! 'Kati suretle kabul etmiyorum! Biz seninle kardeş sayılırız.'!
Bu doğru olamazdı. Ne hadsizce lakırdılardı bunlar. Bir hışımla yatağımdan kalkıp onları azarlamaya gidiyordum ki içimden bir ses 'Sen de emin değilsin ki neye kızacaksın' dedi
Durumun vehametine o zaman ayıldım. Aşık olmasam 'yok ben aşık değilim' der kendime gelebilirdim. Peki ya şimdi ne olacaktı? En iyisi dairemden hiç çıkmamak. Eğer gidene kadar Murat'la yüz yüze gelmezsem her şey yoluna girer diye düşündüm.D-Nimet Ahmet Ağa'ya haber verin bugün talim yapmayacağız. Dairemden çıkmak istemiyorum.
Nimet- Emredersiniz sultanım.
Kahvaltımı yaptıktan sonra validemle uzun uzun sohbet ettim. Adeta birlikte geçiremediğimiz günlerin acısını çıkarmak istercesine plan yaptık. Daha nice güzel günler vardı önümüzde. Hem Şehzade Murat ve validesi Manisa'ya gittikten sonra harem yönetiminin valideme kalması da muhtemeldi. Öğleden sonra ancak üzerimi değiştirmiştim ki içeri Nilüfer girdi.
Nilüfer - Sultanım emrettiğiniz gibi Gülnur Hatun'u getirdik. Esasen sizin dediğiniz gibi sabahtan yola revan olduk ancak kendisine ulaşmamız bir hayli sürdü.
Şöyle bir aklımı yoklayınca hatırladım.
Dilruba - Şu babasının istediği adamla evlenmek istemeyen hatun değil mi?
Nilüfer - Evet sultanım.
Dilruba - Gelsin.
İçeriye sırma saçlı selvi boylu güzel mi güzel bir hatun girdi. Kapının ardında her nasıl gösterildiyse aynen öyle selam verdi.
Dilruba - Gel bakalım Gülnur Hatun derdini birde yüz yüze dinleyelim.
Gülnur - Sultanım babam bir hayli zor durumda sırf beni başlık parası için yaşlı çirkin bir adamla evlendirmek istiyor.
Dilruba-Peki başka birinde gönlün var mıdır, seni evlendirelim?
Gülnur - Yoktur sultanım biz anamla birlikte bağ bahçe yaparız. Kimseyle işimiz olmaz.
Dilruba - Peki sarayda benim yanımda kalmak ister misin? Hep ama, aileni hiç görmeden.
Gülnur - İsterim sultanım.
Dilruba - İyi düşün hatun bunun bir daha dönüşü olmaz.
Gülnur - İsterim sultanım.
Dilruba - Pekala. Nilüfer, Gülnur Hatun ile birlikte babasının yanına gidin. Başlık parası her ne kadarsa iki katını verin. Gülnur'un sarayda kalmasını uygun gördüğümü onu yanımda istediğimi söyleyin. Daha sonra da Gülnur'un birkaç parça eşyasını da alıp saraya dönün.
Nilüfer - Sultanım peki ya babası izin vermezse ne yapalım.
Dilruba - Öyleyse bir şey yapamayız. Mecbur Gülnur Hatun'u bırakıp gelin.
Nilüfer - Emredersiniz sultanım.
İçimdem babasının izin vermesini umdum zira yazık olurdu bu kızcağıza. Hem ne demekmiş para için kızını istemediği biriyle evlendirmek! Eğer izin vermezse de bizzat kendim gider alırım Gülnur'u dedim kendi kendime. Nasıl olsa yakında harem bize kalacaktı her nasıl istersem öyle girip çıkardım.
Akşam vaktine yakın daireme bir not geldi. Şehzade Murat'tan :
'Dilruba Sultan' ım akşam yemeğinden sonra Has Bahçe'ye teşrif ederseniz pek bahtiyar olurum. '
Ancak ben yine de kararlıydım. Kolay kolay pes etmeye de hiç niyetim yoktu. Hem o değil miydi benim ardımdan iş çeviren? Hünkarımız belli ki hazırlık emrini pek evvelden vermiş. Kim bilir kaç zamandır haberdardı da bana söylememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Payitahtın Sultanı
Historical FictionŞehzade Mustafa'nın ölmediği ve torunlarından Dilruba Sultan'ın anlatıldığı paralel bir evren...