🎊27.bölüm

225 48 6
                                        

Selammm

Valla ben bu üç bölüm falandır kendimi çok tebrik ediyorum..

Bence bölümler çokk iyi.

Umarım beğeniyorsunuzdur..

İyi okumalarrrrrr...

Artık sınır yok kim beğenirse beğensin pek takmıyorum...

Ben yazmak istiyorum okunup okunmaması umrumda değil..

Gözlerimi açmaya çalışıyordum fakat gözüme giren ışık yüzünden bu pek münkün olmuyordu.

Elimi kaldırıp ışığın önüne götürdüm.
Sanırım hastanedeydim çünkü kolumda serum vardı.

"Portuga iyi misin?Aras gel uyandı" lisa tedirgin bir şekilde bana bakıyordu.

"İlay kuzum iyi misin?"

"İyiyim sakin olun" deyip yatakta doğruldum.

"İlay neden bayıldın, ne oldu? Ve kapının önündeki adam kim?" kapının önündeki adam mı..

Yok canım o gitmiştir bence sonuçta hastaneye getirip başında bekleyecek hali yok.

"Kimden bahsediyorsunuz"

"Kapıda bi çocuk var, hastaneye geldiğinden beri kapıda bekliyor. Soru sorduk ama pek cevap vermedi."

"Buraya çağırsanıza" 

"Kim bu çocuk"

"Sen çağır sonra anlatırım"

Lisa kapıyı açıp çocuğu içeri çağırdı.

"sonunda uyandın sulu göz iyi misin?"

"Neden gitmedin" 

"Sana dedim ya senin koruyucu meleğinim"

"Koruyucu meleğe ihtiyacım yok benim hem tanımadığım bir adamı yanımda bulundurmam ben"

"Tanışalım o zaman. Ben gediz" gediz mi la bu türk mü?
Yurtdışında bile türklerden kaçamıyorum, mıknatıs gibiyim tüm türkleri kendime çekiyorum.

"Aaa sen türk müsün?Biz de türküz ben lisa bu arada buda aras" lisa türkleri çok sever anlamışsınızdır zaten.

"Lisa kızım ne adama ismimizi smylüyorsun belki ben tanışmak istemiuorum"

"Ee sulu göz senin adın yok mu?"

"İlay"

"Adın kadar güzelsin"

"Koçum bence ölmek için çok gençsin"

"Merak etme onun gönlünde başkası olduğunu biliyorum ve inan sulu göze o gözle bakmam yani bir kere şuna bak üflesen uçacak siz buna yemek vermiyor musunuz?" 

"Ben zayıf değilim, gayette güzel yemek yerim"

"Neyse ben doktoru çağırmaya gidiyorum lisa sende gel benimle yardım et bana doktorları tanıyon sen" lisa ve aras odadan çıkınca gedize döndüm.

"Sana anlattıklarımı yani duyduklarını sakın onlara anlatma olur mu?"

"Onların arkadaşın olduğunu sanmıştım"

"Öyleler zaten ama bilmelerine gerek yok, hem her insanın özeli vardır."

"Peki sen istemediğin sürece biley demem"

"Teşekkür ederim"

"Ne demek sulu göz"

"Bana sulu göz deme"

"Sulu göz, sulu göz sulu g-" gedizin sözünü yarıda kesen şey kapının açılmasıydı.

Clara"İlay iyi misin?Lisa arayınca hemen geldik"

Anna"Aşkım iyi misin? Çok korktum"

"İyiyim kızlar  sadece tansiyonum düşmüş"

Cameron"İyi bari biyerin ağrıyor mu şuan"

"Ağrım yok iyiyim"

Gözlerimi hepsinin üzerinde gezdirdim, tomas ve cameronın elinde çiçek vardı. Kızlar ise yatağın kenarına oturmuş benimle ilgileniyorlardı.

Tam charlesin gelmemesine swvinmişken kapı tekrar açıldı ve charles içeri girdi.

"İlay"

Hiçbir şey demedim  yüzüne biraz bakıp gedize döndüm.

"Doktor durumunun iyi olduğunu söyledi. Nasıl bayıldın" charlesin sorusuna cevap veremezdim çünkü boğazım düğümlenmişti ve konuşursam ağlıyacaktım.

"Hastayı yormayalım değil mi hadi dışarı ilay biraz dinlensin" gedizin sözleriyle tomas ve cameron çiçekleri masaya bırakıp odadan çıktılar, kızlarsa hemen onların ardından çıktılar.

"Dışarı çıkar mısın?İlayın dinlenmesi lazım"

"Doktor musun"charles gedizi inceleyip ayağa kalktı.

"Hayır değilim ama çıkmanı istiyorum"gediz gayet net bir şekilde konuşurken charles sinirli gibiydi.

"Sana mı soracam ne zaman çıkacağımı"charles gedizin üstüne gidince araya girip"Charles gediz haklı dışarı çıkar mısın dinlenmem lazım"charles sol elini yumruk yapıp odadan çıktı.

Gediz yatağın yanındaki koltuğa oturup bana baktı.

"Bu demi"

"Kim"

"Seni bu hale getiren"

"Evet o ne olmuş"

"Hiç öyle merak ettim"

Gediz telefonuyla uğraşmaya başlayınca bende gözlerimi kapatıp biraz daha dinlendim.

Yaklaşık bir saat sonra hastaneden taburcu oldum ve eve geldim,charles ve diğerleri de bizimle geldiği için hemen odama çıkıp dinlenmeye karar vermiştim.

Charles ile aynı ortamda kalamazdım, kalsam bile bi terslik olduğunu anlarlardı.

Kendimi ilk defa yanlız hissediyordum ama bu olayı ne lisaya ne de arasa anlatamazdım.

Çünkü charles ve tayfasıyla çok samimi olmuştuk ve ben bunu anlatırsam araları kesin bozulurdu böyle bişeyin olmasını istemiyordum bu yüzden kendi kendimi ayağa kaldıracaktım..

Telefonumu montumun cebinden çıkarmak için elimi attığımda telefondan önce elime bir kağıt gelmişti.

Cebimden çıkarıp okumaya başladım.

*05•••••••••  istediğin her an arayabilirsin,senin için herzaman müsaitim..
                                        Gediz*

Yüzümde oluşan istemsiz gülümsemeyi sonlandırmaya hiç niyetim yoktu.

Gediz gerçekten benim koruyucu meleğim olmak istiyorsa buna izin verecektim...

Oy verip yorum yapmayı unutmayın..

Sizi seviyorum..

Hayddiiinnnn bayysssss....

BENİMSİN~TEXTİNG~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin