BENİMSİN~TEXTİNG~

🎊61.bölüm

Hellooooo

Ben geldim yaa..

Nasılsınız efendim iyi misiniz?

Umarım iyisinizdir..

Güzel bir bölümle karşınızdayım..

Umarım beğenirsiniz.

Oy vermeyi yorum yapmayı unutmayınız 

İyi okumalarrrr..

3 gün sonra

"İlay gözcü son hazırlıklar için sizi makyaj odasına almalıyız" görevliye başımı sallayıp ayağa kalkıp elbisemi düzelttim. 

"Şöyle oturun lütfen" makyözün gösterdiği yere oturup yüzüme pudra sürmesini bekledim. 

"İlay gözcü sahneye çıkmana son 2 dakika" haber veren adamı başımla onaylayıp dudağıma rujumu sürdüm ve sahnenin arkasındaki yerimi aldım. 

Charles ile evlenmemiz bomba gibi gündeme düşmüştü. Bu yüzden de çoğu gazeteci ve programcı benimle röportaj yapmak istemişti.

İş o kadar büyümüştü ki barselona'nın en ünlü programından bile röportaj için teklif gelmişti. Binottonun da yardımıyla bu programa gelmeyi tek kabul etmiş, bu konuyla ilgili sadece orada bilgi veemeyi kabul etmiştim. 

"Sahne sizin" görevli kadının perdeyi açmasıyla sahneye adımımı attım. 

"İlay gözcüü" diye bağıran Sarah Jio'ya (tanımıyorum kesinlikle ünlüyse de haberim yok) doğru yürüdüm. 

"Hoşgeldin ilay" uzattığı eli sıkıp koltuklardan birine oturdum. 

"Nasılsın ilaycım" 

"İyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız" 

"İyiyim teşekkürler. Bugün buraya çıkma nedenini az da olsa tahmin ediyorsundur" 

"Tabiki" 

"Öyleyse uzatmadan sorulara başlayalım"'daha beş dakika olmadı bu ne acele' diyemedim tabiki

"Sizi dinliyorum" 

"Ünlü bir iş adamının kızısın, hayatın boyunca ingilterenin lonra ilinde yaşadın.Doğru mu?" başımla onaylamakla yetindim. 

"Neden çalışmayı seçtin, baba paradı yemek varken?" saçımı geriye savurup kadına döndüm. 

"Baba parası yemek hiçbir zaman hayalim olmadı. Bırakın baba parası yemek babamın şirketinde çalışmak bile bana başarısızlık gibi geliyordu. Bende kendimi en çok ait hissettiğim yere götürmek istedim ve buraya geldim" kadın gülümseyip önündeki kağıda baktı. Verdiğim cevap hoşuna gitmemişti. 

"Evlilik konusu var gündemde biliyorsundur, edilen teklif ve edilme şekli sence de biraz farklı değil mi?"