🎊3.bölüm

621 106 15
                                    

Kapıyı bir kadın açtı...

Şaşkınlıkla kadını süzüyordum.

Charles'in sevgilisi değildi bu kadın.

Çünkü tanıyordum sevgilisini,
Evet sevgilisi vardı ve ben hala nefes alabiliyordum inanabiliyor musunuz?

Neyse ne alışmıştım sevgilisi olmasına 17 yaşından bu yana bu kadından nefret etmiş hatta rüyalarımda onu öldürmüş, kesmiş, yakmıştım.

Kesinlikle psikopat değilim...

Aklıma charlesin o kadını aldatma olasılığı geldi, yapar mıydı?

Yok be bu kadar da karaktersiz olamazdı yani karaktersiz değildi hatta karakteri çok güzel olanbir insandı onu tanıdığıma göre..

Kadının sesi ile irkilmem bir oldu.

Bu arada kadın dediğime bakmayın siz taş gibi kız maşallah..

Ama sevmedim ben..

"Hanımefendi içeri geçmeyi düşünüyor musunuz" ne zamandır burada beni vekliyor acaba.

Kadının söylediğini yapıp içeri geçtim.

Charles ortalarda yoktu,kadın yanıma gelip kendini tanıttı.

"Merhabalar ben clara charlesin arkadaşıyım"dedi elini uzatarak bende elimi uzattım ve samimi bir şekilde elini sıktım.

"merhaba bende İlay"dedim.

Sonuçta charlesin arkadaşıydı.

Beni severse aramızı yapmak istiyebilirdi samimi olmam lazımdı.

Aşkımın dostu dostumdur...

Evi incelemeye başlamıştım,clara beni oturma odasına götürüyordu.

Evin perdeleri gri tonlarındaydı,duvarlar beyaz renkti.
Koltuklar lacivert ve grinin en güzel tonlarındaydı.Her yerde f1 tablolarıve aldığı kupalar vardı.

Tam charlesin tarzını yansıtacak cinstendi.
Gördüğüm ilk koltuğa oturdum ve charlesi beklemeye başladım.
Clara"Sen gelmeden önce bi duş almak istedi ama sanırım biraz geç karar verdi kusura bakma bekletecek seni"dedi şeye tebessüm edip"Sıkıntı yok beklerim hem daha saat 7 sorun değil ha ama daha geç olsa kızardım" dedim.

Clara ile biraz sohbet edip tanışmıştık.
İyi kızdı sevmiştim.

Her nekadar ilk gördüğümde yedi sülalesini fantaziye dizsem de şu an içime basmak istiyordum.

"Ben seni çok sevdim ya biz bundan sonra görüşelim sen bırak charlesi gel benimle dedikodu yapalım yukarıda" demişti clara ona gülüp "Çok isterdim ama bu akşam çizimleri bitirmessek mattia bizi öldürür"clara küçük bir kahkaha atıp telefonun bana uzattı.

"Numaranı yazsana bazen konuşuruz hatta buluşur bişeyler yaparız" hemen telefonu alıp numara mı girdim.

Merdivenlerden gelen sesle ikimizde kafamızı yukarı kaldırdık.

Gelen charlesti.Clara ayağa kalkıp ellerini birbirine vurmaya başladı.

"Sonunda gelebildiniz charles bey kız ağaç oldu burada"charles ellerini saçında gezdirip"Kusura bakma çok beklettim mi seni"dedi kafamı iki yana sallayıp"hayır hem sen yokken clara ile tanışma fırsatım oldu. " dedim gülümseyerek.

Charles yanımıza oturdu ve sohbetimize katıldı.

Çok geçmeden çalışma odasına çıkmaya karar verdik ve yukarı çıktık.

Odaya girdiğimde burada siyahın hüküm sürdüğünğ gördüm.
Koltuklar siyahtı,duvarın bir kısmı sprey boyayla yapılmış anka kuşu vardı.

Oda çok güzeldi,özellikle duvarı harikaydı.

Odanın kenarında kocaman bir kitaplık vardı içi kitaplarla doluydu.
Hep dünya klasiği ve ünlü yazarlarla doluydu raflar.

Masanın bir tarafına oturdum ve çizim için getirdiğim çantadan eşyalarımı çıkardım.

Charles hemen karşıma oturup bir kaç dosyayı incelemeye ardından benim çizimlerime bakmaya başladı.

"Çizim yeteneğin baya iyi özellikle de kağıt üzerine çizebilmen seni mükemmelleştiriyor" evet bu nesilde çoğu tasarımcı bilgisayar üzerinden çizimleri yapardı fakat ben kağıfı tercih ederdim.
........

Sonunda charlesle tüm ayrıntıları konuşmuş ve onun istediği gibi bir direksiyon tasarlamıştım fakat bu sadece taslak haliydi.Evde üzerinden geçip tamamen hazır hale getirmem lazımdı.

Saat 11'e geliyordu.

Yerimde gerilip kendimi koltuğa daha da yaydım.
Başım ağrıyordu,kolum tutmuyordu.

Anlayacağınız çizim yapmaktan yorulmuş,bitmiştim.

Charles odaya elinde iki kahve ile girince gülümseyip teşekkür ettim.

Kahve o kadar güzel kokuyordu ki sadece koklayabilirdim.

Evet biraz kahve ve çikolata manyağıydım.

Kokularını tatlarından daha çok seviyordum.

Hatta eğer yapabilsem çikolatalı parfüm yapardım.

Heryerde karam gibi kokardım.

Ay yine saçmalamaya başladım,beni iç sesimle yanlız bırakmayın çünkü o benden de deli.

Charlesin beni izlefiğini fark edince kendini düzeltip ona döndüm.

"Ne oldu"

"Hiç dalmışım öyle"

"Anladım"

"Yoruldun mu"

"Hemde nasıl ölmek üzereyim"

"İstersen misafir odasını hazırlayabilirim eve gitmene gerek yok"

"Hayır teşekkür ederim hem aras beni merak etmiştir eve gitsem iyi olacak"

"İyi madem öyle olsun"

Arasa geç geleceğimi söylemiştim ama merak etmiştir şimdiye beni.

Kendisi biraz pimpirikli biridir de.

Charlesin yanında neden kalmadın derseniz ise;
Daha bugün tanıştım bu ne samimiyet tamam onu 14 yaşından beri tanıyor olabilirm ama bu onun evinde kalabileceğim anlamına gelmez.

Hem ben o ilk teklifte kalmayı kabul eden kızlardan değilim.

Her nekadar ona aşık olsam da benimde bir ağırlığım vardı.

Beni bu kadar düşük biri olarak görnesini istemiyordum.

Çantamı toplayıp merdivenlerden inerken clara sesimizi duyup yanımıza geldi.

İkisiyle de vedalaşıp arabama bindim ve yola çıktım...

Helloo!!

Ne yapıyorsunuz canlarım..

Var mı canınızı sıkan bişeyler varsa yazın halledelim:-)

Bölümü nasıl buldunuz?¿

O güzel pamuk elleriniz şu oylara dokunsa çok sevinirim..

Sizi seviyorum bebeklerim♡

BENİMSİN~TEXTİNG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin