Ayrıca artık senin ruhun işe yaramaz gibi. Yarı gülsün sonuçta.
-Peki tam olarak nasıl güçleniyor?
-Cadıların güçlenmesi için ruh emenlere ihtiyacı var. Ruh emenler en eski büyülerin ve güçlerin bekçileridir. Bir prensesin ruhu için herşeyi yaparlar. Son prenses sendin. Tüm gücü ele geçirecekti belki de, ama yarı gül olman işi bozuyor.
-Lucas yani şimdi tüm prenseslerin ruhunu aldı mı? Onları kurtarmanın yolu olmalı Lucas? Lucas onları kurtarabiliriz değil mi? Lütfen bir yolu olsun.
-Bir değil iki yolu var der isem?
-Nasıl, çabuk anlat? Aileleri ne haldedir şimdi...
-Yuqi ruh emenler ruhlar ile besleniyor. Ruhları yok oldu ama zaman yolculuğu yaparsak cadı ruhları çalmadan kurtarabiliriz. Diğer yoluda dilek... Ancak unicorn bulmak ve o dilek hakkını kazanmak çok zor.
-O zaman birinci yol... Lucas annemi de görebilir miyim?
-Neden olmasın? Ancak bir sıkıntı var. Zaman yolculuğunu yapabilmemiz için gerekli olan kitapların bulunduğu kütüphane yerin altına gömüldü. Onu bulmak zor gibi..
-Hayır bulmak zorundayız. Lucas yolun yarısını gittik zaten pes etme. İnanmalıyız.
El ele tutuşup yürümeye sonra ise koşmaya başladılar. Cadının kötü niyetlerini gerçekleştirmesine, umutla kızlarının başında dolu gözlerle bekleyen o ailelerin yaşlarının akmasına asla izin vermeyeceklerdi.
Islak toprağın üstünde yarım saat yürüyerek kütüphanenin en son görüldüğü yere geldiler. Yıllar önce şuan bulundukları yerde ihtişamı ile duran kütüphaneden eser yoktu şimdi.
Yere çömelip incelemeye başladılar. Hava kararmaya dönmüştü. Yinede pes etmediler. Karanlıkta bir ipucu bulmak için çaba gösteriyorlardı.
Ay artık beyaz parlak bir nokta olarak gökyüzündeydi. Dolunayın beyaz ışığı üzerlerine düştü. Ay her zamankinden parlak ve kusursuzdu.
Ay ışığı ikilinin görmediği bir sembolün üstüne yansıdı ve anahtar işlevi gördü. Üzerinde daire ve kraliyetlerin sembolleri vardı. Dönmeye başladı. Yuqi bunu fark eder etmez Lucas'a gösterdi.
Lucas daireyi gördüğü an da ne olduğunu anlamadan Yuqi ile yerin içine gömülmüştü. Sert bir iniş yapmışlardı. Başlarını tutarak kalktılar. Şaşkınlık ve beraberinde sevinç ile etrafa baktılar.
-Yuqi şuan kütüphanenin içindeyiz!
-Sana bulacağız dememiş miydim?
Yuqi zıplamaya başlarken Lucas hızla her yeri gözleri ile inceledi.
-Dolunay ışığı sembolü aydınlattı. Sembol anahtar deliği gibiydi ve dolunay ışığı anahtar olup yolu açtı. Peki biz sembolü nasıl farkedemedik?
"Çünkü o sembol özel büyüler ile gizlendi. Siz kimsiniz ve burayı arama sebebiniz?" mor saçları ve beyaz teni olan uzun boylu genç bir kız onlara bakıyordu.
Mor saçlarını geriye atıp koltuğa oturdu. Bacak bacak üstüne atıp eline bir kadeh aldı ve kadehi yudumlarken, cevap beklediğini belli eden bakışlarını Yuqi ve Lucas'ın üzerinden ayırmadı.
"Asıl siz kimsiniz? " dedi Yuqi çekinerek.
Kadın pembe dudaklarını yana kaydırarak sırıttı. Kadehdeki içeceğini hızla kafaya dikip ayağı kalktı. Yuqi'nin yanına geldi. Onu baştan aşağı derin mavi gözleri ile inceledi.
"Ben JiU. Bu kütüphanenin koruyucusuyum. Burada olan bilgileri kötü insanlar pis niyetleri için kullanmasın diye kütüphaneyi gömdüm. Eğer sizde o itici cadı ve büyücülerden iseniz bilin ki adios etmek zorundayım. "
"Hayır efendim! Buraya kötü bir niyetle gelmedik. Yardıma ihtiyacımız var." Lucas'ın sözleri üzerine kollarını göğsünde bağladı.
Tek kaşını kaldırdı ve yüzünde ki kibirli ifade yerini ciddi ve tedirgin bir ifadeye bıraktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/244076743-288-k287800.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
piri
أدب الهواة"Eğer korkarsan unutma ki ben her zaman yanındayım. Her korkup kendini yalnız hissettiğinde flütü çal ve arkanı dön tüm ihtişamım ile karşındayım güzellik." [ Lucas × Yuqi ] 28 Aralık 2020 #idle 8 1Haziran 2021 #luqi 5 31 Aralık 2020 #Yuqi 6 8 O...