*Manisa Sarayı
Gazanfer ağa elinde payitahttan bir mektupla telaşla içeriye girdi. Hafsa Sultanın kapısını tıkladı.
Hafsa Sultan - Gel.
Gazanfer ağa - Sultanım payitahttan mektup var.
H - Ver bakalım, Dilruba ortalıkta olmadığına göre Yunus Ağa verdiğimiz görevi başardı demektir.
G - Peki Sultanım nasıl başardınız Yunus Ağa'yı kendi tarafınıza çekmeyi?
H - Ahmet Ağa sadece Dilruba Sultanın değil şehzademin de yakın dostuydu. Yunus Ağa da Ahmet Ağa'ya bağlıydı. Benim tarafıma geçmedi sadece akıllıca davranarak veliaht olacak şehzadenin tarafını tutmaya karar verdi.
Hafsa Sultan mektubu aldı.
Mektupta :"Sultanım edindiğim bilgilere göre Dilruba Sultan Trabzon'a çok yakın. Hünkarımız sultanımızı bulmak için herkesi seferber ediyor ancak bulmasının mümkünatı yok." yazıyordu.
H-Sadece bunları mı diyecekmiş? Biz de bir mektup yazalım.
"Şehzade öldükten sonra Dilruba Sultanın payitahta dönmemesi gerek. Üzerine düşeni yap ve yok et!"
*Gümüşhane
Hatice - Peki nasıl yapacağız bunu? Kimseyi tanımayız etmeyiz.
Saffet-Burada bir süre kalacağız. İş bulacağız.
Hatice - Hedefimize ulaşamayız o zaman. Geç kalırız.
Furkan - Hatice, eğer bu şekilde yola çıkarsak başımıza geleceklere mani olamayız.
Hatice - Ne gelecekmiş başımıza? Hem bunun parayla ne alakası var?
Harun - Saraya nasıl gireceğiz? Güvenilir ve saygın olarak. Bunun için de paraya ihtiyacımız var.
Hatice - Şehzadeyle ahbaplık edecek halimiz yok ya. Saygınlık ne için?
Lokman - Saray'a girip çıkıyor olmamız gerek ve bu hadise gerçekleştikten sonra kimse bizden şüphe etmemeli.
Yakup - Yani para şart.
Hatice - Peki nasıl olacak bu İş? Nereden bulacağız işi?
Saffet - Evvela çarşıya dönelim. Sorup soruşturalım. Belki tarlalarda işçiye ihtiyaç vardır, belki bir manav, belki bir kasap.... Belli olmaz. İlla bir yolu bulunur.
Tekrar çarşıya döndüler.
Hatice - Ben ne iş yapacağım peki?
Saffet - Evvela biz bir iş tutalım da sonra bakarız. Şimdi sen şu terzinin yanında biraz otur. Biz birkaç saate döneriz.
Hatice terziye girdi. Yaşlı bir kadın tezgahın ardında işleme yapıyordu. Hatice sarayda işleme öğrendiğini hatırladı.
Hatice - Kolay gelsin.
Yaşlı kadın - Sağol kızım.
Hatice - Buraya siz bakıyorsunuz sanırım.
YK - Yok kızım, gelinim bakıyor aslında ama şimdi torunların yanına gitti.
H - Benim beyimin çarşıda birkaç işi var. Ben burada onu beklesem olur mu?
YK - Olur tabii. Yabancı mısınız buralara?
H - Evet teyzeciğim, Bursalıyız. Beyimde iş soruşturmaya gitti.
YK - Bulur inşallah.
H - Inşallah.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Payitahtın Sultanı
Fiction HistoriqueŞehzade Mustafa'nın ölmediği ve torunlarından Dilruba Sultan'ın anlatıldığı paralel bir evren...