Hikayesi doğarken başlamıştı ama
bu hikaye o doğmadan yazılmıştı.Bir
varmış bir yokmuş bir kız bir doğmuş
ve o istemese de o hikaye onunmuş.
..."Bence Cleopatra.Hem gücün hemde
güzelliğin sembolü.""Harika Nihan Hanım haklısınız ama
detayları bugün konuşamayız."Sanki 'Çıkın yeter 'gibi konuşmuştu.
Herkes çıkmıştı ben de çıkmıştım.
Ama eve gitmek istemiyordum.
Aklımda sadece mezarlık fikri olsada
bugün gitmek istemedim.Çünkü
sevdiğim insanlar toprak altındaydı.
Ve onları her gördüğümde dağılıyordum ve toparlana kadar
tekrar dağılıyordum.Bence bugün o
gün o gün değildi.Bugün boş şeyler
yapmak istiyordum.Sahile gidip uzun
uzun bakmak istiyordum.Ufkumu
genişletip kafamı toplamaya çalışmak
istiyordum.Ah sahil Ah İstanbul
içinde çığlıklarımı sakladığım şehir.
Koca şehir ve ben tek.Sahilde insanların
dolaştığı sanki nefes almaya geldiği
yerdi.Gözüme liseli iki genç takıldı.
Erkek çocuk kıza gül alıyordu.
Tahmince sevgililerdi.Bir an durdum.
peki benim hikayemin diğer karakteri
kimdi?Yanlız başlayan hikayem yanlız
mı bitecekti?Bu sorularımın cevabı
asla yoktu.Ne yaparsa yapsam bu büyü asla bozulmayacaktı.Ve ben
kalabalık da yanlız olacaktım.
...Oturduğum banka sanki yapıştırılmış
gibi oturuyordum.Saat kaçtı bilmiyordum ama akşam olmuştu."Baksana güzel kızım seni 4 saatir
izliyorum ama oturduğun yerden
kalkmadın bir sıkıntın mı var?""Evet teyze çok büyük sıkıntım var .
Ben çok yanlız insanım.Ailem yok.
Size bunları niye anlatıyorum bilmiyorum ama bende mutlu olmaya
çalışmıyorum.Hayatım hep kötü.""Ah kızım ver bakalım şu elini de falına bakayım."
Saçma şeylerdi ama inanmaya değerdi.
"Bak kızım bu hayat çizgin hep kötü
geçmiş baban ölmüş annen yok ama
burada bir adam var ve seni bekliyor
seni bulmak istiyor."Hepsini bilmişti.Ama bu adam kimdi şimdi ya.
"Evet doğru bildin teyze."dememe kalmadan kalktı gitti."Kızım sen kötü şeyler yapacaksın ama o adam seni kurtaracak."
Ne adamı acaba yoksa Ayaz yaşıyordu.Asla o ölmüştü.Başka bir
adamdı herhalde.Peki benim aydınlığım kimdi?
...Eve geldiğimde saat 11'i gösteriyordu.
Ezel yatmış olmalıydı kimse yoktu
ortalıkta ben de yatmaya gittiğimde
odamda Ezel oturuyordu.Elinde laptopta birşeylere bakıyordu.
Beni görünce ayağa kalkıp bana sarıldı.Kaşlarımı çattım bu neydi şimdi?"Ya Nihan neredeydin sen ya milyon
kez aradım seni.Hazal Atasoy bitkisel
hayata girmiş.Vurduğun yer biraz kalbine yakınmış.Kerem Atasoy çıldırmış ve vuranı deli gibi arıyormuş.""Desene kaldı 3.Arasın arayan belasını
da mevlasını da .Belası kesin benimdir.Sende kafana takma .Bulma ihtimali koca bir 0.""Doğru ben niye kafama taktım ki onların sonu biz değil miydik?
Ama biraz kolay olmadı değil mi? ""Aslında evet kolay oldu.Neyse yavaş
yavaş sonlarına 1 adım yaklaştık.""Hadi git de yatalım yarın 'Yarın bir krallığın yok oluşu'filmini izleyeceğiz."
