Mafya Sahası

Tüketiyor

Üstümü değiştirince lokantanın arka odasından çıkıp terasa ilerledim. Emrah, anne ve babası oturmuş beni bekliyordu.

Masaya oturdum ve "Bekletmedim umarım." dedim. 

"Gelmeni ummuyorduk." dedi Fatih Bey. 

"Neden? Yoksa öleceğimi düşünerek hayatınızı kurtarma peşinde miydiniz?" diye sordum. 

"Kolun geri yerine girmiş." dedi Emrah. 

"Senin karakterin hala yerine girmemiş be." dedim. 

"Senin de aşkın olduğu gibi kalmış. Benden uzaklaşamadın." dedi Emrah.

"Her şey yalandı. Babanın zorla evlendirmeyi düşünmesi, sizi sahadan atmaya çalışmaları..." dedim. 

"Senin masum kız rollerin falan da yalandı. Hangi karakterini seçeceğini bilememişsin. Her insana farklı bir kişiliğini gösteriyorsun." dedi. 

"Duygularımın sahte olduğu gibi." dedim ve arkama yaslandım. 

Emrah tökezlemişti ama çaktırmamak için gülüyordu. Onu biraz daha şaşırtmak için buraya gelirken ayarladığım gösterim için ıslık çaldım. 

Tüm masalarda oturan müşteriler ayağa kalktı ve silahlarını çıkardılar. Lokantanın kapıları kapanınca güçlü bir kahkaha attım. 

Ayağa kalktım ve iki elimi masaya koyup Emrah'a doğru eğildim. 

"Ben istediğim kişi olurum. Sürtük, sert, masum ya da zeki fakat sende biri bile yok. Selim şimdi hastanede yaralı ya da ölü. Sizde onca mafyanın arasında kapanasıkışmış. Aynı şey gibi değil mi? Kedi köpek gibi. Üzgünüm, sivri dişlerimin arasında boğuşmaktan başka çaren yok." dedim. 

Ayağa kalktı ve "Beni öldürür müsün?" diye sordu.

"Önce sevdiklerini öldüreceğim. Hazar'a dikkat et. Bir köşede ölüp kalmasın." dedim ve diğer mafyalara döndüm. 

"Ben bu kedicikle biraz daha oynayacağım. Siz yemeğinize devam edin." dedim. 

Hepsi geri oturunca Emrah'ın dibine girdim ve kulağına fısıldayarak "Tekrar görüşeceğiz aşkım. Belki Hazar'ın cenazesinde, belki annenin ameliyatının yapıldığı hastanede... Kim bilir?" diye sordum. 

Sinirden yumruklarını sıkarken arkamı döndüm ve dik bir şekilde yürümeye başladım. 

Çok kötüydü be... Arkandakiler seni çok güçlü görürken önünde duranlar arkasını dönünce gözünden yaşlar aktığının görmesi, çok kötü.

İnsan sevdiğinin elinden değil, sevgisinin elinden ölürmüş. Bu sevdam, tüketiyor beni...