Yakın mıydı uzak mıydı ona nefret.
Kafasındaki ölüm hırsı ona pahalıya patlasa bile o bir bedel istiyordu.
Kan.Geçmişini temizleyecek kan.
Kurbanının kanı ama kaderin bir cilvesi vardı.Oyun oynadı ve kaybetti...
...
"Senin ne işin var burada yoksa sen
arıyorsun burada."
Arkama dönmeye korktum.Ama o değildi.
"Kes sesini babamın mektubunu arıyorum asıl senin ne işin var burada. "
"Ne?Babanın mektubu mu?Burada kameralar var farkında mısın?"
Daha çok konuşmadan çıktım.Kameralar hiç hesapta yoktu.
Ama bildiğim iyi olmuştu.Onu halletmeden almazdım.Yoksa herşey biterdi.Kim şu kameraları hallederdi.
Yok olmaz asla olamazdı.Lanet olsun.
Hoşbeş Alp.
Ama avlamak kolaydı çünkü biraz kadınlığı mı kullanmam gerekirdi.
Gerisi kolay.Sadece bir kahveyle iş
tamam.Harika ama berbat.Bu adam
yapıştırıcı gibiydi tutuğunu bırakmıyordu.Ama yapmalıydım yapacaktım.Kahve yerine gidip bir fincan kahve yaptım tam çıkacaktım ki birini arkamda hissettim.
"Kahve bana herhalde Nihan Hanım."
Daha cevap vermeden aldı.Dudaklarına götürdü ve içti.
Keşke zehir ataydım.Ukala kendini beğenmiş ne olacak.
"Aslında Alp Bey'e yapmıştım."
Ağzındaki tüm kahveyi öksürerek çıkardı.Sonran öyle ki sinirlendi fincanı yere fırlattı.Onu böyle izlemek keyifliydi.
"Ben size uzak durun dediğimi hatırlıyorum."
"Bende tamam demediğimi hatırlıyorum."
Gözlerinde yanan nefret ateşini gördüm.Diğer elimde bir kahve daha vardı.
"Bende bunu götüreyim bari ayıp olmasın."
Onu da aldı içine tükürdü.İçine tükürdü inanamıyorum.Vay anasını sayın seyirciler.Çok eğleneceğiz bu gidişle.
"Ya Kerem bey ne yaptınız."
"İşte şimdi tamam onada böyle kahve yakışır.Buyrun götürün."
"Saçmalayamayın bu götürülür mü.
İçine-"demeden elini dudaklarıma
götürüp susturdu beni.
"Şşş konuşma ben burada olduğum sürece o herife kahve falan yok.Anladın mı?Buranın sahibi benim o değil."
Ondan kurtulup kaşlarımı çattım.
Ne cüretle bana dokunurdu.Kesin eceline susamıştı.
"Benim sahibim değilsin ama kimine
kahve yapacağıma karar veremezsiniz.Canım isterse ona buna."
Kolumdan tutarak beni arkandaki duvara yasladı ve konuştu.
"Bana bak sen ne zannediyorsun.
Ortalık malı mı?O adam kendini tatmin etmeden bırakmaz seni.Tamam git seni.Tövbe tövbe."
Hiçbir zaman yapmayacağım şeyi yaptım.Neydi?Güven maddesi.İleri
gitsem ne olurdu ki.Elimi boynuna doladım.Şaşırmıştı.Böyle bir tepki beklemiyordu.Kulağına yaklaştım ve dedim ki "Sen beni kıskandın mı sevgili patronum?"
Gözleri fal taşı gibi açıldı bunu beklemiyordu.Benden uzaklaşmadı yaklaştı ve dedi ki"Sen kim oluyorsun ki seni kıskanayım.Emrim de çalışan birisin."O an bıraktım kendimi uzaklaştım.Zaten bu neydi ki?Sadece ilk maddeyi aşmak istedim ama o görürdü.Bu lafları ona yedirmesem bana da ne derlerse desinler.Kapıyı açmayı yeltendim ama açamadım.
KAPIYI KİLİTLEMİŞTİ.
Defalarca denedim ama açamadım.
"Kapıyı açar mısınız.Çıkmak istiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL KATİL SERİSİ
Teen FictionGeleceğin uğursuz sesi kulaklarım doldu.Geleceğin yok edici sinesi ellerimden tuttu.Bir kadın ağladı bir adam öldü. Karanlık içinde aydınlık mı? Cennet içinde cehennem mi? İyilik içinde kötülük mü?Sonra bir mum söndü ve geçmiş geleceğe çöktü. Hayatı...
