Sanırım biz hep, sen ve ben olarak kalacağız....
ش ق
****
Sevmek....
Sevmek sadece yeterli mi? Hayır yeterli değil! Sevmek emek ister, değer ister. Ve ben bunu bir haftadır daha fazla anladım. Evet bugün o'nu istemelerinin üzerinden bir hafta geçti ve ben nasıl mıyım bilmiyorum. Ruhum, ruhum bedenimden çekilmiş gibi.Öyle mi olur bu sancılar? Acıtır mı hep böyle gerçekten!
Bir haftadır ne yediğim belli, ne içtiğim, ne uyuduğum...
Hep benim salaklığım yüzünden mi oldu? Peki ya kader! Bunların hepsi kader değil mi? Her bir Hücrem acıdan kavrulmaktayken neden bu kadar sessizim...
Ya gördüğüm rüya! Bu bir işaret olamaz mı?
Rüyamda ilk yaşadıklarımı bir rüya görüp, sonra herkes onu sevdiğimi bilipte benim kontrolüm dışında nişanlanmamız. Tamam hoşuma gitmişti lakin rüyamın en sonunda beni değilde, Mustafa'yı sevmesi. Hatta benden nefret etmesi.
Gerçekten de her şerde bir hayr vardır. Ya gerçekten Mustafa'yı sevip, benden nefret ediyorsa. Hayır hayır en zoru bu. Benden nefret etmesi yüreğim kaldıramaz.
Hem Mustafa'nın isteme akşamında söyledikleri belkide doğruydu 'eğer Mustafa'yı severse kabul eder, sevmezse kabul etmez'.
Ama ya rüyamdaki gibi babasının karşında sesini çıkaramamışsa.
Aaaa yeter artık bunları düşünmek istemiyorum. Artık o, benim en yakın arkadaşım ile nişanlandı ve bunun geri dönüşü yok olamazda.
Bunları düşünürken meranın uzağında, biri yavaş yavaş yanıma yaklaşıyordu. Kim olduğuna bakmak için elimle yüzüme göle yapıp baktım. Bu bir haftadır buralardan giden Mustafaydı. Evet isteme gününden bir gün sonra nişan oldu. Ardından ertesi gün şehre iş için gitti. Sanırım yeni geliyor.
-"Esselamu aleyküm ve rahmetullahi ve berekatuh kan gardaşım."
"Ve aleykümselam ve rahmetullahi ve berekatuh Hayrla geldin kan gardaşım."
-"Hayr buluruz İnşâeالله.
Ee ne var ne yok?"
"Yoktan var eden ,var ettiğini yâr eden Allah var gam yok dediler."
-"Ben buralarda olmayı Ahval nasıldır söyle bakalım?"
"Ne olsun işte aynı Senden ne haber!"
-"Benden ne olsun işte. İşler güçler."
"İşleri hallettin mi?"
-"Hallettim Hallettim çok şükür bütün ürünleri sattık yakında düğün var."
"Maşallah maşallah"
-"Bir şey soracaktım sana."
"Sor hele bakalım neymiş."
-"Lafı dolandırmadan direk soruyorum. Sevdiğin var mı?"
Öh öhh öhhh. Allahım nefes alamıyorum.
-"Helal helal. Su yok mu vereyim."
Başımla yok işareti yapıp öksürüğümün düzelmesini için bekledim biraz. Ardından tedirgince cevap verdim.
"Yoo yook gardaşım. Hem daha bir hafta öncede sormuştun yaa!" dedim.
-"Aaa evet unutmuşum!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EHNAME (Gizli Sevda)
General FictionEn yakın arkadaşınız, yıllardır kavuşmayı beklediğiniz, gizlice sevdiğiniz kişi ile evlenirse ne yapardınız? Aşk yakar. Hemde çok yakar be... Ama Ömer Faruk bunu bilmiyordu. Gerçi bilseydi de değişen bir şey olmazdı. Yine severdi. Çünkü bu, Masum bi...