14.BÖLÜM

1.4K 238 193
                                    


Selaaaamlllaaar!!

Amanın ya Rabbi, neden böyle bir bölüm yazdım hiçbir fikrim yok. Sonuna geldiğinizde bana küfretmeyin, tamam mı?

Öptüm sizi, adios!!!

***

Bir Yaren için geldiğim hiç bilmediğim bu ülkeden gitmek istememe sebebimin başka bir Yaren olması evrenin bana ulan nasıl sikerler adamın hayatını gör işte deme şekli değilse ne demekti bilmiyorum.

Sürekli bunu söyleyip durmak beni de sıkıyor ama.. Sikerlerdi öyle işi ya.

Neden ben birisini sevdiğimde veya hoşlandığımda Dünya'nın düzeni değişiyordu ki? Gezegenlikten bir atılıp bir geri alınan Plüton halimi görse acırdı ya. Benimki de dert mi diye. Aşık oluyordum, on beş sene peşinden koşuyordum, anlamıyordum inatla olmayacağını kalkıp peşinden kilometrelerce yol gidiyordum. Karşıma gelip üç saniyeye ben başkasına aşık oldum diyordu. Aşık oluyordum, bir iki ay geçiremeden daha hissettiğim şeyin adını bile koyamazken bırakıp gitmem gerekiyordu.

Napacaktım ki şimdi? Doğrunun ne olduğunu kime soracak, kendim ve geleceğim için en doğrusuna nasıl karar verecektim ki? Yarenke'ye gidip ben gideyim mi diyemezdim, hayatımda olur musun diyemezdim. Ki anasını satayım kızın sevgilisi vardı.

Ulan gerçekten böyle hayatın ızdırabına ya.

"İyi misin Yiğit?"

Yaren'i duymazdan gelerek Yarenke'ye diktim gözlerimi. "Bir şey vardı ya Asya Kaplanları mı Asya Tavşanları mı neydi o?"

"Asya Kaplanları Yiğit Bey." Beyini de sikeyim şimdi, oldu mu?

"Beş ülke ekonomisini kapsıyordu, değil mi?"

Dik dik suratıma bakıyordu. "Öyle."

"Beni neden kapsıyorlar?"

"Efendim?"

"Sağ baştan sayarak hepsini dolanacak mıyım ben?" Sinirimin gereksiz bir beyin yapısına evrildiğini fark edince arkama döndüm. "Beni Kore'ye almazlar ki hem."

"O neden Yiğit?" dedi Yaren. "Kore-"

Yarenke odamdan çıkmadan önce "Merak etmeyin Yiğit Bey," dedi. "O kadar savaş halinde olmalarına rağmen Kuzey Korelilere bile kucak açan bir millet," arkasını dönüp Yaren'e baktı. "Bombalamak istediniz diye size düşmanlık beslemeyecektir."

Peki neden şu an senin bakışların odadaki yaşam formlarına düşmanlık beslediğini bu kadar net olarak gösteriyordu?

***

Bir yandan.. Mesleki olarak gelebileceğim kademeyi düşününce çok mantıklıydı. Diğer yandan.. Mutlu bir gelecek için gitmemek daha mantıklıydı.

Yarenke'yi de alıp gitsem.. Öff var ya tadından yenmezdi.

Ama işte, ne demiştik? Hayat biz planlar yaparken başımıza gelmeyenlerdi. Her zaman diğer seçenek olurdu. Her zaman diğer seçeneğin katacağı artılar ve götüreceği eksiler olurdu. Ve sonra da işte buna tecrübe deniyordu.

Gidip anlatsaydım Yarenkeye. Deseydim sevgilin var ama bak ben galiba senden hoşlanıyorum. Atsaydım bombayı ona, reddettiğinde gitseydim, kabul ettiğinde onu alsaydım. Olmaz mıydı? Denemekten ne kaybederdim ki?

O an tam olarak düşünemiyordum ama.. Çok şey kayıp edecektim. Çok..

Annem ve Yeşil'e ne diyecektim ki hem? Ben ne kadar süreceğini bilmediğim başka bir projeye geçiyorum. Siz beni özlemeyin mi? Dünya'da en sevdiğim insan ilk defa anne olacaktı ve ben bunu bile göremeyecektim. Diğer en sevdiğim insan ben gelene kadar T cetveli atmayı bırakıp derdini anlatabilecek kadar konuşmaya başlayacaktı ve ben göremeyecektim. Babamın 45.yaş gününde yanında olamayacaktım. Annemin yemeklerini uzun bir süre daha yiyemeyecektim.

Doğuştan RahatsızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin