✯ Ona güvenmiştim

1K 96 18
                                    

❁۪۪

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❁۪۪

Jisoo

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




Jisoo

Dudaklarımdaki sıcaklığı yeni, yeni anladığımda onu ittim. Bu kendini ne sanıyordu? Her buluşmada öpüyordu!

Gözlerini gözlerime dikmişti. İç çekti.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?!" Ellerini kollarımdan çekmiştim. "Amacın ne senin?!"

Alkış sesleri yükseldi. Kahkaha atarak bize yaklaşan çocuğa gözlerimi diktim. Bu Seok-Jin'di. "Çok güzel bir tiyatroydu. Severek izledim. Kuzen.." Taehyung'a baktı. Taehyung hâlâ bana bakıyordu. "..kuzen bence sen oyuncu olmalıydın!" Yeniden iğrenç kahkaha sesleri yükseliyordu.

Anlamıyordum. Taehyung'a bakıyordum ama o da bir cevap vermiyordu. Aslında anlıyordum sadece Taehyung'a, aşık olduğum adama bunu yakıştıramıyordum.

Seok-Jin bana yaklaştı. Bir kaç adım geriye gitmiştim. "Aa benden korkma, küçük Jisoo.." Gözlerini kocaman açmıştı. "Ya da haklısın kork." Hâlâ kahkaha atıyordu. Boğazı yırtılacak sonra rahat edecekti.

Seok-Jin telefonu cebinden çıkarttı. Boğazını temizledi. "Normalde sana sürpriz yapacaktım ama bekletmeye kıyamam." Yüzünü sanki üzülüyormuş gibi bir ifadeye büründü. "Evet, bekletmeye kıyamadım. Değerimi bil." Telefonun ekranını bana doğru tuttu.

Gördüklerim karşısında kaşlarımı kaldırmıştım. Bir cevap umuduyla Taehyung'a baktım, ses yoktu. Zorla dudaklarımı aralayıp bir cümle kurdum. Tüm gücümü bu cümleye sarfettim belki de. "Taehyung, bu ne demek oluyor?" Hâlâ susuyordu.

Telefonda benim Taehyung'la oturma bankındaki, restorandaki hatta beni öpmesinin fotoğrafları vardı.

Seok-Jin twiti paylaştı. "Oldu, bitti." Bana baktı. "Jisoo yah! İnanamıyorum! Nasıl kalbinde bu kadar adam aynı anda olur!" Fısıldadı. "O geniş kalbinde bana da bir yer açsaydın bunlar hiç yaşanmazdı. Yazık oldu."

Seok-Jin saçma sapan konuşuyordu. Ben ise Taehyung'un gözlerine bakıyordum. O da bana bakıyordu. Gözlerinde bir boşluk vardı, bir ara pişmanlık kırıntısı görmüştüm ama o da silinip gitmişti. Ya duygularını kontrol etmekte baya iyiydi ya da ben böyle düşünmek istiyordum. Belki de sadece beni sevmiyordu? Gerçekten Seok-Jin için beni buluşmaya davet etmişti. Gözlerinde bir anlık gördüğüm pişmanlık kırıntısı da yoktu belki? Sadece öyle olmasını istediğim için serap görmüştüm, kendimi kandırmıştım?

Gözlerimdeki hayal kırıklığı yerini nefretle değiştirmişti böylelikle. Artık ona paramparça hayaller yüklü gözlerle değil iğrenç bir mahlukata bakar gibi bakıyordum. Seok-Jin'den bu hamleyi beklerdim, ondan beklemezdim. Yakınmam bu yüzdendi.. Ona güvenmiştim.

___________
Biraz geç oldu, derslerimle ilgileniyordum💞

Devamı da yeni bölümde💘

vsoo | Executive (Yönetici)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin