Rüya

430 14 434
                                    

Issız ve terkedilmiş sokağın başında,
Oturmuş seni düşlüyorum.
Belki gelirsin diye.
Belki seversin diye..
Umutsuzca bekliyorum ve de arsızca..

ش ق

*****

Derin uykudayken anamın şefkatli sesi ile gözlerimi araladım.

-"Aslanım Ömer'im hadi kalk teheccüd vaktidir.. Teheccüd namazına kalk... Anasının aslanı Hadi kalk."

"Tamam ana kalkıyorum ben sen git."

Göz kapaklarımda bir ağırlık var, açılmıyor gibiler. Vücudumda öyle bir ağırlık var ki, yerimden kalkacak halim yok. Ah başım neden bu kadar ağrıyor?

Biraz kendime gelince düşünceler bir bir zihnime üşüşmeye başlıyor. Mustafa..   Ehnamem... En yakın dostum ve gizli sevdam nişanlanmıştı.

Bu bu rüya. Rüya mıydı yoksa gerçek mi anlayamıyorum.

Ah önce kalkıp bir abdest alıp kendime gelmem gerekiyor. Yoksa kendime geleceğim yok.

Önce eüzü çektim, ardından Yâ Allah bismillah diyerek yatağımdan kalktım.

Abdest alırkende, namazda da Allah Teâlâ affetsin. Aklımdayı uyandığımdan beridir bu düşünceler. Sanki rüya değilde, gerçekmiş gibi.

Acaba gerçek mi?

Yoksa gerçek ve ben rüya olarak sanıp kafayı mı yedim?

Zihinimi toparlamak için en güzel ruhsal rahatlacı, insana ferahlık veren Kur'ân-ı Kerîm okumak. Dertlilere deva, hastalara şifa.

Okudum...okudum...okudum... Saatlerce okudum. Ta ki Ezan okuyup, imsak vakti girene kadar. Ezan okunmasaydı saatlerdir okuduğumu fark etmemiştim ve sanırım devam edebilirdim.

Kur'ân-ı Kerîm ayrı huzur veriyor, Ezan sesi ayrı huzur veriyor.

Sadakallâhul azîm diyerek Mushaf-ı Şerif'i kapatıp, Ezanı dinlemeye koyuldum. Elhamdulilah kulağımıza gelen Ezan sesine.

Ezan bitince de duasını yapıp şimdi bu huzuru taçlandırma vakti. Babam ile sabah namazının Sünnetini evde kılıp, farz namazı için Camii'ye gideceğiz. Sevgililer sevgilisi Peygamber Efendimiz Sallâllâhu Aleyhi ve Sellemin Sünnet-i Seniyesidir.

Sabah namazının sünnetini kılacak kişi yolda konuşmayacaksa, evde kılmalı. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:

"Sabahın sünnetini evde kılmak, rızkın bereketine, ev halkı ile iyi geçime ve imanla ölmeye sebep olur."

Sünnet namazını evde eda ettikten sonra, babamın ayakkabılarını giydirmesine yardımcı oldum. Bir elinde baston, diğer elinde ben. Dayanak olarak babamla bitlikte Camii'ye gitmeye koyulduk.

Komşu İhsan amca ve oğulları ile birlikte karşılaştık. Birbirimize Selamlar verdik ve birlikte Camii'ye doğru yürüyoruz. Biraz ileride Musa amcayı beklemeye başladık. Kendisi yaşlı yalnız gitmek zorunda Camii'ye. Zira kızları evlenmiş gitmişler. Bir oğlu olmuş o da askerde Şehid düşmüş. Gelini de torun olmayınca bir süre sonra evlenip gitmiş. Şimdi hanımı ile birlikte yaşıyor. Gündüzleri Camii'ye yalnız gidebiliyor lakin işte böyle karanlık olunca gözlerde yaşlı. Karanlıkta tam göremediği, bizler müsaade etmiyoruz, birlikte gidiyoruz. Bizimki Camii yoldaşlığı.

Biraz bekledikten sonra bahçe kapısı, önce büyük bir gıcırtı çıkardı, ardında kapı yavaşça açıldı. Kapıya tutunarak çıkan Musa amcaya, İhsan amcanın ortanca oğlu Bülent, biz gençlerden önce yardımcı oldu.

EHNAME (Gizli Sevda) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin