1.3

75 38 576
                                    

Hızla arkalarını döndüler. Arkalarını döndükleri an da simsiyah atın üzerinde pelerininin kukuletası yüzüne gelen birisini gördüler.

Yüzü görünmüyordu. Yuqi ve Lucas birbirinin elini daha da sıkı tutmaya başladı. Merakla karşılarında bulunan kişiye bakıyorlardı.

Kukuletasını hızla açınca itici bir gülümseme ile onlara bakan bir kadın ortaya çıktı. Kızıl uzun saçları ve kedi gözleri dikkat çekiyordu.

Gözleri akına kadar siyaha dönüştü ve etrafında oluşan küçük  hortum pelerin ve saçlarını uçurmaya başladı.

Belinde asılı olan asasını çıkarıp havaya kaldırdı ve dudaklarını oynatarak kelimeler fısıldadı. Sonra asasından kıvılcımlar yükselmeye başladı.

"Tribus !"  bağırarak asası ile ikiliyi hedef aldı ve Lucas ve Yuqi havaya uçtular.

Lucas hızla yere çakılırken Yuqi havada asılı kalmış çırpınıyordu. Lucas acı ile yüzünü buruşturdu. Yuqi ise korku ile kadına bakıyordu.

"Prenses kolyeyi beğenmedin mi? Boynunda göremiyorum nedense?!" dedi kızıl saçların sahibi.

"O büyüyü yapıp Yuqi'nin ruhunu ele geçirmek isteyen sendin! Aşağılık cadı!" cadı kaşlarını kaldırdı. Sinirle asayı tekrar Lucas'a doğrulttu.

"Torque! " Lucas kollarından ağaca zincirlendi aniden. Cadı kibirli yüz ifadesi ile Yuqi' yi süzdü.

"Hedefime ulaşmama engel olamazsınız! Ruhunu istiyorum Song Yuqi!" dedi.

"İstediğini alabileceğini mi sanıyorsun?" dedi Yuqi. Asasını bu sefer Yuqi'ye doğrulttu. Kibirle kahkaha attı.

"Alamaz mıyım prenses?! Bence alabilirim. Ne dersiniz?" dedi. Lucas zincirli olan ellerini kurtaramıyordu.

Asasını sallayarak sözler fısıldadı. Yuqi'nin etrafında siyah bir sis oluşmaya başladı.

"Et fortitudinem, et gratia ejus in me spiritus dimittas!" Yuqi'nin gözleri kapanmaya başlamıştı.

Ağzından siyah bir sis çıkıp asaya yönelmeye başladığı sırada yeri yarıp çıkan dikenli dallar cadının elinden asayı aldı.

Cadı'nın dikkatı dağılınca büyü başarısız oldu ve Yuqi dalların yardımı ile güvenle yere indi. Lucas'ın sevinçten gözleri dolmuştu. Zincirler aniden çürüyüp yok oluvermişti.

"Bilmediğin bir mesele var. Yarı gülüm. Bir yandan şöyle diyeyim senin yüzünden ruhumun yarısı yok oldu ve bir gülün ruhu ile birleşti ruhumun kalan yarısı! İstediğini alabileceğini düşünmüyorum." cadı öfkeyle yüzünü buruştururken Lucas koşarak asayı kaptı.

"Onu hemen bana ver!" diye bağırdı cadı.

"Vermezsek ne olacak?" dedi Yuqi.

Cadı korku ile onlara baktı.

"Vermezseniz..." gözlerini kapattı ve özel  gücünü kullanarak  Kral Shen'in bulunduğu yeri buldu.

"Vermezseniz şuanda şelalenin kenarında dinlenen Kral ve askerlerini atım aracılığı ile buraya çağırırım." demesi ile korkmaya başladılar.

Yuqi gözlerini kapatıp odaklanarak güller ile kurduğu bağı kullanmaya başladı. Az önce onu kurtaran dikenli, kalın ve oldukça uzun dallar atın çevresini sardı.

"Şimdi ne yaparsın?" dedi Yuqi. Lucas hayranlıkla ona bakıyordu.

-Bunları yapmayı hangi ara öğrendin?

-Bende bilmiyorum. Sadece dillerini anladığımı farkettim. Konuştuklarını duyabiliyorum ve zihnim ile nasıl oluyorsa onlarla iletişim kuruyorum.

Cadı kaçmak için hamle yaptığı sırada yeri tekrardan yaran dallar onunda etrafını çevreledi. Artık köşeye sıkılmıştı.

~

Sözleri uydurmadım kdjdj sadece Latince dilini kullandım ayy çok zekiyimm(!) Nedense komik geldi.

piri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin