Irak'ta Bir Türk Gelin

37.Bölüm " Beria"

Not : Merhabalar ;

uzun zaman oldu biliyorum. bana çokta kızdınız bazılarınız hikayeyi okumaktan bile vazgeçtiniz.

bölümler geç gelecek demiştim ardından mesaj yağmuruna tutuldum..

ve sizler için yeni bölüm yazdım..

umarım beğenirsiniz.

veto ve yorumlar için çok teşekkür ediyorum.

( 26 Haziran - 15 Temmuz arasında acıbadem üniversitesi tanıtım ve tercih günleri var sizleri bekliyoruz.)

"Bebek"

Yerimden doğrulup hemşirenin yanına hızla koştum.

" calib bey bebeğiniz için aranan kan bulunamıyor. Sizin kan grubunuzun anne veya babayla uyuşması lazım."

Annem kolumdan tutunarak " nasıl yani ?" hemşire iç geçirerek

" yani demek istediğim bebeğin kan grubu aileniz ile bağlantısı yok."

Ne dedi bu hemşire şimdi bana bebeğin bizim aileden olmadığını mı demeye getiriyor. Öfke ile baktım hemşireye

" ne demek bebeğin mahmoud ailesi ile alakası yok !"

Kadın yüzünü buruşturup yanımdan geçip giderken arkasından bakakaldım.

Muhakkak ki geçerli bir sebeb vardır.

" bebek hastamı ?" diye sordum.

Hemşire bir kez daha dönüp baktı sadece başını sallayıp gitti.

Tuğçe :

Şok olmuştum bebek için aranan kan bulunamıyordu.

Fadik ise koluma ilişmiş bir şekilde korkuyla yüzüme baktı.

Rengi solmuştu belli ki bebeğin rahatsız olması halasını çok üzmüştü.

" fadik dilersen sen eve git burada durman seni daha da çok yoracak bir haber aldığımızda sana haber veririm hiç iyi görünmüyorsun."

Olumsuz başını salladı " gidemem tuğçe." Sesi titriyordu.

Biraz duraksayıp yüzüme baktı " abimle konuşmam lazım tuğçe ama beni dinlemiyor."

" şuan gördüğün gibi kızı için savaşıyor elinden bir şey gelemediği için üzgün. Önemli bir konumu ?"

"şey.. yok önemli değil."

Asife sultanın yanına oturdu. Koskoca hastanede beria'nın bebeği için kan bulunamıyordu.

Çaresizce herkes allaha dua ediyordu. Ne gelirse Allahtan gelirdi.