Geleceğin uğursuz sesi kulaklarım doldu.Geleceğin yok edici sinesi ellerimden tuttu.Bir kadın ağladı bir adam öldü. Karanlık içinde aydınlık mı? Cennet içinde cehennem mi? İyilik içinde kötülük mü?Sonra bir mum söndü ve geçmiş geleceğe çöktü.
Hayatı...
Başlattığı bu savaşta tek bir hedef vardı.O da geçmişinin sahibi.Peki geleceği onunla aynı saftayken anıları hangi saftaydı.Peki onun güneşi ateşini yitirmiş miydi? ...
"Bu şey siz de ne arıyor yoksa sizin sevgiliniz mi var?Keşke deseydiniz sizinle buraya gelmezdim.Aranız falan bozulur."
Yüzüne baktığımda biraz şaşkınlık biraz da öfke vardı.Niye şaşırmıştı ki biz neydik ki.Aklım 'Katil ve Kurban 'dedi.Olması gerektiği gibi.
"Hayır sevdiğim ya da sevgilim yok sadece kötü bir anı."
"Bitmeyen bir anı bileğinize yazdığınıza göre."
Yüzüğü gösterdi zannetmiştim . Ama hemen bileğime baktım.'Ayaz'yazıyordu kesin Ezel yazmıştı.
"Evet hiç bitmeyen bir anı.Neyse şirkete dönelim bence."
Hiç cevap vermeden devam etti ve şirkete gittik. Beni beklemeden şirkete yürüdü ve cevap vermeden odasına girdi. Aslında biraz kafam dağılmıştı. Hem de yüzüğünü de bulmuştum. Aslında Ayaz'ı hiçbir zaman sevmemiştim ama içimde ondan olan birşey vardı.Sanki sevdiğim gibi acı çekmiştim.Ama bitmişti onun ateşi sönmüştü.Yüzüğünü belki saklardım. Belki hatıra diye yada çöpe atardım. Biten şeyler için asla üzülmezdim. Ve saate baktım saat 8:30 olmuştu. Ezel 'e baktım gitmişti birde arabam yoktu.Mecbur taksiye binecektim. Dışarıda da yağmur yağıyordu.Yağmuru severdim.Sanki ruhumu temizliyordu gibi hissederdim.Uzun uzun durdum yağmurun altında.Eşyalarımın hepsi sırılsıklam olmuştu.Ama olsun. Ve birden yağmur durdu zannetim ama şemsiye tutmuştu biri bana. Kafamı kaldırdığımda onu gördüm. Kerem Atasoy. "Nihan Hanım ne arıyorsunuz burada hasta olacaksınız."
"Gerek yok yağmurlu havaları severim."
Gözlerine baktığımda bir savaş olduğunu gördüm sürekli yenilmiş gibi havası vardı çünkü aynı hava bende de vardı.Ama içimden dedim ki 'Kusura bakma bana yenileceksin canım'dedim. CANIM MIIIII? İyi ki içimden demiştim yoksa duyar kendini birşey zannederdi.
"Arabanız yoksa ben bırakabilirim."
Ona 'Ne ayaksın'der gibi baktım. Cevap vermeden gittim ve taksi çevirdim.Ama eve vardığım da üzülmüştüm yağmur durmuştu.Biraz üzülmüştüm doğrusu. Eve geldiğimde Ezel televizyon karşısında keyif yapıyordu.
"Ooo Ezel Hanım keyfinize diyecek kelime bulamıyorum."
"Sen nerdesin ya?Merak ettim."
"Çok merak etmişsin ya baksana keyiften dört köşesin."
"Sana sonra soracağım sonra ama benim duş almam gerekiyor."
Titreye titreye banyoya geçtim.Hasta olmak istemiyordum yoksa onu haklı çıkartırdım ve bunu asla istemiyordum.Üstümü çıkardım ve gözüm bir şeye takıldı.Sol omzum da yıldıza benzer birşey vardı.Uzaktan dövme gibi gözükse de saçma doğum lekesi vardı.Sıcak suya açtığımda sanki dünyam durdu.Ezel şarkı söylüyordu.Ezel 'in sesi çok güzel sesi vardı ve en sevdiğim şarkıyı söylüyordu.Onu dinlenemedim ve sıcak suyun ahenginin keyfini çıkardım. ... "Ya Nihan kızım çıksana deliğe mi düştün çıksana."
