0.3

134 67 9
                                    

Ses duyunca Yuqi korkuyla pencereyi kapatıp makyaj masasının önüne oturdu. Saçını tararmış gibi yapmaya başladı. İçeri giren babasıydı. Cadıdan aldığı pırlanta kolyeyi Yuqi'nin boynuna taktı ve kızının saçlarını okşadı. Yuqi kolyeye hayranlık ile baktı. Çok beğenmişti kolyeyi.

"Kolyeni beğenmişsindir umarım çünkü bundan sonra asla çıkarmayacaksın prenses. "

Beyaz bir ışık hüzmesi etrafa yayıldı.

"Majesteleri neler oluyor?" dedi Yuqi.

"Zamanla görüceksin. Bu kolyeyi asla çıkartma ve kolye hakkında kimseye birşey söyleme. " dedi ve odadan çıktı. Yuqi boynunda bir acı hissetti. Kolyeyi çıkarmak için ellerini uzattı fakat eli birden acıyla sızladı ve çığlığı odayı inletti.

Lucas çığlığını duyunca hızla ağaca tırmanarak, dalından odanın içine atladı. Panikle yerdeki masum bedene baktı. Ağlıyordu. Canı oldukça yanmıştı Yuqi'nin...

Yuqi'ye yaklaşmaya başladı Lucas. Aniden ortaya çıkan rüzgarla bedeni hızla duvara çarptı. Neye uğradığına şaşmıştı. Tüm vücudu ağrıyla kaplanmıştı. Ayağı kalkıp göz yaşlarını sildi Yuqi.

Gözlerindeki hüzünle Lucas'a baktı. İç sesi Lucas'ın iyi olmasını dilerken konuşamıyordu. Sesi çıkmıyordu. Konuşmak için ne kadar çabalasada boğazı sızlıyor, dudakları acıyordu.

Ağlıyordu... Sadece ağlıyordu... Lucas hüzün ile bakıyordu. Ona yaklaşmak istiyordu ama Yuqi elini kaldırarak durmasını ona işaret etti. Lucas yalvaran bakışlar ile ona bakıyordu.

Bir eliyle acı içindeki boğazını tutuyor diğer eliyle ise Lucas'a parmağını sallayarak yaklaşmamasını işaret edİyordu. Yuqi eliyle Lucas' a uzaklaşmasını söyledi. Lucas geriye doğru adımlamaya başladı ama iç sesi Yuqi' nin yanında olmasını söylüyordu.

Yuqi ona yalvaran masum bakışlar ile bakınca yavaşça geldiği gibi aşağı inmek zorunda kaldı. Sinirlenmişti. Elinden birşey gelmemişti. Bu onu çıldırtıyordu. Maalesef çaresizdiler...

piri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin