5.BÖLÜM
Cihan'ın söylediklerini düşünerek üzerimi çıkarıyordum. Geçmişe dönüp baktığımda artık onunla daha rahat olduğumu hissediyordum. Daha rahat onunla konuşuyor daha rahat gözlerine bakabiliyordum. Bu rahatlıkta durumumuzun bilinmesi etkiliydi. Düşündüğüm zaman yaşadıklarım bir rüyanın içerisindeymişim gibi geliyordu. Sanki Cihan bana hiç duygularını açmamış, biz hiç bu raddeye gelmemişiz gibi.
Yeni ve rahat kıyafetlerimi giyindiğimde diğerlerini makineye atmak için kucağımda topladım. Makinenin ayarlarını yapıp çalıştırdığımda ailemin mutfakta olduğunu biliyordum. Yanlarına gidip ne yaptıklarına baktım. Çay içip tatlı yiyorlardı. "Afiyet olsun," deyip kendime çay doldurdum. "Sağ ol kızım." Oturup babama bakmaya başladım. Babam önce anneme ardından bana baktı ve "Köye gideceğiz amcanın yanına," dedi. "Siz kalabilirsiniz değil mi?" Sürekli evde Sena'yla yalnız kalsak da hep bu soruyu soruyor ve gittiği zaman da devamlı arıyordu. "Kalırız baba." Kafasını salladığında "Camii ne olacak?" diye sordum.
"Yeni bir imam geldi, bir süre o görev yapacak. İzne ayrıldım." Kafamı sallayıp tatlıdan tabağıma bir parça aldım. "Amcama selam söyleyin, bizi de merak etmeyin."
"Evet," diyerek bana katıldı Sena. "Ben ödevimi yapmaya gidiyorum. Sizi yolcu ederim merak etmeyin. Gitmeden önce beni görürseniz işiniz rast gider."
"Bak sen şuna," dedi gülerek babam. "Neden işimiz rast gider hanımefendi?"
"Çünkü beni göreceksiniz." Sena saçlarını savurarak mutfaktan çıktığında hepimiz gülüyorduk. Ayağa kalkıp bulaşıkları makineye yerleştirmeye başladım. Babam mutfaktan çıktığında annem adımı söyledi. "Efendim anne," diyerek ona döndüm. "Cihan ne yapıyor, konuşuyor musunuz?"
"Bire bir sohbet etmedik, eve girmeden önce karşılaştık pek konuşmadık. Bu sabah kapının önüne gül bırakmıştı."
"Öyle mi?" diye biraz yüksek sesle sordu. Gözlerimi büyüttüğümde "Sessiz ol lütfen," dedim. "Utanıyorum zaten sana anlatırken."
"Tamam. Ne yapacaksın gülü."
"Kurutacağım," deyip işime devam ettim. "Eğer düşüncelerim iyi olursa sevdiğim bir kitabın arasına koyarım."
"Tamam," dedi. "Verda, babanla benim olumlu düşündüğümüzü biliyorsun. Fakat bunu bilmek sana zorunlu hissettirmesin. Sen nasıl davranman gerektiğini biliyorsun zaten. Kendini nasıl iyi hissediyorsan öyle yap."
"Sağ ol anne." İşleri hallettiğimde annemle mutfaktan çıktık. O hazırlanmaya giderken ben telefonuma baktım. Annem hazır bir şekilde geri geldiğinde Sena yanıma geldi ve birlikte onları yolcu ettik. "Dikkatli olun," dediğinde anneme sarıldım. "Bir sorun olursa Zübeyde'ye gitmekten çekinmeyin. Haberi var zaten gittiğimizden."
"Tamam, anne." Babamla da sarıldıktan sonra onların asansöre binmelerini bekleyip bindiklerinde kapıyı kapattık. Salonun camını açıp onları izledik ve gözden kaybolduklarında camı kapattık.
Kendime bir kahve yaparak kitabımın kalan sayfalarını okudum. Kitabı bitirdiğimde yeni bir kitap seçerek salona geri döndüm ve onu okumaya başlamadan önce Sena'yı kontrol etmek için odamıza gittim. Kapıyı aralayıp "Ne yapıyorsun?" diye sordum. "Ödev yapıyorum, az kaldı."
"Tamam." Mutfağa dönüp atıştırmalık bir şeyler aradım ama bulamadım. "Markete gidelim mi?" diye bağırarak sordum. "Ödevimi bitireyim, öyle gidelim." Benim gibi bağırdığında üzerimi düzeltip örtümü yaptım. Sena "Bitti," diye bağırdığında çantamı ve cüzdanımı alıp holde ilerledim. Sena yanıma gelip kapıyı açtı ve evden çıktı. Evin anahtarını alıp ayakkabımı giyindim ve evden çıkıp kapıyı kilitledim. "Asansöre binmeyelim," dediğimde kafasını salladı. "Dönüşte bineriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şegaf
RomanceVerda Yiğit, bir ortaokulda görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenidir. Çok yakın oldukları ailenin oğlu olan Cihan Karaer onu sevdiğini ve onunla evlenmek istediğini söylediğinde hayatının nasıl devam edeceğini bilemez hale gelmiştir. Ge...