"Ne var Ezel rahat bıraksana beni ya ."
"Kızım 4 saattir banyodasın ne yapıyorsun ya."
Gerçekten de o kadar olmuş muydu? Hemen silinip çıktım ve ateşimin olduğunu hissetim neyse yarın pazardı ve hallederdim.
"Kız bayıldın zannetim.Ne yapıyordun ya banyoda."
"Sen bırak onu bunuda benim arabam ın sende ne işi var?Senin yüzünden takdisiyle geldim."
"Tamam sert şeker bozulma bir dinle beni senin Kerem bey 'le bir yere gitmişsin.Sahi nereye gittiniz?"
"Belgrad ormanlarına kafamı dağıtmak için gitmiştik.Sonra Kış bahçesine gittim burada yüzüğü buldum sen niye benim bileğime Ayaz yazıyorsun acaba ortalık malı mı benim bileğim ."
"Ya kusura bakma sen biraz mutlu ol diye yaptım."
"Çok mutlu oldum birde o adama hesap vermek zorunda kaldım."
"Ne oldu sert şeker anlat bakalım."
"Sana birşey diyeyim mi SANA NEEEE!İyice yüz verdik astarını istiyorsun."
"Tamam ya senin ateşin var mı?Yanakların kıpkırmızı olmuş."
"Evet biraz herhalde ya neyse boş ver sen kendine git araba al iyi alıştın bana."
"Alırım ama senin ki daha güzel.Bu arada Kerem bey 'e numaranı verdim bu arada."
"Ne!Sen nasıl bir malsın.Yok şey de vereydin.Ya off ya."
Tam kızacaktım ki hapşırdım.
"Çok yaşa kız ya sen şifayı kapmışsın. Neyse sıcak birşey iç bari de iyileş."
"Tövbe de gerizekalı çok yaşayamam zaten bitmişim ben ."
Sıcak birşeyler içmek değil de yatmak daha cazip geliyordu.Birden annem geldi.O ben hasta olduğumda hep bir ilaç içirirdi ve yatırırdı .Onun gibi yattım ve düşündüm annemi.Çok benzerdim ama onun saçları kızıldı. Neredeydi acaba ?Ölmüş müydü? Ama benim içime her zaman yaşadığına karşı bir his vardı.Onu bulacaktım ve ona ne olduysa hesap soracaktım bize buna yapanlara. ... Sabah biraz iyiydim ilaç iyi gelmişti. Tam kalkacaktım ki telefonum çaldı. Bilinmeyen bir numara.
"Alo kimsiniz."
"Merhaba Nihan Hanım Ben Kerem." "Şey Merhaba Kerem bey kaydetmediğim için tanıyamadım."
"Geçmiş olsun demek istedim işiniz yoksa 1 saat içinde şirkete gelmeniz gerekiyor.Gelebilir misiniz."
"Peki zaten iyiyim teşekkür ederim."
Ve bir dıt sesi kapatmıştı. Hazırlanıp çıktım ve arabama binip gittim. ... Pazarları bile çalışan bir şirket.Vay be işe bak.İstemeye istemeye gittim toplantı salonuna girdim.Kısa bir merhabadan sonra oturdum.Ve hemen konuştu Hoşbeş Alp.
"Nihan Hanım geldiğine göre başlayalım bu sene bir tarz değiştirdik.Reklam sektörü olduğumuz için bir kadın figür belirlememiz gerekiyor ne dersiniz Nihan Hanım."
"Bence bir hikaye belirleyelim ve bir hikaye belirlerleyelim."
"Açıklar mısınız acaba Nihan Hanım. "
"Bence Cleoptra ...
Evet kankiştolar aşağıda hem Cleopatra'nın resmi hemde Nihan'ın şarkısı bulunuyor. Çok düşündüm ama buldum bence beğenirsiniz 😚🎶
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
