Yemyeşil ormanın içinde el ele ilerliyorlardı. Törenden önce taç giyme töreni vardı. Taç kralı kendine layık görürse bu düğün olacaktı.Yoksa ne düğün olurdu, ne Lucas kral ne Yuqi kraliçe olurdu. Bu sebeple heyecan ve korkudan titriyorlardı. Kol kola girdiler ve cam fanusun içinde duran taca baktılar.
Gözlerini kapayarak olacakların yolunda gitmesini dilediler. Yuqi Lucas'tan bir adım geriye giderek uzaklaştı. Lucas titreyen elini cam fanusun üstüne koydu.
"Song Krallığına hizmet etmek istiyorum. Taç layık mıyım sana?" dedi. Gözleri olacakları kaldıramayacak gibiydi.
Fanus açıldı ve parlayan taç havalandı ve dönmeye başladı. Kral ve kraliçe ellerini birleştirmiş bakıyorlardı.
"Ben senden daha iyi bir sahip bulabileceğimi sanmıyorum. Bu kraliyet artık senindir." dedi taç.
Lucas'ın başında yerini aldı. Yuqi ve ailesi alkışlamaya başladı. Yuqi'nin sevinci gülümsemesinden belliydi. O kadar güzel gülüyordu ki.
At arabasına bindiler ve saraya ilerlediler. Sarayın her yeri ışıl ışıl parlıyordu. Beyaz çiçekler ile süslenmişti her yer. Yuqi odasına çıktı, tabi Lucas'ta. Hazırlanmaları gerekiyordu artık.
Düğün vakti yaklaşıyordu git gide. Önce Lucas çıktı odasından. Siyah bir takım vardı üstünde. Kumaş pantolonu üstüne tam uymuştu. Üstünde yandan düğmeli gömleği vardı. Gömleğinin sol cebinde kırmızı bir zambak vardı farklı olarak.
Yuqi ise beyaz, ayakkabılarını kapatmayacak kadar, uzun bir gelinlik giymişti. Tül ve kat kat etekleri vardı. Kolları bileklerine kadar geliyordu ve kolunu tam sarmıştı. Yakası V şeklindeydi.
Topuz yaptığı kıvırcık saçları inatçılığını korumuş, anında dağılmıştı. Yine de mükemmeldi. Hafif makyaj yapmıştı, dudakları gül kurusu rengi ile daha da ön plana çıkmıştı. Lucas'ın koluna girdi.
Birlikte ışıl ışıl parlayan merdivenlerden aşağı indiler. Merdivenleri her adımladıklarında farklı bir hava olayı ile karşılaşıyorlardı. İlk adımda çiçekler üzerlerine yağdı. İkinci de rüzgar şiddetle esti. Üçüncüde kar taneleri yağdı üstlerine. Bu bir merasimdi.
Ne olursa olsun birlikte olacaklardı. Çiçekler kadar güzel, rüzgar kadar şefkatli, kar taneleri kadar farklı ve temiz ilişkileri olmasının dileğiydi.
En son basamaktan indiklerinde kral ve kraliçe taçlarını çıkarıp Lucas ve Yuqi'nin başlarına taktılar. Artık onlar kral ve kraliçe değildi. Bu görev artık Yuqi ve Lucas'a aitti.
Mumlarla belirlenmiş yoldan baş büyücünün yanına gittiler. Büyücü fısıldadığı sözler eşliğinde asasını salladı ve Yuqi ve Lucas'ın arasındaki görünmez bağı oluşturdu. Resmen artık evli olmuşlardı. Yuqi Lucas'a kraliyet kılıcını iki eli ile takdim etti.
Lucas kuşanmış kılıcı alıp Yuqi'nin önünde hafifçe eğildi ve kalktı. Yuqi'nin dudaklarına minik bir buse kondurduğunda salon alkışlar ile çınladı. Herkes sevinçle alkışlıyordu.
Artık bazı kurallar değişecekti. Herkes eşitti ve halka karşı adil ve merhametli olunacaktı. Rütbe önemli değildi. Haksız olan adaletle yargılanacaktı bundan sonra.
~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
piri
Fiksi Penggemar"Eğer korkarsan unutma ki ben her zaman yanındayım. Her korkup kendini yalnız hissettiğinde flütü çal ve arkanı dön tüm ihtişamım ile karşındayım güzellik." [ Lucas × Yuqi ] 28 Aralık 2020 #idle 8 1Haziran 2021 #luqi 5 31 Aralık 2020 #Yuqi 6 8 O...