21 Haziran 2012 de tozlu yollarda gitmemek için direndiğim memlekete gidiyorum. yalnız o kadar çok huzursuzdum ki.. Babama olan sevgimden bu uzun yolculuğa katlanıverdim.. Taşlı yollarda güneşten kavrulmuş topraklara baktığımda bir yeşillik bile yoktu..
Babamın dikiz aynasından beni seyrettiğini farkına varıyorum.. sanırım oda benim ona kızgın ve dayanılmaz biri olduğum için üzgün.. yine de evlat sevgisinden bana katlanıverdiğini düşünüyorum...
Ön koltukta oturan sevgili annem babamın iş konusunda ki sıkıntılarına gögüs germesi için dertlerine ortak olmuş.. Babamın ağzından çıkan her kelimeye teselli edecek bir söz bulup babamı avutuyordu.. Babamla annemin birbirlerine olan büyük aşkı var onu da demeden geçmeyeyim.. Aysel hanım esmer ve ela gözleriyle babamı ilk görüşte mest etmiş.. Ali beyde ondan geri kalmamış babam da çok yakışıklı sayılır ki oda ona vurulmuş ve gördüğünüz gibi evlenmişler.
Sevgili babam büyük bir şirketin sahibi Ali Gündoğmuş. Kendisi babam olsa bile hep aramızda mesafe olmuştur. İşlerinden dolayı pek birbirimizi göremezdik çocukluğumda...
"Tuğçe.. Tuğçe kızım bir baksana.." anneme doğru doğruldum.. eğilip baktığım da ne göreyim memlekete gelmişiz.. Kocaman mavi tabelada beyaz yazı ile Mardin yazıyordu...
"nihayet baba sonunda çok sevdiğin memleketine kavuştun." babamın dikiz aynasından şen kahkahasına baktım. "uyuzluk yapmakta üstüne yok baba hem annemle sen gelsen ne olurdu.. ben şimdi burada tam 1 hafta sıkılırım.." babamın gülümsemesi ile otele doğru ilerledik ara sokaklardan...
eşyalarımızı alan adamın peşi sıra ilerlerken uzun boylu esmer bir adama çarpıyorum.. "önüne baksana öküz..." adam kafasını bana çevirip sert bakışlar attı.. Yüzüne bakamadığım gibi uzun adam bilmediğim bir dille birşeyler mırıldandı yürüyüp geçti..
Annemin beni çekiştirmesi ile irkildim. " kızım dikkatli olsana aşık mısın sen.. ne bu leylim leylim salına salına yürümeler.. birilerine çarpmalar.. elin adamına dikkat et.." annem yine başladı anlayacağınız saydı da saydı.. "offf. anne alt tarafı çarptım.. hem adam bir şeyler dedi ama sanırım yabancı.."
yabancı adamın arkasından ister istemez bakakaldım.. Burnuma parfüm kokusu yayılmıştı.. sanırım bu geçen esmer adamın ta kendisine ait bir koku..
Odama yerleşip balkonun kapılarını açtığım da nezih bir sıcaklık yayıldı yüzüme..buram buram kahve kokusu yayıldı genzime.. karşımda çok güzel bir manzara vardı.. Birden aklıma fotoğraf çekmek geliyor.. valizimden makinemi çıkardım ve başladım balkondan çekim yapmaya.. ilerde üç takım elbiseli ve sakallı adamlar oturuyordu önlerinde yüklü bir para ve kağıtlar vardı.. Rastgele çekim yapıp kafamı çevirdiğimde arkası dönük olan adam bana sertçe bakış yaptı. Ayağa kalkıp doğrulduğunda bir de baktım ki sabah çarpmış olduğum esmer adam...İki adam yerlerinden doğrulup koşar adımlarla ilerledi. Korkudan içeri çekilip balkonu kapattım..
" sakin ol sakin.. alt tarafı resim çektin.."
On dakika sonra kapım çalıyor... iyice tedirginim..
Türkçe bir ses "çabuk aç kapıyı lanet kadın.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Irak'ta Bir Türk Gelin
Ficción General"Memleketine giden 18 yaşında bir genç kız ve ummadığı anda kendisini Irak'ta gelin buldu.."Hayatın acımasızlığın da aşkı da bulabilecek miyim ? çektiğim acıların yanın da sevdiğim adama ve ülkeme kavuşabilecek miyim..