Dilruba ve arkadaşları o gece vakit kaybetmeden yola çıktı.Furkan - Şimdiki planın ne?
Dilruba - Biran önce Amasya'nın girişine gitmeliyiz.
Furkan - Neden?
Dilruba - Bildiğim kadarıyla Mehmet'in küçüklüğünden beri sırt ağrıları var. Hünkarımız da onun için her ay Amasya'ya bir araba adam gönderir. Eğer onların yerine geçersek saraya kolayca gireriz.
Lokman - Peki ya sonra?
Dilruba - Bu arabada her zaman Mehmet'in ağrıları için onu hacamat edecek bir adam bulunur. Envai çeşit otları olur ve merhemler yapar. Bizde gidip o otlarla güzel merhemler yapacağız. Bir daha asla ağrı hissetmeyecek.
Lokman - Yoldaki adamları öldürecek miyiz? Hiçbir günahları yok sonuçta.
Dilruba - Elbette ki hayır. Sadece yollarını kesip Şehzade Mustafa'ya gitmelerini sağlayacağız.
Harun - Bunun için mühürlü belgeye ihtiyacımız var.
Dilruba - Saraydayken hallettim merak etme.
Lokman - Şehzade Mustafa oyuna dahil olacak mı peki?
Dilruba - Ölmemem için evet. İdare edecektir.
Furkan - Peki Mehmet anlar mı?
Dilruba - Zannetmem şehzadelerin şahıslarla alakası olmaz. Sonuçta hünkarın uygun gördüğü kimseyi sorgulamaz.
Harun - Peki yanında kim olacak. Yani sarayın içinde.
Dilruba - Elbetteki sen. Otlardan anlayan tek kişi sensin.
Harun - Ne yapacağım ki otlarla?
Dilruba - Onun ağrılarını hafifleterek bizden şüphe duymasını engelleyeceksin ayrıca yaptığın hacamat sayesinde ben de onu zehirleyeceğim.
Haru - Lakin hacamatta sadece pis kan temizlenir. Derisinin altına nasıl başka bir ilaç koyacaksın?
Dilruba - Evvela saraya gitmeden bir yılan yakalayacağız gerisi kolay. Lakin ağzın iyi laf yapmalı Harun zira tek seferde halledemeyiz.
Harun - Neden?
Dilruba - Sezdirmeden öldürmemiz gerek yoksa hemen tutuklanırız. Bizim yaptığımız anlaşılır.
Dilruba tam da planında olduğu gibi Amasya girişinde arabayı durdurdu.
Muhafız1 - Ne oluyor? Çekilin yolumuzdan. Şehzade sarayına gideriz.
Dilruba - Biz de onun için geldik zaten. Size vermemiz icap eden bir emir var.
Muhafız1 - Getir bakalım.
Dilruba elindeki kağıdı muhafıza verdi. Kağıtta Şehzade Mustafa'nın mührünün olduğu bir emir yazılıydı.
Muhafız diğer arkadaşına dönerek - Burada Trabzon'a gitmemiz yazıyor.
Muhafız2 - Hekime haber verelim o vakit.
Hekim arabadan indi.
Hekim - Hayrola? Nereden çıkmış bu emir?
Dilruba - Ben nereden bileyim? Şehzade Mustafa'nın emri.
Hekim - Hey Allah'ım!
Dilruba - Sizin yerinize Şehzade Mehmet'in yanına biz gideceğiz. İlaç sandıklarını değiştirmemiz icap eder. Neticede bu ilaçlar Şehzade Mehmet için.
Hekim - Doğru, gelin de alın madem.
Hekim arabanın içine geçti. Furkan atından inip ilaç sandığını ve giriş belgesini arabanın içinden alıp geri geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Payitahtın Sultanı
Tarihi KurguŞehzade Mustafa'nın ölmediği ve torunlarından Dilruba Sultan'ın anlatıldığı paralel bir evren...