(Bölüme isim bulamadım 🤫)

165 9 14
                                    

(Yeni bölüm geldiiiğhh. Siz önerin bölümün ismini bende sizden birinin seçmesiyle seçmiş olayım🙃😉.)

Şen şakrak kahkahalarla hazırlanıyordu kahvaltı sofrası. Şen şakrak kahkaha atan iki kişi vardı. Pamuk ve Kardelen... Şaşırdık mı? Hayır...

"Ben varsam eğer hareket var,  hareket varsa bereket var. Ayh, ellerime sağlık ne de güzel yaptım şu yumurtayı ya... " diyerek üç parmağı arasında duran bir lokmalık ekmekle yumurtadan yedi Pamuk.

"Bilmez miyim? En iyi ben bilirim senden sebep az dayak yemedim ben Gülistan anamdan. Sen şımarık davranırdın ben sopa yerdim. Dur ben senden sebep bakayım tadına, umarım yine dayak olmaz sonunda.(kıkırdamalar) Immhhh... Şey gibi bu ya... Senin yaptığın yumurta gibi bir tadı var ama çözemedim de tam sanki kim yaptı demiştin?"

Kuzenler arasında kendi şakalaşma konuşmaları kahkahalar soğuk espiri atışmaları uçuşurken evin yardımcıları sofra dizmeyi bitirmiş mutfağa girmişti.

"Pamuk, yanlış anlama ama bir şey diyeceğim Bager ile evlenmek uğruna herşeyi yapanı gördüm ama ondan ayrıldığı için bu kadar mutlu olanı hiç görmedim. Hayret verici bir yanın var."diyip şaşkınlıkla kıkırdadı genç yardımcı Bahar.

"Yalnız canım çok haklısın demek isterdim ama cümledeki yanlış anlamanı düzelteyim. Ayrılmak için bir araya gelmiş olmamız lazımdı ki asla bu olmaz. Olması söz konusu hayal ürünü olması dahi ihtimaller arasında olamaz. Çünkü kurt kuzuyla yaşar, kedi köpekle yaşar ama bir Aslan ise ceylanla yanyana yaşayamaz. Aslan parçalamayı sever. Çünkü Aslan olan yani o ben oluyorum ceylan gözlü diye sevdiğiniz Bager'i ceylan gibi parçalarım. Okkey? O kadar ki sevmiyorum onu ben! Dinozor kılıklı küfür suratlı limoni herifin teki o deve!" diyerek bir küçük makas aldı Bahar'ın tontiş yanağından.

**
Oksijen: Pamuk az gireyim de nefes al motorun soğusun ne dersin?
Pamuk:Hyr
Oksijen: Tmm
Pamuk:Tşk
**

"Dotmam? Sen var ya lafı eviriyon çeviriyon kıvırıyon istediğin yere getiriyon, yetmiyor golü doksandan çakıyon ama karşı taraf olaya fransız kalıyor.Ma ben çok seviyorum bu yanını."diyerek mutfağa girdi Rojda. 

"Bu sabah çok şımarıp güldüm geceye doğru ağlarsam odana gelir seni gebertirim Dolma burun!.." diyerek Rojda'yı es geçip Kardelen'le çatışmaya devam etti Pamuk.

"Görünmez miyim ben yoksa?" dedi. Hızlıca mutfakta köşede duran süslü aynaya koşup kendine baktı Rojda. "Yoo... Gayette güzel ve görünürüm. Pamuk neden beni görmedi." diye ekleyip yalandan büzdü dudaklarını. Hemen peşine Pamuk koştu yanına.

"Ben deli sen deli ama bu Rojda tam bi zır deli." Önce kendini sonra Kardelen'i hemen peşine Rojda'yı işaret etmişti.

Kahkahalar gökyüzüne ulaşıncaya dek eksik olmamıştı muftaktan bu sabah.

***

Hazal dün akşam ki olanlardan sonra odaya kapanmış hiç kimseyle görüşmüyordu. Odadan çıkmaya karar verdi en sonunda. Kapıyı yavaşça açıp dışarıyı gözetti sabah erken saatlerde evde sessizlik hakim olurdu. Mutfakta çoşuyor olduklarını tahmin ettiği ablasının yanına koşmak istemişti. Gece odasına uğrayan Pamuk'un gözyaşı yanağından süzülüp kendi yanağına düştüğünde annesinden de çok sevdiğini farketmişti.

"Gönlü güzelim, seni yüzü çirkin ama aşık oldu mu tam olan o deveye kurban vermek her ne kadar beni endişelendirse de ben hep burda olacağım... Ablan asla o deve boylu eşek akıllı dinozor fosili suratlı adama ezdirtmez seni... Ama biliyor musun ne fark ettim... Büyümüşsün... Kendi kendine yetecek kadar güçlüsün. Ama... Kahrolası ablalık iç güdüm gece gece sıcak yatağımdan çıkıp gelip seni ve İpek'in üstünü örtmeye zorladı beni. Umarım bu sabah her şeye inat ikinizde güçlü uyanırsınız."

Pamuk Cüce Ve Yedi Develer Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin