Selam gençler..
Şuraya bir adet şaşkın gediz bırakıyorum.Nedenini sonra anlarsınız..👆
Biraz geç attım kusura bakmayın,sınavlar var malum.
Neyse iyi okumalarrr...
Gizlice evden çıkıp arabama bindim, emniyet kemerimi hızla takıp yola çıktım..
Çarşam günü gelmişti ve ben claraya yardım edecektim, daha doğrusu ona öğretecek sonrada yapmasını bekleyecektim. Gizlice gelmemin nedeni ise arasın bilmemesiydi yani sonra söyleyecektim yada hiç söylemezdim bilmiyorum..
Bunları düşünerek çaldığım kapıyı charlesin açmasıyla mal gibi kaldım.
O geceden sonra hep kaçmaya çalışmıştım, başarılı olmuştum da..
Charles gülümseyip beni içeri davet edince hızla içeri girip clarayı aradım.
Sonunda mutfaktan gelen sesle claranın mutfakta olduğunu anladım ve yanına gittim..
"Hoşgeldin"
"Hoşbulddum"
"Beni kırmayıp gekdiğün için çok teşekkürler"
"Ne demek kuzum herzaman"
"Ben mazemeleri aldım hepsi burada ama ben diyorum ki acaba en iyi yaptığım yemeği de mi yapsam"
"Yap tabi"
"Aras beğenir- ya-yani siz beğenir misiniz ki? " claranın lafı sırıtmama neden olurken başımla onayladım.
"Tabi ki beğenir yani beğeniriz" clara hafif kızarmıştı. Bu daha da sırıtmama neden olmuştu.
"Eee kızlar ne yapıyoruz"charles önlüğünü bağlayıp yanımıza geldi.
"Kanka sen ilaya yardım et bende tek başıma halledecem."
"Sen yemek yapmayı biliyor musun ki"
"Biliyorum tabi"clara sesini yüksetip konuşunca charles ellerini havaya kaldırıp"Tamam abla bişey demedik"
Ben onlara gülerken clara birkaç malzeme çıkarıp yemeğini yapmaya başladı.
Charles bana yaklaşıp "Ee payron biz ne yapıyoruz"diye sorduğunda tezgahın üzerindeki sarma malzemelerine baktım.Claraya önceden liste attığım için istediğim herşey vardı.
Charlesin eline sebzeleri verip yıkamasını söyledim,sebzeleri onlarla sohbet ederek yıkaması kıkırdamama neden olmuştu.
"Sen bir patlıcansın değil mi? Oh oh mis gibi oldunuz patlıcan hanım"
"Heyy bana bak ben oatlıcan değil domatesim"charles sesini değiştirip sebzeler yerine kendi kendine cevap veriyordu
"Oo pardon pardon çok büyük terbiyesizlik yaptım kusura bakmayın"
"Sorun değil ama bir daha olmasın sizin yüzünüzden kıpkırmızı oldum" charles domatesleri bir sepete bırakıp biberleri yıkamata başladı.
"Daha önce sizin kadar güzel bir biber görmedim acaba sizi yiyebilir miyim?"
"Nee hayır hayır beni yeme öldürme beni"
Artık gülmüyor kahkaha atıyordum.
"Çok mu hoşunuza gitti ilay hanım"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN~TEXTİNG~
Humor14 yaşında televizyonda gördüğü bir ünlüye aşık olur mu insan?? İmkansız olduğunu söylemelerine rağmen asla pes etmeyen ilay!! Herşeyden habersiz hayatını yaşayan charles leclerc!! Sırf sevdiği adamın yanında olmak için otomotiv mühendisliği oku...