Eren yanında hafif balıketli bir kız ve uzun yapılı bir erkeği getirmişti. Kızın ayaktayken bizi baştan aşağı süzmesi gözümden kaçmamıştı. Süzülmekten rahatsız olduğumu anlaması için gözlerimi ayırmadan beni fark etmesini bekledim. Fark ettiğinde gözlerini hızlıca ayırdı ve etrafa gezdirdi.
Eren söze girip az önce bizi baştan aşağı süzen kızı gösterip "Sena," dedi.
Kız gözlerini etraftan çekip umursamaz tavrıyla "Ha, evet. Memnun oldum." dedi itici bir şekilde gülümseyerek.
Cevap vermek yerine gözlerimi devirdim. Bu tavrımı görmesini isterdim. İçimde kalmamış olurdu.
"Bu da-"
"Doruk" dedi ve henüz uzatmamış olduğum elimi kavrayıp sıktı.
Şaşkınlığımı gizleyemediğim sırada Beren'e yöneldi ve onun da elini sıktı. Beren'le anlamsız bakışlarımızı birbirimize denk getirdiğimizde kaşlarını kaldırıp sorgulayıcı bir şekilde baktı. Dudağımı aşağı büzüp omuzlarımı kaldırdım.
"Memnun oldum." dedi Beren şaşırmış olsa da ortama ayak uydurarak.
Sarp'ın elini sıkmamış olması Doruk hakkında direkt olarak bir önyargı oluşturmamı sağladı.
İkisine de çok ısınamamıştım.
Sarp'ın ne düşündüğünü merak ediyordum. Çoğu zaman olduğu gibi sessiz bir şekilde onları dışarıdan izlemekle yetiniyordu.
Ayaktakiler sandalyelerde otururken Doruk'tan bir an olsun gözünü ayırmamıştı. Öyle dikkatli bakıyordu ki. Ona uzun süredir bakıyor olmama rağmen bakışlarımı fark etmemişti bile. Çene kasının ara ara keskinleşmesinden dişlerini sıktığını fark edebiliyordum.
Sarp gergin olduğunda ister istemez ben de geriliyordum. Fakat onu gerginliğiyle bırakmak şu an, şu ortamda en mantıklısıydı.
Amacımız belliydi. Ne kadar insan kurtarabilirsek o kadar iyiydi. Kimse, kanındaki bir element için bu acımasız, bencil insanlara kurban olmak zorunda değildi. Bize sunulan yaşam hakkı tek ve özeldi. İyisiyle kötüsüyle... o bizim hayatımızdı. Bunu bizim elimizden alıp bizi bir deney faresi gibi kullanamazlardı. İnsandık biz. Hayalleri hedefleri geleceği olan insanlar...
Birkaç hafta içerisinde nelere tanık olmuştum. Ölümü hiçbir zaman düşünmeyen ben ölüme bile kendimi alıştırmıştım.
Ve şu zamana kadar sağlıklı bildiğim bedenim bir hastalık taşıyordu.
Bu hastalığın bana bir iyi bir de kötü getirisi vardı. Eğer burada kalmaya devam edersem bir ihtimal özel güçlere sahip olacaktım. Ya da özel güçlere sahip olabilme uğruna hayatıma veda edecektim.
Ben ikisini de istemeyip buradan kaçma taraftarıydım Sarp gibi.
Eski hayatım her ne kadar sıkıcı ve monoton olsa da en azından normaldi. Buradaki anormallikler bana çok fazlaydı. Normalliği istiyordum ben. Benden özel çocuk falan da olamazdı. Ben bendim işte... her zaman normal olan. Şimdi aniden seçilmiş biri olamazdım...
Sarp'a dalmış bir şekilde düşüncelerimle boğuşurken, Beren ayağıyla bacağımı dürtünce düşüncelerimden sıyrılıp aralarına tekrar döndüm.
Eren'e anlattıklarımızı tekrar onlara da anlattım. Konuşmama Beren ve Eren ara ara dahil olsa da Sarp orda yokmuşçasına oturuyordu.
Ne kadar çabalasam da Sena ve Doruk pek ikna olmuş gibi görünmüyordu. Hoş, benim de karşıma böyle tipler geçip otursa ve özel güçlerden falan bahsetseler her aklı olan kişi gibi inanmazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ELEMENT
FantasyDünya üzerinde ergenlik çağındaki bireylerin kanında farklı bir elemente rastlanması sonucu bilim insanları bu durum üzerine çalışmalar yapar. Riskli gördükleri bireyleri denetim altında deneylere tâbi tutarlar. Bu deneylerin ne gibi sonuçlar verece...