Yılları ateş gibi sarmıştı etrafını.
Kader ilk kıvılcımını vermişti yanıyordu anıları yaşadığı o kötü anılar yerini yok olan harabeye çevirmişti.Ama gelecek geliyordu ellerinde bir oyunla......
"Bu leke sende de mi var sanki ben bir
yerde de gördüm ama hatırlayamadım."Sana ne be adam sana ne.Zaten öldüreceğim insanı yaşatıyordum.
"Evet sadece doğum lekesi."
Hemşire benden tam 5 tüp kan almıştı.Bayılmak üzereydim.Bunu
Ezel 'e nasıl söyleyecektim ben.
Ama o benim yaptığım şeyleri sorgulamazdı.Ama açıklama yapmak
zorundaydım."Nihan Hanım size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum sizin sayenizde
Hazal yaşayacak ve onun kahramanı sizsiniz."Onun katiliydim ben kahramanı nasıl olabilirim ki ben...
Onu bu hale getiren bendim zaten."Önemli değil Kerem bey sadece gidip dinlenmek istiyorum ."
"Şey tabi kusura bakmayın."
Sanki benim için endişeleniyordu.
Kim olduğumu bilse bunu asla yapmazdı.Çok garipti ilk önce birini
yaralayıp geri iyileştiriyordum bu benim için çok ironikti.Bir elimde hayat bir elimde ölüm vardı sanki.
Bir yanım karanlık bir yanım aydınlıktı.Araf diye fısıldadı zihnim.
Evet bu kelimeden hep nefret etmişimdir.Çünkü birşeylerin ortasında olmaktan nefret ederdim.
Ya iyi olacaktı yada kötü.Ama yıllardır
hep arafta kalmıştım ve bu çok saçmaydı.Kaderim bir yaşatıp bir öldürüyordu ve ben bu dengeye karşı
koyamıyordum...
...Şirkete geldiğimde tam bir enkaz
durumundaydım.Yalpalaya yalpalaya
yürüyordum tam bir sarhoş gibi.
Eve bu kafayla nasıl gidecektim bilmiyordum.Tam arabama gidecektim ki bir el beni durdurdu."Nihan Hanım isterseniz sizi eve ben bırakayım."
"Bence bu kadar yeter ben eve kendim gidebilirim."
Dememe kalmadan arkasını döndü ve
karanlıkta kayboldu.
Ne zannediyordu ki sevgilisi gibi bir
oraya bir buraya götürebileceğini mi?
Zamanı dolmuştu ama içindeki zehir onu yavaş yavaş öldürecekti
ve o gün benim 2. doğum günüm olacaktı.
...Eve geldiğimde biraz başımın dönmesi geçmişti.Tam karşımda Ezel
oturmuş sanki pimi çekilmiş bomba gibi patlayacak yer arıyordu.Beni gördüğünde ayağa kalktı ve kaşlarını
çatarak hesap sormak edasıyla bana yaklaştı."Ooo hoşgeldin iyilik meleği!Kurtardık demek öldürmek istediğin
kişiyi.Sen var ya yaşadığın herşeyi hak ediyorsun.Daha dün öldürmek
istiyordun uğruna yemin ediyordun.
Sen var ya çok korkaksın.Lanet olsun
seni gördüğüm güne.""Ne oluyor da sen benden hesap soruyorsun seni ne ilgilendirir hem
sen demiyor muydun 'Güvenini kazan
sonra öldür'ben de öyle yapıyorum işte.Kardeşini kurtardım diye güven sağladım ve sonra tekrar öldüreceğim
ama bu sefer tam alnının ortasına.""Bok yaparsın sen hep düş gör dur .
Sen benim için bittin şu iş bitsin
ardıma bile bakmam.""Sen benim için hiç başlamadın ki
bitesin ve bu iş bittiğinde bende
sana meraklı değilim."Burnundan soluyarak çıktı odasına.
