14 yaşında televizyonda gördüğü bir ünlüye aşık olur mu insan??
İmkansız olduğunu söylemelerine rağmen asla pes etmeyen ilay!!
Herşeyden habersiz hayatını yaşayan charles leclerc!!
Sırf sevdiği adamın yanında olmak için otomotiv mühendisliği oku...
"İşte böyle"diyen lisaya baktım resmen romeosunu bulmuştu ama ona bunu dersem beni döverdi o yüzden susmakta yarar vardı.
"Ayy acaba kim bu cameron"dedi aras hakikaten kimdi bu cameron,bizim cameron olamazdı o lisaların hastanesinde değildi sanki hem öyle olsa tanışmış olurlardı. Ama o gün cameron yoktu,ayy yoksa yoksa yok ya değildir ümitlenme ilay.
"Kızım bişey desene"lisa beni cimdikleyince inleyip ona vurdum. "Ee ne diyem hayırlı olsun"dedim gıcıklık olsun diye. "İlay ne diyorsun ya ben bir saattir ne anlattım sen ne diyon yaa"ona sırıtıp cameron denen kişiye biraz saydırdım. Eğer o bizim cameron ise özür dilerim.
"Neyse tamam bu kadar dedikodu yeter ilay anlattı sen anlattın bitti şimdi git ve biraz uyu lisocum" aras lisayı yolladıktan sonra hızla mutfağa sürükledi beni. "Ya bu cameron bizim cameronsa" dedi.Ona gülüp olabilir anlamında başımı salladım. "Akşam yemeğine gidelim zaten cameronda gelir kesin anlarız orada olur mu"dedim tabi canım beyin bedava. "O zaman ben clarayı arayayım."
"Neden clara, toması ara"dedim imalı imalı aras bana göz devirip toması aradı.
"Tamam kanka akşam görüşürüz"deyip telefonu kapatan arasa baktım. "Akşam *** restoranına gelin dedi oldu bu iş"deyip bana sarılan arasa gülüp bende sarıldım..
.............
"İlay hazır mısın?"arasın sesini duyunca ayamkabılarımı alıp odadan çıktım. " Evet hazırım ama bekle bi şunları giyemedim"dedim ve merdivenlere oturup tek kemerli topuklularımı giydim. "Rengi de çok güzel soluk yeşil eteğinle uyumlu"dedi aras sanki çok biliyormuş gibi soluk yeşil ne be. Ona gülümseyip ayağa kalktım.
"Lisa bizden sonra gelecek değil mi"
"Hıhı zaten erken gidiyoruz biz hanımefendi biraz daha uyuyacakmış öyle dedi"anladım dercesine mırıldandım. " O zaman çıkalım"dedim arasa bakarak kapıyı açınca kendimi dışarı attım ve arabaya doğru yürüdüm. ......
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İlayın eşbisesi
"Biraz geç mi kaldınız acaba"dedi charles bize sırıtırken biz hala arasla atışıyorduk.
"Defol aras ya valla salaksın beyinsizsin piçsin"dedim arası iterken.
Bişey yapmamıştı sadece rujumu alıp arabamın arkasına"Süs diye mi aldın sür artık beniiiii"yazmıştı.
Anna ve clara yazıya bakıp bakıp gülerken sinir katsayılarımın arttığını hissedebiliyordum.
"Gülmeyin benim kankama gel bebeğim"deyip bana sarılan camerona sarıldım. "Bi bu adam seviyor beni"dedim camerondan ayrılırken. Charles hemen dudak büküp"Aaa ama gecen gün gecenin birinde sizin için cafe açtırdık ilay hanım biz sevmiyor muyuz seni"dediği şeye omuz silkip güldüm.
"Gelmiş senin meymenetsiz sevgilin" dedi clara gözlerini devirip. "Ne gelmiş mi ne zaman gelmiş niye gelmiş hani sergisi vardı"dedi anna şok olmuş bir şekilde.
"Charlesi özlemiş canım"dedim inanmadığımı ses tonumdan belli ederek. "Sen orada mıydın"tomastan gelmişti bu ses. "Evet oradaydım ve inanın birbirimizi çok sevdik böyle onu bir kaşık suda boğacak kadar çok sevdim"dedim sırıtarak. "Afferin iloşum bizdensin"dedi cameron saçımı karıştırarak.
"Ay yeter içeri geçelim"dedim onlara yön vererek.
İçeri geçince garson masamızı gösterdi hızla oturup siparişleri verdik çünkü açtık lisa gelince verirdi kendi siparişini değil mi?
Biraz konuşup gülmüştük siparişler gelince clara bana dönüp"Lisa nerede kaldı"diye sordu omuz silkip tam konuşacaktım ki anna lafımı kesip "işte geldi"dedi.Kafamı bir çevirdim ki lisa sanki düğüne gelmiş.
"Merhabalar canımlarr"(Buralar türkçe)
"Salak türkçe konuşma"dedim gülmeye çalışarak.
"Aa pardon merhabalar nasılsınız"dedi yerine geçip ben ve arasa bakarak.
"Bu ne kıyafet lisa düğüne mi geldin adam akıllı birşey çekeydin üzerine" dedi aras. "Ooff sanane be bana abim bile böyle karışmadı"lisanın şöylediği şeye gözdevirip kafasına bir tane geçirdim. "Senin abin yok salak o benim abim benim"dedim abimi paylaşmayı pek sevmezdim.
"Ee lisa nasılsın"dedi charles ve ben o an anladım ki biz yemekteyiz. Ah lisa ah ayarlarımla oynadın ayarlarımla..
"İyiyim charles sen nasılsın yani siz nasılsınız"dedi ve masayı taradı.
"Seeennn"diye bir ses duyduğumda lisayı alttan cimdikleyip"bağırma be ne bağırıyon sanki aşkını görmüş gibi" dediğim şeyle durdum biz buraya ne için gelmiştik.Hıı cameron,lisa hemen kafamı onlara çevirdim. Cameronun yüzünde kocaman bir sırıtış vardı..
"Merhaba pamuk cadı"
...........
Buraya lisanın kıyafetini bırakıyorum.Oy atıp yorum yapmayı unutmayın..
