Mafya Sahası

Zink

Teneffüs zili çaldığında ön sıralardan iki kişi geldi ve "Emrah uyan hadi." dedi biri.

Emrah kafasını sıradan kaldırdı ve saçlarını karıştırdı.

"Hadi saçlarını falan da karıştırdın, kızlar sana hayran oldu. Şahsen bende oldum neyse konuma döneyim. Açım ben. Yemek yemeğe gidelim. Karnım gurulduyor." dedi diğeri.

"Ömer bir sus be kardeşim. Yeni uyandım burada." dedi Emrah.

"Bu benim açlığını gidermez. Açım ben, aç aç." dedi Ömer.

"Tamam be gideriz kantine." dedi Emrah ve ayağa kalktı.

Gidecekken bana döndü ve "Numaramı unutmadan vereyim." dedi ve not defterine numarasını yazıp bana verdi.

"O zaman haberleşiriz." dedim.

"Ben sana maç zamanları mesaj atarım. Birde numaramı başkasına verme." dedi ve arkadaşları ile kantinden çıktı.

Dudu yanıma gitti ve "Çocuğun numarasını ilk günden aldın mı lan?" diye sordu.

"Evet, evet, evet." dedim.

"Peki benimle evlenir misin? Normal bir soruya üç evet dediysen buna kaç defa diyeceksin, merak ediyorum." dedi.

"Nah." dedim ve Emrah'ın yazdığı numarayı okumaya başladım.

"Ne oldu lan sana? Çok minnoşlaşmış görünüyorsun." dedi.

Numaraya bakarken "Sanırım zink oldum." dedim.

Dudu anlamayarak "Zink ne lan?" diye sordu.

"Canavarlar ile ilgili, sen anlamazsın." dedim.

"Geri zekalı sen canavar mısın peki? Yine şu canavarlar ile ilgili çizgi filmi izledim, değil mi?" diye sordu.

"He, Otel Transilvanya izledim." dedim.

"Zink ne demek söyler misin?" diye sordu.

"İlk görüşte şıp oldum. Böyle yüzü gözü hayran oldum. Sanırım ilk görüşte aşık oldum." dedim.

"Oha lan. Sen ciddi ciddi bundan hoşlanmışsın." dedi Dudu.

Tam ona cevap verecekken yan tarafımızda oturan kızların bizim hakkımızda konuştuklarını fark ettim.

"Numarasını verdi diye götü kalkar şimdi. Şanslı sürtük."

Sinirle ayağa kalktım ve "Ne diyorsun lan sen?" diye bağırdım.