piri

1.1

Sessizlik büründü. Lucas mal mal sırıtırken Yuqi ofluyordu.En sonunda bir köye gelip durdular.

-Yuqi sana kıyafet alacak paramız yok sanki? Ne yapıcağız? Gerçi küpe ve yüzüklerin iyi para eder ama, sende başkasında böyle parıldamazlar.

-Imm... Bu hoş iltifat için müteşekkirim lakin bana yakışsın ya da yakışmasın bunları kimseye vermem. Küpe ve yüzüklerimi çok seviyorum.

-Fazla değerliler ha? Senin tüm eşyaların böyle değerli mi?

-Bu küpeler annemin savaştan önce taktığı son küpeler ve bu yüzükler alın terim ile aldığım ilk eşyam. Manevi açıdan tüm eşyalarım değil sadece yüzük ve küpelerim değerli. Ama maddiyat dersen üstümde giydiğim gecelik, odamdaki perdeler hatta saçıma taktığım çiçek olsun pahabiçilmezdir. Anladın mı?

-Fazlasıyla anladım. Peki bu gecelik ne kadar eder?

-Hey bunu neden soruyorsunuz Bay Lucas ? Öğrenebilir miyim?

-Şu üstündeki ile düzgün bir kıyafeti takas yapabiliriz ondan.

-Imm... Olabilir. İpek ve pamuktan, altın ip ile dikilip işlenmiş, manevi değeri yok ve iğrenç.Peki olur sanırım.

Lucas hızla koşup bir kadını kolundan çekerek Yuqi'nin yanına getirdi.

-Matmazel, karşınızdaki güzel hanımın üstünde gördüğünüz bu gecelik, evet oldukça şık değil mi? İpek ve pamuktan yapılmıştır. Eşi benzeri yok! Her bir ilmeği altın iple atılmış. Gördüğünüz üzere çok değerli. Bu geceliğe kaç para verirsiniz acaba? Durumunuzu aşmayacağına yemin ederim. Köyün kadınlarına hava atmak için iyi bir şans olsa gerek?

Yuqi hayrete düştüğünü belli eden bakışlarla Lucas' a bakıyordu. Gülmek istiyordu ama kendini zar zor tutuyordu. Kadın ise geceliği süzüyordu. Olumlu anlamda başını salladı.Boğazını temizleyerek konuştu. Umutla baktılar.

- Zengin sayılmam ama bu şahesere değerinde olmasa da birkaç kıyafet, yiyecek verebilirim. Olur mu?

Lucas ve Yuqi birbirlerine bakıp, onaylayarak başlarını salladılar. Bu teklifi reddetme lüksleri olamazdı. Kadın sevinçle eteğini kaldırarak evine koştu. Lucas ve Yuqi' de el ele tutuşarak kadının peşinden koştu.

Kadın pembe bir bluz altına Lucas'ın eliyle gösterdiği siyah pantolonu uzattı. İkisi de kullanılmamış ve oldukça yeniydi. Üzerine siyah kadife bir ceket verdi ve siyah diz altı bir çizmeyi Yuqi'ye uzattı.

Yuqi kıyafetlerini değiştirdi. Kıyafetler oldukça sıcak tutmuştu. Giyer giymez vücudu ısınmıştı. Kadın güzel bir sofra hazırlamıştı bahçede. Masaya oturup hızlıca yemeklerini yemeye başladılar.

Kadın ise hayretle geceliğe bakıyordu. Gözlerine inanamıyordu çünkü gerçekten çok değerliydi. Yuqi ve Lucas karınlarını doyurduktan sonra gitmek için hazırlandılar. Kadına veda etmek istediler. Gülümsediler.

-Bu kadar değerli bir eşyayı nereden buldunuz? Buna sıradan bir insanın parası asla yetmez. Ya sahte olmalı ya da kraliyet ailesinden olunmalı. Sahte olma imkanı yok.

Gülümsemeleri yüzlerinden düştü. Birbirlerine bakıp başlarını sallayarak onay verdiler. Bu onay şimdi koşacaklarının onayıydı. Hızla koşmaya başladılar. Arkalarından atlı seslerinin geldiğini duymaları ile ağızları iyice açıldı. Onları bulmuşlardı. Ama nasıl?

***

Komutan:

-Majesteleri, biz bu yolu kullandık. Peki onlar diğer tarafı kullandıysalar? Onlara ait bir iz bile bulamadık.

Asker:

-Efendim ileride bir tavşan cesedi bulduk. Cesetten akan kanlar bizim geldiğimiz tarafa ilerliyor. Diğer taraftan gittiler.

Komutan ve askerler birbirlerini onaylayarak geldikleri yöne ilerlediler. Yakında bulunan bir köyde olabilecekleri düşüncesiyle köyde durdular. El ele kaçan iki genci gördüler. Kadın parmağıyla onları işaret etti.

Askerin boğazına dayadığı kılıçtan korkmuştu. Titriyordu. Titreyen eliyle geceliği gösterip Yuqi ve Lucas'ı işaret etti. Arkalarından atlarıyla ilerlediler.