Tamam der gibi başını salladı ve çıktı.
"Herşey yeni başladı...
...
Sabah ne güzel uyumuştum be ben.
Kahvaltı yapmak daha iyiydi bugün
enerji lazımdı bugün bana.
Evet gülümsedim ve ilk defa 🙂.
En sevdiğim şarkıyı mırıldanacaktım ki telefonum çaldı.Arayan Kerem Atasoy'du.Şerefsiz mutlu olduğumu öğrenmiş gibi aramıştı.Açmadım
şu an sinirimi bozamazdı.Yine aradı
açmadım.Ve güzel bir kahvaltı yapıp
çıktım ve ilk defa güneş benim için
doğmuştu evet benim dünyama da
güneş doğmuştu ilk defa...
Şirkete geldiğimde herkes bir oraya bir buraya koşturup duruyordu.Hiç
umursamadan odama geçtim ve bir
keyif kahvesi eşliğiyle keyif çattım şu an çok rahattım dememe kalmadan
kapı çaldı."Girin."
"Şey Nihan Hanım sizi Kerem bey bekliyor."
"Tamam geliyorum."
Niye bu adam beni çağırıyordu sabah sabah?
Kapısının açık olduğunu çalmadım ve girdim ve karşımda adam beni biraz
şaşırtmıştı.
Dağılmıştı ve sanki adama kamyon
çarpmış gibi duruyordu.Kusura bakmasın ben yıllardır böyleydim
ve ona karşı hiçbir merhamet kırıntısı
yoktu içimde ."Buyrun Kerem Bey.Beni çağırmışsınız."
"Evet Nihan Hanım size birşey sormak istiyorum izninizle."
"Şey tabi buyrun."
"Kız kardeşiniz eğer ölümle dans ediyorsa yardım eder misiniz?"
Eğer bu kardeş seninse çöp gibi atarım bir kenara.
"Kesinlikle o benim herşeyimdir ona yardım etmeyeceğim de kime edeceğim ki ben."
"Sizden bir şey istiyorum Hazal'a uyan tek kan senin kanın.Yalvarıyorum ona kanını ver."
Karşımda adam benden hayat istiyordu öldüreceğim kişiyi yaşat diyordu bana .Bir katil ellerinde yaşam barındırır mıydı?Yapamazdım
o yaşarsa olmazdı o yaşarsa ben yaşayamazdım damarlarımda ki nefret kururdu ama bu adamı kandırabilmek adına yapmalıydım lanet olsun ki yapmak zorundaydım."Tabi ki Hazal Hanım kurtarmak için yaparım."
Bir anda ayağa kalktı ve bana sımsıkı sarıldı ve ben neye uğradığımı şaşırdım bir an.
"Teşekkür ederim size ne diyeceğimi
bilmiyorum.""Hadi gidelim onu kurtaralım."
Birden elimi tuttu otoparka kadar bırakmadı.Neydi bu araf ?
...Hastaneye gittiğimizde hemen kan alınacak yere gittik ve hemşire beni koltuğa oturttu .
"Kanınız neydi hanımefendi?"
"0 negatif"
"Evet uyumlu buyrun oturun ve başlayalım."
Kolumun tam üstüne kadar sıyırmıştı.
Ve doğum lekem göründü."Bu leke sende de mi...
Evet kankiştolar 😚
Nihan bir hayat kurtarıyor şu anda
bende şaşkınım ama daha devam ediyor hız kesmeden devam 😶😗
Karakter paylaşımında Nihan ve Kerem 'i bir arkadaşım (💜)çizdi
çünkü ikiside çok özel .Ve tamamen eşi benzeri yok.Çok 😚😚😚
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜZEL KATİL SERİSİ
Teen FictionGeleceğin uğursuz sesi kulaklarım doldu.Geleceğin yok edici sinesi ellerimden tuttu.Bir kadın ağladı bir adam öldü. Karanlık içinde aydınlık mı? Cennet içinde cehennem mi? İyilik içinde kötülük mü?Sonra bir mum söndü ve geçmiş geleceğe çöktü. Hayatı...