Sesin geldiği yöne dönüp karşımda duran açık mavi uzun elbisesi ile göz kırpan adamı gördüm. Bu adam yanıma yaklaştıkça ben tedirgin olmaya başladım.
“ Ahmed!”
“ Evet ben ahmed şaşırdın mı beni görmene.”
“ şey yok şaşırmadım.”
Boynumu büktüm bana yaklaştıkça ben olduğum yerden kımıldamıyordum. Yüzünü yüzüme yaklaştırırken “ Acele etmişsin buraya geçmek için.”
Yüzüm kıpkırmızı oldu “ hayır yanlış anlaşıldım yani odayı geziyordum yorgun olduğum için kendimi yatağa bıraktım.”
“ öyle mi peki “ o benim üzerime doğru eğildiğinde kapı birden açıldı.
“ Neler oluyor burada.”
Şaşkınca irkilip ahmedi üzerimden ittim. Öfke ile parlıyordu gözleri “ sen utanmıyor musun burada olmaya.” O anda ne olduğunu anlamadım. Kolumdan tutup beni çekti.
“ Bu kıza dokunmana müsaade etmiyorum.”
Ahmed alayla baktı calibe elini bana uzatıp “ gel karıcığım.”
Artık iki adam arasında kalmanın rahatsızlığı ile çırpındım.
Kapıya doluşan asife hanım ile ezfer hanım calibin sıkmakta olduğu bileğimi kurtarmaya çalıştılar.
“ Neler oluyor burada derhal kesin bağrışmayı.”
“ Anne sen açıklama yap calib’e”
Ahmed keskin bakışlarını fırlattı calibe. Calib ise öfke ile bir ona bir bana baktı.
“ Teyze seni dinliyorum.”
Ezfer hanım calibin karşısına geçip “ ahmed ile tuğçe evlendiler. Yani bugünden sonra karı kocalar. Bu odada onlara ait şu gördüğün odada çocuklarının odası olacak.”
O odaya girmemiştim. Ben ahmed ile evlendiğime tedirgin olmaya başladım.
“ Tuğçe kızım da bizzat ahmed ile evlenmek istediğini söyledi. Ahmed hastane de ziyarete gidip her şeye rağmen evlenme teklifi etmiş. Karar da seni ve kendisini sunmuş oda ahmedi tercih etmek istediğini söylemiş.”
Calib gözlerini üzerime dikip çatallaşan sesi ile sordu “ Doğru mu Tuğçe ?”
Cevap veremedim öylece kaldım “ cevap veremediğine göre gelinim şimdi çıkabilirsin.”
Calib ardına bakmadan gidiyordu. Onu kaybetmek korkusu ile doldu içim “ Durun.” Calib olduğu yede kalıp arkasını dönmedi yumruklarını sıkmış sadece Tuğçe’nin sözlerini bekliyordu “ Ben daha cevap vermedim. Nereye gidiyorsunuz.”
Calib yüzüme döndü “ dinliyorum.”
“ bu nikâhtan haberim vardı ?”
“ e yani hayırlı olsun o zaman ne diyeyim Tuğçe.”
Yeniden kapıya yöneldi. “ yalnız ben ahmedle evleneceğimi bilmiyordum. Bu evlilikten haberim yok ve evet demedim.” Yüksek sesli söylemiştim.
Calib birden dönüp ahmedin suratına yumruk geçirdi.
“ Bu kadar mı alçaldın piç herif. Rızası olmayan kızla nasıl evlenirsin.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Irak'ta Bir Türk Gelin
Ficción General"Memleketine giden 18 yaşında bir genç kız ve ummadığı anda kendisini Irak'ta gelin buldu.."Hayatın acımasızlığın da aşkı da bulabilecek miyim ? çektiğim acıların yanın da sevdiğim adama ve ülkeme kavuşabilecek miyim..