🎊2.bölüm

721 111 11
                                    

Charlesin içeri girip ilk binottoyla selamlaştı ardından benim yanıma gelip büyük bir sırıtışla konuşmaya başladı.

"Hoşgeldin yeni patron"

"Hoşbuldum charles ben ilay"

"İaly güzel isim anlamı ne"

"Ülkenin en güzeli anlamına gelir"

"Peki ülkenin en güzeli misin? "

"Onu size sormak lazım ben bilemem" charles kafasını sallayıp küçük bir kahkaha attı. Ne kadar da enerjikti her an patlayacak bir bomba gibi kıpır kıpırdı.

"Sevdim seni yeni patron umarım hep seninle çalışırım" binotto lafa girip
"Öyle mi charles bizi unuttun mu hemen" dedi üzülmüş gibi yapıp.

Charles gülüp ki hep gülüyordu ama daha fazla gülüp "Sen dedin yeni patronla çalışacan diye benim suçum ne" binottoya bakıp sırıttım.

Ne kadar güzel bir ortamdı burası.

Onlar konuşmaya devam ederken ben fırsattan istifade charlesin yüzünü inceledim.

Saçları dağınıktı gördüğüm kadarıyla.
Çünkü kafasında şapka vardı.

Gözleri mavinin en güzel tonıydu, en ufak hareketinde kendini belli eden gamzelerinden bahsetmiyorum bile.

O kadar kusursuzdu ki yüzü yıllarca izleyebilirdim bu manzarayı..

"İlay iyi misin daldın gittin.
Diyorum ki toplantıya gidelim mi insanlar bizi bekliyor"

"Hıı tamam gidelim" yüzümün kızardığını hissedebiliyordum.

Resmen ona dalmıştım ve o bunu fark etmişti ah rezillik..
****

Toplantıdan sonra odama geçip bilgisayarı açtım,buradaki sistemi öğrenmem lazımdı.

Bu akşam charlesin evine gidecek araba ve direksiyon çizimleri hakkında fikrini ve önerilerini dinleyecek onun rahat tutması için direksiyon çizip kararlaştıracaktık.

Anlayacağınız işimiz uzundu.

Akşamı iple değil halatla gekiyordum.

Odanın kapısı çalınca hayal dünyamdan sıyrılıp"gir" emri verdim.

İçeri lucas girdi,kendisi benim asistanım olur.

"İlay hanım charles bey şirketten çıktı sizi de saat 7 de evinde bekleyeceğini söyledi. Şey bi de evinin konumunu atmak için numaranızı istedi bende bilmediğimi söyledim o da benim telefonuma attı numaranızı verirseniz size gönderebilirim" lucas bunları tek nefeste söylemiş ardından durun nefesini düzenlemeye çalışmıştı.

Lusacın yanına gidip telefonuna numaramı girdim ve ona bakıp "Benimle konuşurken rahat ol olur mu ben öyle telaşlanan heyecanlanan kişilerle konuşmayı sevmem benim yanımda istediğin gibi davranabilir her fikrini dile getirebilir hatta şirketteki dedikoduları benimle paylaşabilirsin. Tabi binotto hakkında değilse" lucas gülüp kafasını olumlu anlamda salladı.

Ardından birkaç bilgi verdikten sonra odadan çıkmıştı.

Sonunda akşam olmuş gitme zamanı gelmişti.

Hızla dolabıma göz gezdirip üzerimi giyindim ardından saçımı tepede at kuyruğu bağlayıp makyaj masasının karşısına geçtim.

Kıyafetlerime uygun bir makyaj yapıp topuklu bilekte olan ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

Kıyafetlerime uygun bir makyaj yapıp topuklu bilekte olan ayakkabılarımı giyip evden çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İlayın kıyafetleri...

Kürkü ceket gibi düşünün çünkü yaz ayındalar.

Lucasın attığı konuma gitmek için arabama binip arasa eve geç gelebileceğimi belirten bir mesaj attım.

Aras benim 5 yaşından beri arkadaşımdı.

İngiltereye ilk gittiğimde kreşte karşılaşmış arkadaş olmuştuk.

Daha sonradan bu arkadaşlığımız dostluğa,kardeşliğe gitmişti.

O geçen sene monaco ya gelmişti.

Onun evinde kalıyordum,o yüzden beni merak edebilirdi.

Konuma vardığımda karşıma çok güzel ve büyük bir villa çıktı.

Dış cephesi beyazdı bazı kısımları ise altın sarısıydı.

Kocaman bir bahçesi ve ona uygun bir havuzu vardı.

Altın sarısı kapının önünde durup üzerimi düzelttikten sonra kapıyı çaldım.

Kapıyı bir kadın açmıştı...

Aaaa ne olacak kız boşver al charlesi yanına aşkını anlat koşarak gelir sana üzme kendini kuzum...

Neyse ben kaçarr...

Haydiin bayyss...

Sizi seviremm♡♡♡

BENİMSİN~TEXTİNG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin