BÖLÜM 5

268 81 54
                                    

"Şu tarafta müzik odası var. Oraya bakalım." diyerek elimle işaret ettim.

Kafasını onaylar anlamda salladı. Sallamasıyla dalgalanan parlak, açık kahverengi saçları dikkatimi çekti. O yürümeye devam ederken saçlarına bakarak arkasından ilerledim. Aramızda on santim vardı aşağı yukarı. Hafif kalıplı geniş omuzlu düzgün bir vücudu vardı.

İçeride üç beş kişi vardı. Biri piyanonun başında tuşlara basıyordu. Bir diğeri ise gitarın tellerine öylesine dokunuyordu. Diğeri de mikrofon elinde kendi kendine sahnede takılıyordu. Bizi görünce mikrofonu bir kenara bırakıp sahneden atladı.

"Merhabalar"

"Merhaba" dedim gülümseyerek.

"Bize katılmaz mıydınız?"

"Yok. Biz öylesine bakmaya geldik."

"Enstrüman çalabiliyor musunuz peki?"

"Ne çalmamı istersin?" dedi Sarp sertçe gülümseyerek.

"Gitar yakışırdı aslında" dedi sinsice sırıtarak.

"Şuan çalamaz." dedim öne atılarak.

"Neden?"

"Seni ilgilendirmez. Sahnene dön istersen." dedim gülümsememi eksik etmeden.

"Peki, öyle olsun." diyerek sahneye döndü.

"Fazla asabi " dedi Sarp alttan gülerek.

"Asabiyet falan değil. Vakit kaybetmeyelim diye öyle söyledim ."

"Gel şuradan geçelim." dedi konuyu kapatarak. Yine bir kapı karşıladı bizi. Anahtarı sokuşturduğu sırada kolu aşağı indirdi. Açılan kapıdan içeriye kafamı eğerek baktım.

"Bulduk mu?... Ama burası müzik aleti dolu?"

"Kapı açıkmış zaten." dedi sırıtırken.

İçeriye bir adım attım.
"Baya tozlanmış burası." dedim. Kolumu kavradı ve sıcak elleriyle beni dışarıya doğru çekti. Gözlerimiz buluşunca yüzünü ekşitmiş bir ifadeyle
"Toza alerjim var" dedi.

"Peki o zaman bir de..." deyip tekrar krokiyi çıkarttım.
"Resim atölyesine bakalım." diyerek kapıya yöneldim.

Az önce bizimle konuşan kız sahnede bir şeyler mırıldanıyordu.
İtici bir gülümsemeyle elimi açıp kapattım.
"Babay canım" diyerek elini açıp kapattı.
Gözlerimi devirerek Sarp'ın açtığı kapıdan çıktım.
"Şurası" diye gösterdim.

O sırada krokiyi incelerken bir şey dikkatimi çekti.Bütün odaların kapı girişleri yemekhanenin alanından açılıyordu.
Bir tanesi hariç:
'Tıbbı müdahale odası.'
"Vazgeçtim."
"Neyden?"
"Tıbbi müdahale odasına gidelim."
"İyi yürü."

Tam ters yönde ilerledik. Merdivenlerden birkaç adım çıktık. Merdivenlerin yukarı kıvrılan kısmında bir oda vardı.

"Burası!"

"İçerdeki insana ne demeyi düşünüyorsun? 'Şey biz bi anahtar bulduk da buranın mı acaba?'"

"Yoo. Görürsün şimdi ne diyeceğimi. Gözün ben de olsun." diyerek kapıyı çaldım.

Ofladı "Batıracaksın." dedi.

İçeri girdiğimde beni beyaz önlüklü kızıl saçı toplu bir kadın karşıladı.

"Bir sorun mu var?"

"İnanılmaz bir baş ağrım var ve geçmiyor." dedim.

Bir yandan etrafı incelemeye çalışırken. Gözüm herhangi bir kapı arıyordu.

ELEMENTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin