🎊43.bölüm

238 44 13
                                    

Selamlaaaarrr.

Çok acıklı bir bölümle karşınızdayım umarım beğenirsiniz..

İyi okumalarr..

Gedizle yaklaşık 10 dakikadır birbirimize bakıp duruyorduk. Ne o sormaya cesaret edebiliyordu, ne ben anlatmaya..

Gediz derin bir nefes alıp hiç ummadığım bir yerden söze girdi.

"Bundan 3 yıl önce, senin gibi bir arkadaşım vardı. O da senin gibi küçük yaşta aşık olmuştu.Aşk denilen şeytanın eline senşn gibi küçük yaşta düşmüştü.Adı eylüldü; simsiyah saçları, masmavi gözleri vardı. Yıllarca içinde yaşadı o büyük aşkı; sadece ben biliyordum aşık olduğunu, gerçi bilmeme rağmen kurtaramadım ama" gediz acı acı gülerken koltuğumdan kalkıp yanına oturdum.
Kafasını bana çevirip gözlerime baktı uzun uzun.

"Birgün tüm cesaretini topladı ve sevdiği çocuğun karşısına çıktı."gedizi hayatımda ilk defa bu kadar düşünceli görüyordum.

"Anlattı yıllarca içinde sakladığı herşeyi ve sevgili oldular. O kadar mutluydu ki eylül yeni doğan bebekler gibiydi. Sabah akşam beraberlerdi, her saniyeleri beraber geçiyordu. Bir saniye bile ayrı kalsalar hemen birbirlerine ulaşıyor, haberleşiyorlardı."gedizin dediği şeye gülümsemiştim.İnsanın sevdiğiyle olması güzel olmalıydı herhalde.

"Bigün bu iki aşık ayrılmak zorunda kaldılar, daha doğrusu eylül babasının ameliyatı için istanbula gidecekti. İki aşık vedalaştılar ve ne olduysa o günden sonra oldu."gediz kafasını omuzuma yaslayıp gözlerini kapattı,biraz düşündükten sonra kafasını kaldırıp tekrar karşıya bakarak anlatmaya devam etti.

"Eylül döndüğü zaman eski sevgilisini bir türlü bulamadı. O eski aşık adamın yerine daha soğuk, kibirli ve kaba bie adam gelmişti. Eylül ilk başta bunu görmezden geldi fakat bu durum git gide görmezden gelemeyecek bir hale geldi. Eylül her ne yaparsa yapsın eski sevgilisi geri gelmedi.Sonunda o kibir adam ağzını açtı ve herşeyi tek kelimede bitirdi. Eylülün tüm aşkını, sevgisini bir kağıdı buruşturur gibi buruşturup kenara fırlattı ve gitti.
Eylül aylarca kendine gelmeye çalıştı ama bu pek mümkün olmadı. Kısa süre sonra ardanın yeni sevgili olduğunu öğrendik, eylül tam toparlanmışken tekrar yıkıldı ve bunun üzerine babasının ölümü gelince artık onu hayata bağlayan hiçbir şey kalmamıştı. O günden sonra eylüle hiç ulaşamadım, kapısına gittim kovdu, telefonla aradım engelledi. "gedizin sesi titremeye başlayınca susup derin bir nefes aldı.Bense ellerimle oynuyor kafamı yerden kaldırmıyordum.

"En son onu gördüğümde morgta yatıyordu."gedizin dediği şeyle kafam aniden havaya kalkmış,tuttuğum gözyaşlarım kendini bırakmıştı.Gedizinde benden bi farkı yoktu.

"İntihar etmiş, denizin derinlerine bırakmış kendini, en dipte kaybolmak için taş bağlamış bacağına. Adı gibi eylül ayında terk etti beni, babasını bu kadar çabuk özleyeceğini düşünmemiştim."gedizin gözünden akan yaşı görmemle sıkı sıkı boynuna sarılıp bekledim.Kısa sürede o da bana sarılıp konuşmaya devam etti.

"O gitti ilay, beni bu dünyada yanlız bırakıp gitti.O mavi gözleri hiç aklımdan çıkmadı, o kadar güzel ve parlaktılar ki deniz maviliğini, yıldızlar parıltısını kıskanırdı. Ama o mavi gözleri hiç açmamak üzere sıkıca yumdu. Onu en son o buz gibş odada gördüm, biliyor musun o soğuğu hiç sevmezdi."gedize daha sıkı sarılıp sakinleşmesi için başını okşamaya başladım.

"Seni ilk gördüğümde hıçkıra hıçkıra ağlıyordun. Aklıma ilk eylül gelmişti, o da yanımdayken böyle ağlardı. Yanına oturdum hemen ama sen beni hiç fark etmedin. Sende eylülü gördüm ben ilay onun gözlerindeki aşkın iki katını senin gözlerinde gördüm ve o gün söz verdim kendime ne olursa olsun seni asla eylül gibi yanlız bırakmayacaktım onun koruyucu meleği olamamıştım ama senin koruyucu meleğin olacaktım.Eylül gibi bir sonun olmasına izin vermeyecektim"gediz bunları söylerken sesi hep titremişti.Gedizin yüzünü avuçlarınım içine alıp bana bakmasını sağladım.

"Gediz tamam geçti bak ben buradayım sakin ol lütfen, ben bırdayım, ben burdayım merak etme seni bırakmayacağım sakin ol"

"İlay beni sakın bırakma olur mu? Ben bir daha dostumu kabederswm nefes alamam. O benim kardeşimden de öteydi ama bir it yüzünden hayattan koptu. Sakın sende kendini kaybedip böyle bişey yapma olur mu"

Gedize kafamı sallayıp akan gözyaşları sildim. Biraz sakinleştikten sonra onu koltuktan kaldırıp hızla misafir odasına götürdüm, ilk önce güzelce elini ve yüzünü yıkattıktan sonra arasın eşofmanlarından bir tane vermiştim.

Giyindikten sonra onu yatağa uzatmış annesi gibi saçını okşayıp varlığımı belli ederek onu uyutmuştum.

Gediz uyuduktan sonra yavaşça odama çekilip bende uykuya dalmıştım..

Ve güzel bir bölümün daha sonuna geldik..

Oy verip yorum yapmayı unutmayınn.. 

Sizi seviyorummm😏

BENİMSİN~TEXTİNG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin