Belki haberin yoktur
Amma
Gizliden, gizliye seni yazarım..
Tüm şiirler,
Ezgiler,
Ağıtlar
Sanadır..
Belki olurda bir gün karşına çıkarda okursun...Sen bilemzsin belki
Amma tüm ismi koyulmamış hayallerim
Seninledir.
Dün'üm,
Bügün'üm,
Yarın'ım,
Ahiret'im
Seninledir...
Belki bir gün benim olursun...ش ق
****
7 yıl sonra...
Gülüm,
Refika-i ebediyem,
Ömrüme ömür, hayatıma hayat veren hatunum. Bu kurak gönlüme bahar bahçe olup, yoluma yoldaş oldun. Şimdi ise bana öyle bir şey vermeye vesile oluyorsun ki. Yavrumuzun canına can oluyorsun. Ne desem, ne yapsam sana karşı azdır.Güzel hatunum, Allah Teâlâ senden razı olsun, ebeden ve daimen razı olsun. İnan bana şuan bile bu satırları yazarken heyecanlanıyorum. O â'nı, yavrumuzu kucağımıza alacağımız â'nı düşünemiyorum.
Bir gün. Bir gün bu satırları senin gözlerine bakarakata söylemek istiyorum. Lakin nasib...
Sana o kadar çok güzel hediyeler vermek istiyorum ki anlatamam. Lakin biliyorum ki senin verdiğin hediye kadar, senin ömrüme verdiğin gibi değerli olamaz.
Bu satırları yazmamın nedeni hani 'söz uçar, yazı kalır' diye deyim vardır ya işte ondandır. Bizimde sana olan sözlerimiz, sana güzel bir hatıra olsun.
Bu satırlarda ömrümüzün sonuna kadar saklamanı istiyorum.
Eşinden küçük bir hatıra.
Seni hep seveceğim refika-i ebediyem..
Eşin Ömer Faruk.
*
Kapının önünde aklımda yazdığım ve şuan cebimde olan mektupla bekliyorum. Tabii buna beklemek denilirse. Bir sağa bir sola gitmekten babam söylenmeye başladı.
-"Yeter oğlum! Başım döndü, otur bir yere öyle bekle."
"Ama baba yerimde duramıyorum. Bari yürüyerek enerjimi atayım."
-"Hı hı enerji tabii. Sen ona heyecan demiyorsunda." diyen Kayınbiraderime bir ters bakış attım ve yürümeye devam ettim. Volta mı desem acaba? Aman neyse ne anladınız siz.
Elimde halen mektup var yavaşça dokunuyorum. Bilmiyorum belkide bana güç vermesi için ona dokunuyorumdur.
Birden bebek ağlması duyunca durdum. Bu... Bu benim... Gülümün ile bizim..bizim bebeğimizin sesi mi? Pür dikkat kapıya yöneldim ve... Ve bir süre zonra kapı açıldı ilk, sonra..sonra anam belirdi. Gözleri aydınlık tebessüm ile,
-"Allah Teâlâ bizlere nur topu gibi bir evlat verdi. Bahtı açık ömrü İslâm davasında uzun olsun Âmîn." Hepberaber ÂMÎN dedik. Tam içeri girecekken anam durdu.
-"Oğlum bebek ve anasını toparlayalım sonra gir." tam ağzımı açmıştım ki kaş göz işareti yaparak susturdu.
Biraz daha bekledikten sonra, anam bana işaret edip odaya çağırdı. Ama benim aklım Hatunumda. Anam bebeğimiz hakkında az önce bir şeyler demişti lakin onunla ilgili hiçbirşey demedi. Yavaş adımlarla ilerlerken aklıma takılan başka bir şey. İyide içeri girerken önce kime yöneleceğim? Eşime mi, yoksa evladıma mı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EHNAME (Gizli Sevda)
General FictionEn yakın arkadaşınız, yıllardır kavuşmayı beklediğiniz, gizlice sevdiğiniz kişi ile evlenirse ne yapardınız? Aşk yakar. Hemde çok yakar be... Ama Ömer Faruk bunu bilmiyordu. Gerçi bilseydi de değişen bir şey olmazdı. Yine severdi. Çünkü bu, Masum bi...