Kapıyı sertçe kapattı.Ben de odama çıktım üzerimdekiler den kurtulup
ölüm uykusuna yatar gibi yattım.
...Sabah yine güneş doğmuştu ama benim dünyamda hep geceydi.
Ama bir yaşama sebebim vardı.
Belki o güneş benim için doğardı ve benim öykümde tamamlanırdı.
Yine kötü biten gecem kötü başlamıştı.Ama ben hayatımdan 1-0
öndeydim.Yaşadığım şeyler beni daha
güçlü yapmıştı.
...Ne yapacağımı bu sefer biliyordum.
Ezel olmadan daha kolaydı.O
gerizekalı zaten herşeyi bozardı.
Şirkete geldiğimde tüm gözler üzerimdeydi.Sanki birşey varmış gibi
bakıyorlardı.Onları hiç ama hiç umursamadan geçmiştim odama.
Masamın üzerinde bir buket gül
vardı.Üzerinde de"Atasoy Ailesi adına
teşekkür ederiz."ya insan katiline çiçek gönderir miydi?Ama bu güllere
karşılık cenazelerine bizzat ben çelenk gönderecektim.Gülleri alıp çöpe attım.Ve çalışmaya başladım.
Güller güzeldi ama gönderleri berbattı.Tam çalışacaktım ki bilgisayara yapışılmış bir not kağıdı vardı."Sen bizim ailemizin kurtarıcısısın.
Sen bir meleksin.Ve ben güller kadar
hatta ondan daha fazla güzelsin.Sevgiler.Kerem Atasoy."Ya bu neydi ya bir gül bir not.Sanki
liseli sevgilileri gibi not yazmıştı.Ama
ben bu notu ona yedirmez miydim.
Kapıyı çalmadan girmişti.Kim di bu
kadın."Ooo Merhaba patronumuzun metresi.Ben Yeliz.Yıllardır Kerem 'i
kafalamaya çalışıyordum ben.Ama
sen geldin herşey bozuldu.Ya defolup
gidersin ya da bu dünyayı sana dar ederim anladın mı?""Sen kimsin be ne saçmalıyorsun.
Kim oluyorsun da beni kovuyorsun seni gebertirim .""Sıkıysa yap seni var ya ben gebertirim.Tamam savaş başladı.Seni
buradan ağlata ağlata göndermesem
bana da Yeliz demesinler."
Bu lafları dedikten sonra kapıyı çekti ve gitti.Savaşmış sana gösteririm ben savaşı sen görürsün.
...Ne kadar saçma başlamıştı günüm.
Bir mal kız tarafından tehtit edilmiş tim.Daha ne olabilir demeden eve gittim.Kapıyı açtığımda ses seda yoktu.Tam gidecektim ki bir ses duydum ve kulak kabarttım .Ses banyodan geliyordu.Açtığımda her yer kan lekeleriyle doluydu.Ezel küvete yaslanmış ağlıyordu ve eli kan revan içindeydi.Yanına gittim beni gördüğünde ağlaması şiddetlendi.
Yanına oturdum ama benden hemen
uzaklaştı."Ezel bu ne hal ne oldu sana bu kan ne."
"Öldürdüm."
"Kimi öldürdün yoksa..."
"Evet öldürdüm...
Uff be ne bölümdü ama heyecan bitmedi ve bitmeyecek bundan sonra özel bölüm var beğenmenizi umuyorum.Yeliz 'i gebertmek istiyorum ama daha karşımıza çok çıkacak bundan sonra .😚😚😚😚💙💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL KATİL SERİSİ
Fiksi RemajaGeleceğin uğursuz sesi kulaklarım doldu.Geleceğin yok edici sinesi ellerimden tuttu.Bir kadın ağladı bir adam öldü. Karanlık içinde aydınlık mı? Cennet içinde cehennem mi? İyilik içinde kötülük mü?Sonra bir mum söndü ve geçmiş geleceğe çöktü. Hayatı...