23 Bölüm "..."

21.9K 967 31
                                    

çok kısa bir bölüm oldu ama arkadaşlar yoğunluktan vaktim olmadı. anlayış ile karşılarsanız sevinirim :) olumlu olumsuz vetolar gelsin gelsin.. :) belki hızlıca devamını yazarım

Kalkıp siyah tunik elbisemi giydim doğruca aynanın karşısında yeşil gözlerime sürmemi çektim. Odamdan çıkıp fadikin odasına yöneldim. Fadik’in kapısını aralayıp orada olup olmadığına baktım.

Beni görünce gülümseyip yanına çağırdı.

“ Hayırdır yenge ?” tebessümle baktım “ fadik yenge mi dedin sen” gülümseyerek omuzuma asıldı.

“ Diyemez miyim ?” “ hoşuma gitti bunu senden duymak .”

Fadik üzgünce bakıp “ ben gideceğim birazdan istersen sende gel.” Dudaklarımı büzüp ona baktım “ biliyorsun abine sormadan gidemiyorum.” Fadik telefonunu alıp abisinin numarasını çevirdi “ Selamünaleyküm abi.”

“ vealeykümselam fadik” calibin gülümseme ve keyifli sesi telefona yansıyordu. “Abi çok vaktini almayacağım tuğçe benimle erbile gezmeye gelebilir mi?” calib’in sesi ciddiye büründü “ neden fadik ?” “evde sıkılmasın diye abi.” Calib ses tonunu yükseltti “ odasında oturup beni beklesin.”

Telefonu kapattı. “ üzgünüm tuğçe izin vermedi.” Üzgünce fadike sarılıp onu öptüm “ olsun denedik.”  Sonra odasından çıkıp bahçeye indim biraz hava alsam iyi olur diye düşündüm. Bir zaman sonra karanlık çökünce çimlere uzandım yıldızları görmek için. Karanlıkta siyah bir siluet belirdi. Yanıma uzandı. “ tuğçe sen burda ne yapıyorsun ?” birden yanıma uzanan calibe çevirdim başımı “ sıkılınca bahçeye inmiştim. Karanlık çökünce de yıldızları izlemek geldi içimden.” Birden elini göbeğimin üstüne koydu yüzünü bana çevirdi. “ tuğçe sana bir süprizim var. “ sesi sakin ve sevecen geliyordu. “ bu sefer seni götüreceğim tatile.” Umutsuzca baktım “ sanmam beria hamile onu burada yalnız bırakamazsın calib.”  Yumuşak ses kıvamından çıkıp sesini yükseltti “ tuğçe neden benim dediklerimi umursamıyorsun ben senin kocanım biliyorsun !” sesi yükselen calibe döndüm yüzünü seçmek çok zordu. “ calib bana kızıyorsun herşeye kızıyorsun kendi düşüncelerimi söylememe bile kızıyorsun.” Karanlıkta birden elleriyle yüzümü avucuna aldı. Nefesini hissetim yumuşak dudakları dudaklarıma deydi. Dudaklarımı geri çektim. “ calib ne yaptığını sanıyorsun sen. Sen artık bunu yapamazsın.” Sertçe bileğimden çekip “ üstünü başını düzelt yüzünü kapat.” Eve girdiğimiz de kızgın yüz ifadesinde gezindi gözlerim. Öfke dolmuştu. Odamıza girdiğimizde ise beni yatağa oturtup tepemde gezindi “ evde sıkıldığını söylemiştin bende seni bir yerlere götürmek istedim ama sen ne yaptın bütün sürprizin içine ettin tuğçe.”

Ağlama noktasına gelmiştim “ ama calib senle ben imkânsız bir evlilik yaşıyoruz “ parmağını dudaklarıma götürüp “ sus” yanıma sokuldu. Kızgınlık ve öfke ile dudaklarını yeniden dudaklarıma bastırdı. Aydınlık olmayan odada calib ile yalnız bir geceye teslim olduk.

 

 

 

Odanın kapısı açıldı. Karanlıkta yanıma gelen biri başucuma oturdu. Komodin üstünde ki lamba birden yanıp  “ calibbbb” yerimden olduğu gibi fırladım. Gözlerimi öfeleyip baktığımda beria karşımda duruyordu. Yüzünü buruşturmuş bir bana bir calibe bakıyordu.

Irak'ta Bir Türk GelinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin